''Joy!'' diye bağıran Ho Seok oldu ''Ne yapıyorsun?''
Çektiği videoyu sonlandırıp telefonunu cebine sokan Joy, aynı rahatsız edici gülüşüne devam ediyordu. Üstüne üstlük ellerini beline yerleştirmiş, rahatsız edicilik seviyesini daha üst boyutlara taşımıştı. Beynimde anlam veremediğim o kadar çok soru dönüyordu ki başım ağrıma seviyesine gelmişti. Sorulardan birkaçı şöyleydi: Joy neden evde? Ne zaman eve girdi? Neden videomuzu çekiyor ve neden pis pis sırıtıyor?
Ho Seok Joy'a bağırırken ben Joy'u fark ettiğim anda Ho Seok'un arkasına saklanmış, olan biteni oradan izliyordum. Giydiği hırkanın iki yanından tutup tüm vücudumu onun arkasına saklamak isteyişimin nedeni karşımda bir kız olması ve yarı çıplak oluşumdan fazlası değildi. Ayrıca Ho Seok'ta bana yardımcı olarak kollarını beni korumak istercesine açmış ve arkasına saklanmama izin vermişti.
''Camları silmeye gelmiştim'' diyerek açıklamaya başladı Joy ''Hafta sonu ailemin yanına gitmem gerektiği için her zamanki temizlik günümde gelemeyecektim buraya. Camları silme işini haftaya ertelediğimiz için ise bugün geleyim dedim. Gelmeden önce aradım fakat açan olmadı sonra eve girdim işte''
''Beni hiç aramadın!'' halen bağırıyordu Ho Seok.
Joy umursamadı ve açıklamaya devam etti ''Camları siliyordum sonra kapı açılma sesi geldi. Normalde şifre yardımıyla açılan kapının anahtar ile açılmaya çalışılması garibime gittiği için videoya çekmek istedim. Eğer bir hırsız ya da tanımadık biri çıkarsa size göstermek için''
''Tamam, buraya kadar her şey çok mantıklı'' derken halen beni gizlemeye çalışıyordu Ho Seok ''Neden böyle gülüyorsun o halde? Ayrıca sevgili değiliz''
Ho Seok'un kolunun altından başımı çıkarıp baktığım görüş alanı içerisinde Joy'un saçlarını geriye attığını gördüm ''Bu binada çalışan herkes gibi ben de Irene Hanım ile anlaşma imzaladım'' diyerek açıklama yapmaya devam etti Joy ''Evde en ufak bir flörtleşme durumu olsa dahi videoya çekip Irene Hanım'a yollama konusunda anlaşmalıyım ayrıca videoyu ona gönderdim bile''
''Benim neden bundan haberim yok?''
''Sizce haberiniz olsaydı şu an olduğu gibi rahat davranır mıydınız Ho Seok Bey?'' tartışmalarına rağmen halen saygı çerçevesinde konuşuyordu Joy ''Haberiniz olsaydı eve girer girmez Ji Min'i soymaya başlamazdınız''
''Sevgili değiliz diyorum! Görmüyor musun? Ji Min sarhoş halde ve yalnızca onu yıkamak istedim''
Önüne düşüp duran saçları yeniden arkaya attı Joy ''Bakın, Ho Seok Bey. Irene Hanım her ay sonunda bina çalışanları ile toplantı düzenliyor ve o ay evlerde olan bitenleri anlatmamızı istiyor. Garip şeyleri ve normalde yaşanmayan şeyleri anlatıyoruz'' deyip biraz soluklandı, aynı zamanda düşündü ''Birkaç gün önce toplantı düzenledik ve orada sizin normalde titizliğinizden dolayı evinize kimseyi almamanıza rağmen Ji Min'i aldığınızdan bahsettim. Daha sonra Irene Hanım daha dikkatli olmamı söyledi. Eğer benim fark etmediğim bir şeyi o fark ederse kovulacağımı da söyledi''
''Seni o kovamaz, ben kovarım''
Bu sefer şaşkındı Joy ''Ne?''
''Evimden git ve bir daha asla gelme Joy! Kovuldun!''
Uzun süre sonra ilk kez sohbete dahil oldum ''Yalnızca işini yapıyordu, hyung!''
Ho Seok ''Ona bir daha güvenemem, Ji Min'' derken ben halen onun arkasındaydım ve Joy'dan saklanmaya çalışıyordum ''Bu haftaki maaşını yatıracağım merak etme'' diyerek Joy ile olan sohbetine devam etti ''Şimdi evimden çık, git''
