♦1.Bölüm♦

1.9K 94 11
                                    


Ayaklarım isyan ederken vücudumun inadına daha da hızlanmaya başladım. Kalabalığın çıldırdığını duyabiliyordum, hepsinin bağırdığını, önümdeki iki kızın hızını fark edebiliyordum.

Daha da hızlandım.

Hızla ikinciyi geçerken kızın sinirden ağzından çığlık atması daha çok depar atmama sebep oldu. Rüzgar üstüme gelirken birinciye yaklaşıyordum. Yaklaştığımda bitişe 100 metre kalmıştı. Biraz daha hızlandım.

Başarabilirdim.

Vücudum isyan ederken, burnumdan aldığım nefesin soğukluğu acıtırken, ayakkabılarımın zeminde çıkardığı tiz sesleri dinlerken birincinin hizasına geldim.

Yan yana koşarken o da hızlandı, ben de. Sonra yavaşlamaya başladı, ya da ben hızlanmıştım. Çizgiyi ağzımdan çıkan bir çığlıkla geçerken okuldakilerin bağırdıklarını duyabiliyorum.

Hızımdan dolayı yere düşmeme rağmen kimse beni kaldırmadı, aksine herkes kendi yere attı. Üstüme çıkan bir sürü kişi yüzünden nefes almam zorlaşıyordu ama umurumda değildi.

Ben Bade Soykamer, az önce İstanbul Liseleri Koşu Maratonunun birincisi olmuştum.

Her taraftan 'Bade' diye bağırışlar duyulurken on ikilerden birisi beni alttaki yerimden kurtardığı gibi kucağına aldı ve koşmaya başladı. Kucağında anıran bir ben varken koşması zordu, üstüne üstlük kendisi kahkaha atarken koşmak gene zordu. Kalabalık bizi yakaladı ve herkes sarılmaya falan başladı.

Üstüme atlayan ve hayvan gibi sarılan kızı çok iyi tanıyordum elbette.

''Sakin ol Özge.'' deyip daha beter üstüme atlayan kızsa elbette Gökçe'ydi. En son darbeyle üçümüz birden yere yuvarlandık.

Karşımda bize sırıtarak bakan Aksel'in suratına geçirmek istesem de kendimi tuttum. Ben bir mükemmeliyetim, sıradan insanlara vuracak kadar düşemem, nokta!

Yer de ne kadar rahattı böyle lan.

Üçümüz de istifimizi bozmadan yerde yatarken Gökçe konuştu.

''Yer yataklarını özledim.''

''He, ben de annemin terliğini. O kadar paran var, hiç yerde yattın mı acaba?'' Özge'nin çıkışmasıyla sırıttım. Gökçe'ye para fazla geliyordu, yakında bir yerini silmek için yüz lira kullanırsa şaşırmazdı kimse.

Gökçe konuşmak yerine hayvansı sesler çıkarttığında Özge daha fazlasını çıkarttı. Gökçe daha fazla hayvansı ses çıkarttığında Özge yapacaktı ki ben güleyim diye domuz sesi çıkarttım.

Neden ben ya?

Aksel, Gökçe, Özge ve ben bana baktık. Ardından hepsi gülmeye başlayınca ofladım.

''Ablanız madalyasını almaya gidiyor. Siz anca dalga geçin.''

Üçü birden orta parmak gösterdiğinde homurdandım.

Etrafımdaki herkes neden mal olmak zorundaydı? 

♦ 

Hmm..

Basketbolda kaybetmiştik, voleybolda kazanmıştık, futbolda kazanmıştık, koşuda kazanmıştık -benim sayemde- , teniste kaybetmiştik, müzikte kazanmıştık. 

Poyraz Koleji olarak kolejlerin arasında yapılan yarışmalarda en çok birincilik bizdeydi. 

Bu da şu anlama geliyordu; bize gıcık olan müdürümüz bizi yaz kampına götürecekti. 12'lerden çoğu evinde kalıp çalışmak istiyordu, gelenlerin sayısı 25'ti. Onbirler toplam 30 kişi geliyordu, 10'lardan 20 kişi geliyordu, 9'lardansa 17 kişi. Toplam 92 kişi gidiyorduk ancak götürebilecek insan netimiz 85 idi ve sayıyı azaltmak gerekiyordu. Zaten sınırlı sayıda öğrenci götürüyorduk, okul başkanı olarak ben ayarlamıştım gelenleri ama müdüre öğrenci azaltma ya da artırma düşüyordu. Ki, benim sene boyunca çok çalışmalarına bir ödül olarak okulun çalışkan kısmını götürmeye özellik göstermem çoğu kişinin hoşuna gitmemişti. Okuldaki bir kaç playboyun para ile işi halledip geleceğini elbette biliyordum. Belki keltoş mantıklı davranır diye umuyordum doğrusu. 

BADE SOYKAMER♦BBHSerisi1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin