😈6.Bölüm😈

1.1K 95 140
                                    

Sabah, Sehun ilk uyanan olarak tabii ki uyuyan Luhan' ın yüzünü izlemişti. Sonra ise Luhan' ın yanağına öpücük kondurup yataktan kalkmış ve kahvaltı hazırlamıştı. Her gün ilk Luhan uyanıp kahvaltıyı hazırlıyordu ama bugün Sehun ondan önce uyandığı için sevinmişti. Çünkü o da Luhan için bir şeyler yapmak istiyordu. Kalçasındaki ağrı sebebiyle suratını buruşturarak ve yavaş hareket etmeye çalışarak kahvaltı hazırladı Sehun. Ağrı kesici atamıyordu çünkü ilaçların üzerinde hep tok yazıyordu. Kahvaltıyı hazırladıktan sonra Luhan' ı uyandırmak için odaya gitti. Hala ölü gibi yatıyordu Luhan. Yine yavaş hareketlerle yatağa yaklaşıp Luhan' ın dudaklarını öptü.

"Han, uyan sevgilim."

Luhan' dan hareket yoktu. Tekrar öpüp, seslendi Sehun.

"Hadi ama bebeğim, okula geç kalacağız."

Ama Luhan yine uyanmamıştı. Sehun, Luhan' ın uykusunun bu kadar ağır olmadığını bilerek endişeye kapıldı ve sarstı sevgilisini. Ama yine hareket etmemişti.

"Han! Uyansana!"

Sarsmaya devam etti ama Luhan' ın yüzünde mimik oynamıyordu. Sehun, korkuyla yüzünü Luhan' ın yüzüne yaklaştırdı, nefesini hissetmek için. O an da bir çift büyük gözle karşı karşıya kaldı.

"Bööö!"

Luhan bağırınca Sehun korkuyla yataktan düştü. Şaşkınlık içinde kahkaha atan Luhan' a bakıyordu.

"Hahahahha! Nasıl da kandın? İnanamıyorum bebeğim!"

Luhan kahkaha atarken Sehun kaşlarını çatıp ayağa kalktı.

"Bunun komik olduğunu mu düşünüyorsun cidden?"

Luhan, gülmekten gözünden gelen yaşları silip, başını olumlu anlamda salladı.

"Evet... Bence komik."

Sehun, kaşlarını kaldırıp indirdi. Sonra üzerini değiştirmeye başladı. Luhan ise hiçbir tepki vermeden üzerini değiştiren sevgilisine baktı. Şaşırmıştı. Sehun' un kendisine kızmasını ve dövmeye falan gelmesini bekliyordu. Ama Sehun tek kelime etmeden üzerini giyinmişti.

"Ben gidiyorum Han sunbae."

Luhan hemen yataktan kalkıp, Sehun' un kolunu tuttu.

"N-nereye Sehun? Bana kızmayacak mısın?"

Sehun başını iki yana sallayıp, kolunu Luhan' dan kurtardı.

"Hayır sunbae. Senden ayrılıyorum. Cidden bir çocuktan farkın yok. Ayrıca komik olmayan şakalar yapıyorsun. Daha olgun biriyle birlikte olmak istiyorum. Seninle uğraşmak çok yorucu... Hayatta başarılar sunbae."

Luhan şaşkınlıkla Sehun' un önüne geçti ve gözlerine baktı. Bomboştu. Boş bakıyordu gözleri. Sehun ciddiydi.

"S-sehun... Dur... Bak, ben özür dilerim. Bir daha aptalca şakalar yapmayacağım. G-gitme."

Sehun bir anda gülmeye başladı ve Luhan' ın dolu gözlerine bakıp, dudaklarından öptü. Luhan' ın biraz önce söylediklerini söyleyip, yanağından makas aldı ve mutfağa gitti.

"Hahahahha! Nasıl da kandın? İnanamıyorum bebeğim!"

Luhan ise elini alnına vurup, güldü. Dolaptan kıyafet çıkarıp kapağı kapatınca aynada kendini gördü. Bir kez daha güldü. Çok şanslıydı. Çünkü sapıklık yapsa da, sadistçe Sehun' u ağlatmaktan zevk alsa da, oyuncak ördekle banyo yapsa da ve şaka yaparken aşırıya kaçsa da Sehun tarafından seviliyordu. Ve Luhan da Sehun' u çok seviyordu. Sehun' un bu yaptığı şakadan sonra ruh eşini bulduğuna bir kez daha emin olmuştu. Han Hun' suz, Hun Han' sız olamazdı. Kısacası sülük gibi yapışıp Sehun' u, ruh eşini, bırakmayacaktı.

Cute? (HanHun)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin