Bölüm 12: İkilem 2

603 26 1
                                    

Selamün Aleyküm... İpeğin düğünde giyindiği elbise

Bunlar benden bir şey saklıyorlar ve Ali nin bu dağılmış haliyle bağlantılı olduğunu düşünmeye başlamıştım ki ...

Ali nin aşağı inmesiyle masaya geçip kahvaltı yapmaya başladık.Kimseden ses çıkmıyordu.Göz ucuyla Havin ve Mirza ya baktıgımda Havi nin kaş ,göz işaretiyle Mirza ya Ali yi gösterip konuşmalarıyla iyice emin olmuştum.Benden sakladıkları birşey vardı.Neyse dedim sonuçta gerçek nişanlısı degilim kimsenin bana bir açıklama yapmasına gerek yok.

Ne kadar Havin ortamı neşelendirmeye çalışsada pek başarılı olamamıştı.Bir süre sonra oda bu çabasından vazgeçti ve sessiz bir kahvaltı sonrası Ali ve Mirza şirkete gideceklerini söyleyip konaktan ayrıldılar.Bende müsade isteyip odama çıktım.Aslında Havin nin sorularından kaçmak istiyordum.Sorunsuz bir şekilde atlatır İstanbula gidersek çok iyi olur .Bu stres bana çok fazla gelmişti bundan dolayı olsa gerek ki buraya geldigimizden belli başımda bir ağrı vardı bugün biraz daha kendisini göstermeye başlamıştı.Biraz uzanmış uyku tutmayınca kalkıp camın önündeki tekli iki koltuktan birini cama doğru çevirip dışarıyı izledim.

Ve düşündüm ...Herşeyi...Hayatımı ,bu yaşadıklarımı ,Abimi,Aslanı ve İstanbul a gidince beni nasıl bir hayat beklediğini.Ali aslında yumuşak kalpli bir adam, çalışanların yanında sert olsada ailesi bildiği insanların yanında öyle değil yani şimdilik gözlemlerimden bu sonuca vardım. Yada yanında ben olduğum için böyle davranıyor da olabilir.

Ben bunları düşünürken öksürük sesiyle arkamı döndüğümde o kara gözleri gördüm etkisinde kalmamak için önüme döndüm.Hiç bir şey konuşmak istemediğimdendi bu hallerim."İpek iyimisin? " diyerek gelip yanımdaki koltuğa oturdu.Ben ise hala dışarıya bakıyordum cevap beklediği için "İyim...Ne çabuk geldiniz? " Daha ne kadar olmuştu ki gideli bu kadar çabukmu bitmişti? Öglen olduğunu söyleyince şaşırmadı degilim o kadar olmuşmuydu.Odadan dışarı çıkmadıgımı ve bir sorun olup olmadığını sordu ve Havi nin endişeli olduğunu söyleyince yüzümü Ali ye çevirip" yoo...sadece bu yaşanan olayları düşünüyordum" diyerek başlayıp içimden geçenleri ve rahatsız olduğum şeylerden bahsettim,beni anlamasını umarak.

Hiçbirşey söylemeyip oda dışarıyı izlemeye başladı, sanırım o da benim dediklerimi düşünüyordu .Biraz bekledim bir cevap verir diye ama bu sessizlikten ve aynı odada bulunmaktan rahatsız olduğum için abdest alacagımı söyleyince birşey demeden odadan çıktı. Onun odadan çıkmasıyla akıl sağlığım için daha fazla düşünmemek için kalkıp abdest aldım ve namazımı kıldım .Abim ve Aslan için FETİH SURESİ okudum ve ellerimi açıp dua ettim .Havini daha fazla endişelendirmemek için odadan çıkıp Havine baktım ,mutfakta çalışanlarla oturmuş sohbet ettiğini görünce bende yanlarına gidip onlara katıldım.

Kızların bir anda masadan kalkmalarıyla bizde kalktık. Ali gelmişti çalışanların bu kadar korktuklarını, çekindiklerini bilmiyorumdum.Ali nin su istemesiyle büyük bir bardaga soguk su doldurup uzattım.Dokunmamaya dikkat ederek alıp ,dizlerini kırarak yere çoktu ve üç yudumda içip ,ayağı kalkıp bardağı bana uzattı. Bardağı alıp masaya bıraktım onun çıkmasıyla peşinden bizde çıkmıştık.Yemegin ardında terasta ki sedirlere geçip oturmuştuk. Ali nin "çifliğe gidelim mi?" demesiyle Havin karnını bahane ederek bizi baş başa bırakmak istediğinden siz birlikte gidin dedi .Sanki biz gerçekten de birbirini seven iki kişiydik.Tabi Havin bunu bilmediğinden kendince bizi tek bırakmak istiyordu.Her ne kadar evli olsakta aynı ortamda tek kalmak istemediğimden onlarda gitmezse istemediğimi söyleyince kabul etti ve hazırlanıp yola çıktık .

Bir saatlik yolun ardından büyük bir alanın ortasına konduruluş büyükçe bir evi görmemle arabayı girişe park etmişti.Hep beraber indiğimizde az ileri park edilmiş bir araba ve evin önünde Zilan,Baran ,Miran ı görmeyi beklemiyordum.Acaba Ali mi çağırmıştı?Yada tavafuk mü? Yanlarına gidip görüştük içeri geçerken Zilanın "ne iyi ettinde bizi de çağırdın Mirza abi" demesiyle Alinin çağırmadığını ve tavafuk olmadığını anlamış oldum.Çardak şeklinde hazırlanmış yere geçince Ali iki kişilik bir koltuğa oturmuştu bende yanına oturdum. Koyu bir sohbete dalmıştık ki Zilanın Alinin ayagını sormasıyla Ali benim sayemde iyi olduğunu söyleyip laf arasında övmüştü.Herkezin içinde beni övmesiyle utanmış ve başımı eğmiştim.Herkezin bana baktığını hissettiğim için bir şey söylemem gerekiyordu.Bu heyecan nerden çıkmıştı böyle bogazım kurumuş,kalbim yerinden çıkıcak sanki ..Belli etmemeye çalışarak ben ne yaptım ki neyseki meyveler gelmişti de dikkatleri üzerimden dağılmıştı.Ali niye öyle dedi ki sadece iyi deseydi ya beni övmek nerden çıkmıştı. Öyle olduğu için olmasın adam doğruları söylüyor. İç sesim iş başındaydı. Hiçte bile öyle demesi Zilan' a "biz" olduğumuzu inandırmak için öyle söylemiştir. Daha bugün konuştum.

Benim Dogan GüneşimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin