Sabah herkes çalan alarmın sesiyle uyanmıştı. Odayı homurtular dolduruyordu. Aralarından birisi zaten çoktan uyanmış ve telefonuyla uğraşıyordu.
"Neden hala alarmı kapatmıyorsun?"
Youngjae söylediğinde Bambam ona bakarak sırıtmıştı.
"Acı çekmenizi izlemek fazla zevkli."
Youngjae göz devirip ayağa kalktığında telefonundaki alarmı kapatmıştı. Derin bir nefes verip tekrar yatağa girecekti ki odasının kapısının açılmasıyla bu işlemi yarıda kalmıştı.
"Hadi bakalım aşağıya! Kahvaltı hazır~"
Youngjae annesinin söylediği ile derince iç çekmişti. Biraz daha uyuma hayalleri yerle bir olmuştu. Jaebum onun bu haline gülmüş ve yataktan çıkmıştı. Bambam ve Yugyeom da kalktıklarında hepsi birden aşağı inmeye başlamıştı. Aşağı inerlerken Yugbam ikilisi Youngjae'nin haliyle dalga geçmeyi ihmal etmiyordu. Jaebum ise onların bu atışmalarıyla oldukça eğleniyordu.
Sonunda mutfağa vardıklarında Bambam koşturarak en kenar köşeyi kapmış ve yanına da Yugyeom'u oturtmuştu. Youngjae sadece göz devirmekle meşguldü ve sanırım günün kalanında da göz devirecekti. Annesi herkese yemeklerini verdikten sonra masaya oturmuş ve herkese gülümseyerek baktıktan sonra yemeğe başlamıştı.
Kısmen sorunsuz geçen kahvaltının ardından hepsi Youngjae'nin odasına çıkmış ve okul için hazırlanmaya başlamışlardı. İlk hazırlanan Yugbam ikilisi yatağa kendilerini atmışlardı. Yugyeom kafasını Bambam'in karnına yaslamış ve öylece telefonuyla ilgilenmeye koyulmuştu. Bambam ise onun saçları ile oynayıp ne yaptığını izliyordu.
Youngjae ve Jaebum ikilisi ise birbirine bakıp burda mı giyinmeliyim? Yoksa birimiz banyoda giyinse mi? Diye düşünüyorlardı ama tabiki bunu kimse dile getirmemişti.
"Ben banyoda giyineyim."
Sessizliği bozan Jaebum olduğunda Youngjae söylediği ile derin bir nefes vermişti. Ona gülümseyerek "tamam." Dedikten sonra kendi üstünü değiştirmeye koyulmuş ve kısa süre içerisinde giyinmişti. Jaebum da giyinip odaya girmişti. Herkes yerlerinden kalkıp çantalarını alarak odadan çıkmış ve aşağı inmişti. Kısa bir görüşürüz, her şey için teşekkürler faslı'ndan sonra evden ayrılmışlar ve okula doğru yürümeye başlamışlardı.
"Ailen beni sevdi gibi."
"Sevdi mi??? Sev di mi??? Hyung sen ne diyorsun? Az kalsın oğullarına gelinlik giydirip sana yolluyorlardı. Zor tuttuk."
Jaebum, Bambam'in söylediği ile Youngjae'nin aksine eğlenmişti. Ancak, bunu göstermemesinin daha iyi olacağını düşünerek düz bir ifade ile önüne bakmaya devam etmişti.
"Bende senin çeneni bir kıracağım. İşte o zaman sen de zor tutacaksın."
Bambam gülmüş ve uğraşmayı daha sonraya bırakıp kenara çekilmişti. Yugyeom'un koluna girip bugün okul çıkışında ne yapabileceklerini kararlaştırıyorlardı.
"Ve evet, seni sevdiler. İtiraf etmek istemesem de gerçekten bir an gelinlik giydirip yollayacaklar sandım!"
Jaebum işte şimdi kahkaha atmış ve kolunu Youngjae'nin omzuna atarak kendisine çekmişti. Saçlarına minik bir öpücük kondurduğunda arkadan gelen "aww" seslerini duymazlıktan gelerek yürümeye devam etmişti.