Sehun, elindeki takımı oflayarak askıya geri asıp Luhan' ın yanına gitti. Mezuniyet balosunun üzerinden bir hafta geçmişti ve üç gün önce Hollanda' ya gidip evlenmek için vize başvurusu yapmışlardı. Evlenme teklifini duyan Bayan Lu ise düğün sembolik bir şey olacağından beklemeye gerek olmadığını söyleyerek işe el atmıştı. Şu an yakın zamanda, hatta çok yakın zamanda olacak düğünlerinde giyecekleri takım elbiseyi almak için alışverişe çıkmıştı, iki sevgili. Bayan Lu da organizasyon şirketinden bir görevli ile mekan bakıyordu. Luhan gözlerini, yanına gelen suratı asık sevgilisine çevirdi. Elini müstakbel eşinin yanağına koyup gülümsedi.
"Ne oldu sevgilim? Neden suratın asık bakayım?"
Sehun omuz silkip bıkkın gözlerle Luhan' a baktı.
"Han, ne gerek vardı şimdi düğüne falan? Çok yorucu ve annen, yani annemiz çok acele ediyor. Sanırım bir haftaya kalmadan düğünü yapacak ve biz daha takım elbise bile seçemedik. "
Luhan, gülümsemesini genişletip Sehun' un yanaklarını iki eliyle bastırıp, dudaklarının büzülmesini sağladı. Ardından büzülmüş dudaklara bir öpücük bırakıp geri çekildi.
"Hollanda' ya sadece resmi evlilik için gideceğiz. Kimse bizimle gelemeyecek. Annem de bizi yemin ederken görmek istiyor bebeğim. Bunu ona çok görmeyelim, huh?"
Sehun ise sessizce Luhan' a söyleniyor ve toplum içinde böyle yapmamasını tembih ediyordu. Luhan dil çıkarıp eline beyaz bir takım aldı ve tekrar Sehun' a döndü.
"Bu nasıl bebeğim? Beğendin mi?"
Sehun gözlerini kısıp Luhan' ın gözlerine baktı. Konuyu değiştirip, gerginliği alma çabaları...
"Haklısın ama biraz korkuyorum. Her şeyin bu kadar mükemmel gitmesi hiç normal değil. Her neyse bu defalık senin gibi umursamaz olacağım ve akışına bırakacağım. Takım da güzelmiş. Sen bunu alacaksan ben de siyahına bakayım."
Sehun biraz önce askıya geri bıraktığı takım elbiseyi tekrar almak için geriye dönünce, Luhan bileğini yakaladı.
"Hayır bebeğim. İkimiz de beyaz giyeceğiz. Neden kesin birimiz siyah birimiz beyaz giymek zorundayız ki? Çok saçma... Eğer bunu beğendiysen ikimizde bunu deneyelim."
***
Akşam yemeğinde Bayan Lu, oldukça neşeliydi, yakında evlenecek olan çiftin aksine. Luhan ve Sehun, öğlene kadar birkaç mağaza gezip, takım elbise denemişlerdi. Öğleden akşama kadar da sıradan bir randevuda gibi sinemaya gidip, yemek yemişlerdi. Ama buna rağmen yorgunluktan yemek masasında uyuyacak gibi duruyorlardı. Bayan Lu ise akşama kadar düğün mekanlarını gezip, konsept ve yiyecek listesi kararlaştırmaya çalışmasına rağmen oldukça neşeli ve dinçti. Luhan da, Sehun da annedeki bu enerjinin nereden geldiğini merak ediyorlardı. Luhan merakla annesine çevirdi bakışlarını.
"Anne... Bu kadar enerjiyi nereden buluyorsun, Tanrı aşkına? Bunun kaynağı nedir ya? Söyle biz de faydalanalım."
Bayan Lu, kısa bir kahkaha atıp sandalyesine yaslandı ve ışıltılı gözlerle iki gence bakmaya başladı.
"2 gün sonra düğününüz var çocuklar... Bugünü bittiği için saymıyorum artık. Organizasyon şirketiyle konuştum ve en erken 2 gün sonraya her şeyi hazırlayabileceklerini söylediler. Ben de tamam dedim. Bu harika bir haber değil mi?"
İki genç şaşkınlıkla orta yaşlı kadına bakmaya başladılar. Çok ani olmuştu. Tamam, Bayan Lu' nun acele ettiğini ve düğünün çabuk olacağını biliyorlardı ama bu kadar çabuk olmasını beklemiyorlardı. Luhan önce Sehun' a sonra da annesine baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cute? (HanHun)
Fanfiction...çünkü Luhan' ın hem güzel hem de yakışıklı olan yüzü, sevimli gülümsemesi, sıcak ve sempatik davranışları Sehun' un Luhan' a çekilmesine neden oluyordu. Peki Luhan, göründüğü gibi biri miydi? Ana Çift: HanHun Yan Çiftler: ChanBaek, JRen Tür: Roma...