♦4.Bölüm♦

896 74 30
                                    


Yanımdan çok rahat bir şekilde giderken hareket dahi edemiyordum. 

Gözlerim sonuna kadar açılmışken yanımdan geçen Asrın'ın arkasından ilerleyen en iyi arkadaşı bana gülümsedi.  

''Görüşürüz yenge.'' 

Doğa Koleji erkekleri yanımdan geçerken hızla dolabın kapağını açtım ve içindeki suları aldım. 

Yengeymiş... İyi şanslar öpücüğüymüş... Pöh! 

Soyunma odasına girdiğimde bizimkileri rahatça sohbet ettiğini görünce sinirlendim. 

''Siz niye hala hazır değilsiniz ya?'' Hepsi bana dönerken Batu teslim olurcasına ellerini havaya kaldırdı. 

''Kızlar hadi tribüne.'' Hakan'ın dediğiyle tribünlere doğru yol aldık. 

Hızla olanları kızlara özet geçerken mal mal sırıtıyorlardı. Normal arkadaşlara sahip olsaydım ne olurdu ki? 

En sonunda kendimize düzgün bir yer bulduğumuzda oturduk ve beklemeye başladık. 

Doğa Kolejinin erkekleri sahada ısınmak birkaç atış yapıyordu. Asrın o anda smaç basınca kalabalık çıldırmaya başladı. Ah pardon. Kızlar.

Gözlerimi devirip arkama yaslandığımda Gökçe beni dürtükledi ve sırıtarak konuşmaya başladı. 

''Öpücük işe yaramış bence.'' 

Kafamı olumsuz anlamda salladım. 

''Umarım işe yaramamıştır da biz yeneriz.'' 

Bana vereceği cevap çığlıklarla kesildi. Bizim erkekler sahaya girmişti. 

Çok geçmeden hakem de gelince heyecanla yerimde kıpırdandım. 

Hava atışıyla ilk hücum başlarken top Buğra'daydı. Batu'ya attı. Hakan. Tekrar Buğra. Emre, şut ve blok. 

Bir çocuğun koyduğu blok ile Doğa Koleji alkışlamaya başlarken somurttum. 

Top şimdi Asrındaydı ve depar atarak koşuyordu. 

İyi bir şekilde paslaştıktan sonra basket olduğunda sanki duyacaklarmış gibi fısıldadım. 

''Daha iyi savunma yapın.'' Hakan sesimi duymuş gibi onlar paslaşırken topu kapattı ilerlemesi için Aksel'e uzun pasla gönderdi. Ve, basket. 

Çığlık atarak yerinde tepinen Özge'ye karşılık Gökçe Bozok gibi bağırıyordu. Bense gülümsedim ve maçı dikkatle izlemeye devam ettim.

♦ 

Son periyot başlarken skor 42'ye 44'tü ve onlar öndeydi. 

Buğra fake atıp topu potaya gönderdiğinde skor eşitlenmişti. 

Heyecanla ayağımı sallarken ortalık sessizleşmişti. Zaten çoğu kişi çığlık atmaktan yorulmuştu. 

Gökçe hariç tabii. O hala kıçını yırtıyordu. 

''Oğlum bana bak, arada en az 6 puan fark olmadan yenemezseniz yemin ederim gebertirim sizi!'' 

Bana yenge diyen çocuk, kendi Akın olur, Gökçe'nin çığrışıyla daha inadına yapıyormuş topu kapıp sürerek koşmaya başladı. Turnikeden attıkları sayıyla Gökçe tehdit etmeye başlarken Akın dönüp öpücük attı. 

''Ulan ben bu çocuğu gebertirim!'' 

''Sakin ol kız.'' Özge pür dikkat izlediği maçtan gözlerini ayırmadan konuşurken hepimiz onu dinleyip maçı izlemeye devam ettik. 

BADE SOYKAMER♦BBHSerisi1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin