Medya:Yoongi
Şarkı:SUGA=Agust-D
π_π π_π π_π π_π π_π π_π π_π π_π π_π
*Öznur'un ağzından*
Gözlerimi açtığımda karanlıkla buluştum. Ellerimi hareket ettirmeye çalıştım ama ettiremiyordum. Gözlerim kapanmıştı. Ellerim ve ayaklarım bağlanmıştı.
Bağırmak istedim ama ağzım da kapalıydı.Neredeydim ben böyle? En son yolda yürüdüğümüzü hatırlıyorum ve sonra... Biz kaçırılmıştık. Kim kaçırmıştı bizi? Kızlar neredeydi iyiler miydi?
Çırpınmaya ve ağlamaya başladım. Sonra bir kapı açılma sesi geldi. Korkuyla sustum ve kimin geldiğini anlamaya çalıştım. Bir ayak sesi bana doğru yaklaşıyordu.
Korkuyla geriye gitmeye çalıştım ama arkamda duvar vardı. Duvara yaslandım ve gelecek olan kişiyi bekledim.Birinin üzerime doğru eğildiğini hissettim. Nefesimi tutup ne yapacağını anlamaya çalıştım. Birden gözümdeki bandı çıkardı.
Gördüğüm yüz hiç tanıdık gelmiyordu. Turuncu saçlı biriydi. Dikkatlice bana bakıyordu. Bende ağlayarak ona bakıyordum. Arkasından içeriye bir kız girdi.
Yüzünü görebilmek için kafamı yana doğru eğdim ve onu gördüm. Bu... bu Jisoo'ydu. Gözlerim kocaman açılmıştı. Bu kız ne yapmaya çalışıyordu?
Turuncu saçlı adam konuşmaya başladı.-Sanırım bu o değil.
Jisoo
-Bir işide beceremiyorsunuz. Bana o kızı getirin dedim size. O kızı elime bir geçirirsem çok fena olacak. Benim Tae'min yanında dolaşmak neymiş görecek.-Bu kızları ne yapacağız peki?
Jisoo
-Tae onlar için gelecektir. Onun karşılığında kızları vereceğiz. Eğer gelmezse o kızıda kaçıracağız. O zaman gelecektir.-Tamam.
Deyip benim gözlerimi kapattı ve beni kucağına aldı. Sanırım başka bir odaya götürüyordu. Kurtulabilmek için çırpındım ama adam çok güçlüydü. Kıpırdayamadım bile. Beni yumuşak bir yerin üzerine bıraktı. Sanırım bir yataktı.
-Şimdi sen burda uslu uslu duruyorsun ve ben diğer arkadaşınıda getiriyorum tamam mı?
Onaylar anlamda kafamı salladım. O da dışarı çıktı.
Bir süre sonra yeniden geldi. Ve bir çığlık sesi vardı. Nehir?-Bıraaaaaaaaakkkk. Hayvan herif. Göstericem size gününüzü. Bırak lan bıraaaakkkkk.
Ben Nehir'in nasıl ağzını açtığını düşünürken Nehir'i yatağa fırlattı. Baya bir sarsılmadan sonra kendime gelebildim.
Nehir
-Lan şerefsiz. Ayı gibi ne fırlatıyosun?Sonra başka bir kız sesi duydum. Sanırım Jisoo'ydu.
Jisoo
-Kapat şunun ağzını. Onun çenesini çekemem.Nehir
-Jisoo bu yaptığının yanına kalacağını sanıyorsan yanılıyorsun Sürtük.Ve birden Nehir'in sesi kesildi. Demekki ağzını yeniden kapattılar.
Ve bende yatağı bulmuşken uyuyayım bari dedim ve kendimi uykuya bıraktım.
*Jisoo'nun ağzından*
-Hoseok sana onu bana getirmeni söylemiştim arkadaşlarını değil.
Hoseok
-Adamlar karıştırmışlar. Önde yürüyen üç kız varmış. Diğer kızı alamadan Tae ve Şeyma gelmiş. Onlarda kaçmak zorunda kalmışlar.-Adamlarına düzgün yapmalarını öğretmelisin bence. Yoksa elimden bir kaza çıkacak.
