Cute? (HanHun)

😇5.Bölüm😇

-1 hafta sonra-

Baekhyun eşyalarını toparlarken Jonghyun da kendi eşyalarını toparlıyordu. Birlikte döneceklerdi ve Baekhyun' un evinde yaşayacaklardı. Şu bir hafta içinde ikisi çok iyi arkadaş olmuşlardı. Elbette Baekhyun da Jonghyun ile her zaman görüşmek isterdi ama bu, şu an yaptığı şeyin mantıklı olmasını sağlamıyordu. Jonghyun o gün, Ren' in bir sevgilisini öğrenince sinirle evden çıkıp gitmiş ve gece geç saatte eve gelmişti. Ertesi gün de erkenden dışarı çıkmış ve dönem ortası olmasına rağmen okuduğu üniversiteden kaydını aldırmıştı. Sonra da Baekhyun' un okuluna kaydolmuştu. Baekhyun o günlerde Jonghyun' un deli olduğunu düşünmüştü ama sonradan anlamıştı ki Jonghyun deli değildi. Deli gibi aşıktı. Her şeyi yapabilecek, her şeyinden vazgeçebilecek kadar çok seviyordu Ren' i. Baekhyun, Jonghyun' a bakarak burukça gülümsedi. O da böyle sevilmek isterdi. Çünkü kendisi Chanyeol' ü böyle seviyordu işte. Belki de bu yüzden bu kadar iyi anlaşmıştı Jonghyun ile... İkisi de aynı durumda, büyük bir aşkla kavruldukları için... Jonghyun' un evine geldiğinin ertesi günü Sehun, eşyalarını getirmek için geldiğinde, Chanyeol ile karşılaştığını ve onun çok pişman göründüğünü söylemişti. Ama Baekhyun inanmıyordu. Daha doğrusu inanamıyordu. Bir kere güvenini kırmıştı Chanyeol, nasıl artık ona inanıp güvenebilirdi ki? Şu yaşadıklarını bir daha yaşamayacağının garantisini kim verebilirdi? Chanyeol' ü affetse, ona inansa bile ne zaman elinde telefon görse 'Acaba kiminle konuşuyor? Bir kız bulup beni yine bırakır mı?' diye düşünecekti. Hep sevgisinden şüphe edecekti. Bu yüzden Chanyeol' ü affedecekse bile ona yine eskisi gibi güvenebilmeliydi. Aslında o güveni yine Chanyeol vermeliydi Baekhyun' a...

Valiz hazırlıkları bitince evi son bir kez kontrol edip, eşyaların üzerine beyaz örtüler örttüler. Ev Jonghyun' un ailesine aitti. Bu yüzden eşyalar burada kalacaktı ve Baekhyun' un evine sadece kıyafetlerini götürecekti Jonghyun. Ren' i düşündü. Baekhyun sevgilisi olduğunu söylemişti ama Jonghyun inanmıyordu. Çünkü kendi kalbini biliyordu. Bir kalp diğerini hissetmezse bu kadar zaman böylesine sevgiyle atamazdı. Eğer Ren' in kalbi Jonghyun için atmayı bıraksaydı, Jonghyun' un kalbi de onu bırakırdı. Bu yüzden emindi. Bu işte başka bir iş vardı. Jonghyun da gidip bu işi çözecekti. Valizini alıp, arabanın bagajına koydu ve şoför koltuğuna geçti. Baekhyun da yanına oturunca emniyet kemerlerini takıp yola çıktılar.

***

"Başka bir şey istiyor musun sevgilim?"

Mutfaktan bağırdı Sehun. Şu bir haftada Luhan' ın evine yerleşmiş gibi bir şey olmuştu. Annesi de oğlu arkadaşlar ediniyor, onlarla vakit geçiriyor, sosyalleşiyor diye sesini çıkarmıyordu. Bu yüzden neredeyse her gün Luhan ile kalıyordu. Ama bir sorun vardı. Luhan... Luhan çok sapıktı yahu! Onu ilk gördüğünde asla böyle biri olduğunu düşünemezdi. İlk gördüğünde ona sıcacık gülümseyen, sevimli ve arkadaş canlısı Luhan gitmiş, yerine her gördüğü yerde Sehun' u sıkıştırıp elleyen, sinsice yamuk sırıtışlarla gülen, kıskandığında canavara dönüşen, kendini beğenmiş ve küfürbaz bir Luhan gelmişti. Ama Sehun anlamıştı ki aslında gerçek Luhan buydu. Aşık olduğu adam buydu işte. Ama ne olursa olsun iki Luhan' ı da seviyordu. Okulda sevimli, nazik ve yardımsever olan Luhan' ı da, evde Sehun' u mıncıklayıp, anime izlerken gün yüzü görmemiş küfürler eden Luhan' ı da seviyordu. Çünkü üçüncü bir Luhan daha vardı. Aşık Luhan... Luhan bilmese de Sehun' un üçüncü Luhan' dan da haberi vardı. Sehun uyuyormuş gibi gözlerini kapattığında onu bazen yatağa taşıyıp yanına uzanıp saçlarını ve yüzünü okşuyor, bazen üşümesin diye üzerini sıkıca örtüp yüzüne minik öpücükler konduruyor, bazen de Sehun' un duymadığını sanarak aşkını anlatıyordu. Sehun da bu durum hoşuna gittiği için sık sık uyuma numarası yapıyordu. Uyku numarası yapmadığı zamanlarda ise Luhan' ın aşırı korumacı tavırlarından hissediyordu aşkını, iliklerine kadar... Düşünceleriyle birlikte aklına gelen sevimli sahnelerle, alt dudağını ısırarak gülümsedi ve hazırladığı cips ve mısır tabaklarını tepsiye koydu.