Cute? (HanHun)

😇17.Bölüm😇

Arabayı okulun otoparkına bıraktıktan sonra elindeki yemek kaplarıyla arabadan inmeye çalışan sevgilisine yardım etmek için ön yolcu kapısına koşturdu, Luhan. Dün gece Sehun' un sürpriz için hazırladığı mükellef sofraya bakmaya fırsat bulamadan kendilerini sevişirken bulmuşlardı. Luhan' a göre bunun suçlusu Sehun' du. Çünkü o formalı hali o kadar seksiydi ki hala düşündükçe alt tarafları hareketleniyordu. Ama Sehun' a göre Luhan' dı. Çünkü abazan gibi davranıp konuşmaya bile fırsat vermeden abanmıştı Sehun' a. Sehun da yemekler ziyan olmasın diye bir kısmını arkadaşlarına getirmişti. Yemek kaplarının birkaç tanesini Luhan' a verip indi arabadan. Okula doğru yürürken Luhan, Sehun' a doğru yaklaşıp, omzuyla sevgilisinin omzuna hafifçe vurdu.

"Hadi ama Sehunnie... Hala küs müyüz?"

Sehun, Luhan' a doğru bakmadan omuz silkti. Küs değillerdi ama surat asıyordu işte.

"Sehuuuun~ hadi ama bebeğim! Özür dilerim."

Sehun sonunda adımlarını yavaşlatıp Luhan' a döndü.

"Hangi yaptığın için özür diliyorsun?"

Luhan şaşkınlıkla gözlerini açtı. Sabah Sehun' a, ona birkaç gündür soğuk davranmasının aslında kendi planı olduğunu söylemişti. Sehun bu yüzden küstü diye düşünüyordu ama galiba sevgilisine göre başka hataları da vardı.

"Hangisi derken? Sadece sana böyle bir oyun oynadığım için özür diliyordum ama başka bir şey yaptıysam onun için de özür dilemeye hazırım sevgilim."

Sehun gözlerini kısıp Luhan' a yaklaştırdı yüzünü.

"Tamam, beni aptalca bir plan yüzünden üzmeni affettim. Ama ya gece yaptıkların? Senin için o kadar uğraşıp yemek yaptım ama sen sofrayı sabah gördün. Ayrıca popom acıyor. Dün kendini kaybettin!"

Luhan rahat nefes verip gülümsedi.

"Pekala, yemek konusunda da özür dilerim ama o kadar seksiydin ki gözüm başka bir şey görmedi. Popona gelirsek, yine çok seksi olduğun için kendimi kaybettim. Ama benimde popom acıyor! Çünkü son turda sen de kendini kaybettin! Bu yüzden bunun için özür dilemeyeceğim."

Sehun aklına dün gece gelince son turda üstte olduğunu hatırlayıp, başını salladı.

"Tamam, acı meselesini unutuyoruz o zaman. Hadi içeri girelim."

***

Öğle arasında Sehun ve Luhan, yemek kaplarını ortaya koyup, açtı. Sehun' un yemeklerine zaafı olan Ren ise parlayan gözlerle yemeklere bakıyordu.

"Aman Tanrım! Sen harikasın Sehun! Bu ikisini boş verip evlenmeye ne dersin?"

Sehun güldü.

"Neden olmasın? Bence mantıklı... AH!"

"AH!"

Ren ve Sehun aynı anda, kafalarına yedikleri şaplak yüzünden bağırıp sevgililerine döndüler. Yine aynı anda bağırdılar.

"Ne vuruyorsun be!"

"Ne vuruyorsun be!"

Luhan, Sehun ile, Jonghyun da Ren ile uğraşırken ChanBaek çifti aradan yemekleri iştahla mideye indiriyorlardı. Bunu fark eden Ren, biraz önceki şaplağı unutup çubuklarını kaptı ve hızlıca yemeklerden yemeye başladı. Jonghyun, sanki hayatı buna bağlıymış gibi yemek yiyen sevgilisine onaylamaz bakışlar atıp Luhan' a baktı.

"Dostum, ilanı gördün mü?"

Luhan ağzına tıktığı yemeği çiğnerken kaşlarını çatıp, başını iki yana salladı.