Hoseok
-Sakin ol Jisoo. Sen istiyorsun diye bu işe karışıyorum. Yoksa böyle işlerle aramın pek iyi olmadığını sende çok iyi biliyorsun.-Her neyse. O kızı ve Tae'yi istiyorum.
Hoseok
-Tamam halledeceğiz.Telefonumu çıkarıp hemen Şeyma'ya mesaj attım.
-Merhaba Şeyma. Arkadaşlarınla bir buluşma ayarladım. Yakında seninlede görüşeceğiz.;)
Mesajı yolladıktan sonra odama gittim. Duvarlara baktığımda Tae'min resimleri vardı. Ellerimi resimlerin üzerinde gezindirdim. Ben ona aşıktım. Belki de takıntı haline getirmiştim ama umrumda değildi. Tae benim olacaktı.
*Jimin'in ağzından*
-Bulduk onları Taehyung. Hemen gitmeliyiz. Kızları kurtaralım.
Tae
-Tamam. Şeyma'ya haber vereyim ve gidelim.-Tamam.
O,Şeyma ile konuştuktan sonra yola çıktık. Bir depodaydılar. Onları bulmak hiçte zor olmamıştı. Hemen deponun kapısına gittik. Kapıya adam bile koymamış salaklar :-D. Kapıyı açıp sessizce içeriye girerken bir anda kafamda bir soğukluk hissettim.
Hareket edemiyordum çünkü bu bir silahtı. Tabii ki de hazırlıklı gelmiştik. İkimizinde silahı vardı ve dövüşebiliyorduk. Kafamda ki silahı tutup ters çevirdim ve döndürüp adama sıktım. Yanıma baktığımda Tae'nin de aynı şeyi yaptığını gördüm. Hemen ilerlemeye başladık ve odalara baktık. Ama kimse yoktu.
Son bir oda kalmıştı. Kapısını açtığımda gördüğüm şey ile şok oldum. Jisoo Öznur'un, diğer adamda Nehir'in kafasına silah dayamışlardı.
Jisoo
-Hahahaha Tae geleceğini biliyordum. Ve yanında Jimin'i de getirmişsin. Eğer kızları almak istiyorsan benim olacaksın. Sen karşılığında kızlar. Ne diyorsun bakalım bu teklifime?Tae
-Jisoo saçmalıyorsun artık. Ben seni sevmedikten sonra mutlu olacağını mı sanıyorsun?Jisoo
-Olacağız. Seveceksin beni zamanla. Evlenip yuva kuracağız. Mutlu olacağız.Tae
-Bu asla olmayacak Jisoo. Yeter artık bu takıntıların. Kızları bize ver ve bu konu burada kapansın. Birbirimizle uğraşmayalım artık.Jisoo
-Olmaz. Eğer benim olmazsan kızlar ölür.Tae
-Tamam. Kızları eğer bırakacaksan...dedi ve bana bi bakış atıp geri döndü.
Ve herkesi rahat bırakacaksan Şeyma'ya dokunmayacaksan olur.Jisoo
-Tamam. Söz gerçekten onları rahat bırakacağım yeter ki benimle ol.Dedi ve silahı bırakıp Tae'ye doğru koştu.
Tae bana bakıp işareti verdikten sonra aynı anda adamın üzerine atlayıp silahını aldık ve adamın kafasına silahı dayadım. Tae de kızları çözerken bir yandanda Jisoo'ya silah tutuyordu.Tae
-Jisoo. Git burdan. Her şeyi unutucam ve sende unutacaksın. Beni de unutacaksın. Git ve kendine düzgün bir hayat kur. Seninde bizim de başımız yanmasın.Jisoo tam bir şey diyecekken birisi onu susturdu. Gözlerim kocaman açılırken hala onun nasıl bizi bulduğunu düşünüyordum.
Bölüm sonu gençler. İnşallah beğenirsiniz. Bir dahaki bölümde görüşürüz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANGEL | KTH
FanfictionKulağıma doğru eğildi. Nefesini hissedebiliyordum. Tae -Bundan sonra benimle hep buraya gelir misin? Kalakaldım. Ne demişti o? Bundan sonra onunla hep buraya gelmek? Düşünme yetimi kaybettim. Ciddi miydi? Neden benimle buraya gelmek istiyordu? Ned...