15. Bölüm: Aşık Oldum.
❄️
Durmak bilmeksizin tüm hücrelerimde yankı yapan sesiyle gözlerimi araladım. Tüm gece harfi harfine işleyen kelimeleri aklımı kaçırtacaktı. Bir zehir gibi oluk oluk akarken damarlarımda, kızaran yanaklarımı soğuk ellerimle serinlettim.
Dün gece bir film şeridi gibi geçmişti gözümün önünden. Edim söylediklerinin ardından odadan çıkmış beni kendimle baş başa bırakmıştı.
Ben sakinliğe alışmış bir hayat yaşarken, bir anda hayatın tüm duygularıyla iç içe bulmuştum kendimi. Daha önce hiçbir erkeği yaklaştırmamıştım yakınıma fakat Edim de garip gelmemişti. Senelerdir alıştığım yalnızlık onunla son bulmuştu. İlerlediğim bu yolun sonunda sadece o vardı.
Beni öptüğü aklıma geldiği an karıncalanan dudağıma dokundum. Önce ruhumu can çekişene kadar işkence etmiş, sonra dünyanın tüm güzelliklerini önüme sermiş gibiydi. Nasıl yapıyordu bilmiyorum, bu kadar kısa sürede etkisi altına almayı nasıl başarıyordu?
Ayaklarımı yataktan sarkıtıp elimi yüzümü yıkamak için banyoya ilerledim. Yüzümde çelişkili bir ifade vardı. Bir yandan duygularımın karşılıklı olduğunu bilip rahatlarken diğer yandan güven kelimesinin yükünü taşıyordum omuzlarımda.
Edim'le burada kalmak bir yana, abim ve devam etmem gereken bir hayatım vardı. Derin bir nefes alıp çantadan çıkardığım bordo kazağı ve siyah pantolonu üzerime giydim. En yakın zamanda ya alışverişe çıkmalı ya da gidip eşyalarımı almalıydım. Üzerimi giyindikten sonra odadan çıkarken aniden hızlanmaya başlayan kalbime göz devirdim.
Hadi ama daha evde olup olmadığını bile bilmiyordum ki.
Koridorda birkaç adım ileri atılıp Edim'in odasının kapısını araladım. Yatak dağınıktı fakat o yoktu. Kaşlarımı çatıp odadan çıkacağım sırada banyo kapısının aralanmasıyla elim ayağım birbirine dolandı.
Kızaran yüzümü gizlemek için iki yana ayırdığım saçlarımı öne getirdim. Edim belindeki siyah havluyla odaya giriş yaptığı an şaşırmıştı.
Bakışları kısa bir an yüzümde dolanıp ukala bir tavır aldığında heyecanlanmama mani olamıyordum. Gözlerimi kaçırarak dolaba ilerlemesini yarım yamalak izledim. Ardından normale göre sakin olan sesine çevirdim bakışlarımı.
"İzlemeye devam mı edeceksin, Meva?" Koyulaşmış bakışlarını bana çevirdiği an olduğum yerde titredim.
"Hayır, ben uyandın mı diye bakmaya gelmiştim." Dedim alelacele. "Neyse kahvaltı hazırlayayım." Cevabını beklemeden odadan hızla çıktığımda kalbim ağzımda atıyordu. Üzerimde bu denli bir hakimiyet kurması sinir bozucuyken mutfağa girip kahvaltıyı hazırlamaya başladım.
Canım uzun süredir yemediğim için dere otlu omlet çekmişti. Gerekli her şeyi hazırladıktan sonra onu da yapıp masayı hazırlamayı bitirdim.
Dolaptan çıkardığım çay bardaklarını tezgahın üzerine bırakıp Edim'in gelip gelmeyeceğine bakacaktım ki kapının kenarına yaslanmış, kolları göğsünde beni izliyordu. Masayı işaret ettim.
"Kahvaltı hazır, sen otur bende çayları doldurayım." Arkamı dönüp bardaklara çay doldurmaya başladığımda ensemde hissettiğim nefesle gerilmiştim.
"Kararını beklediğimi biliyorsun değil mi?" Dedi etkileyici bir sesle. "Bana evet demeni bekliyorum Meva, de ki sana ulaşabilecek hiçbir engelim kalmasın." Titreyen ellerimle bardakları kavrayıp geri çekilmiş Edim'e döndüm. Tam o sırada zil sesi yankılanmış beni büyük bir dertten kurtarmıştı. Edim bozulan suratıyla kapıya ilerlerken bardakları masaya bırakıp gelen kişiye baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acımasız
Teen Fiction"Dilini, dudağından uzak tut." Diyerek gözlerini yumup yeniden araladığında yanağımı dişleyeyim derken dudağımı dişlemiştim. İstemsiz yaptığım bu harekete yutkunarak karşılık verdiğinde hipnoz olmuş gibiydim. "Yapma şu hareketi anasını satayım, yapm...