Cute? (HanHun)

😈16.Bölüm😈

Sabah okula gitmek için kurduğu alarmın sesiyle uyanan Sehun, ilk iş olarak yatağın yan tarafını kontrol etti. Luhan uyuyordu hala. Sessizce yataktan kalkıp banyoya gitti ve dişlerini fırçalayıp yüzünü yıkadı. Luhan' ı uyandırmadan önce kahvaltı hazırlamak istiyordu. Bu soğuk Mart günlerinde sevdiğinle birlikte yapılan kahvaltı kadar hiçbir şey içini ısıtamazdı insanın... Hem belki Luhan' ın, Sehun' a olan soğukluğu da giderdi böylece. Banyodan çıkıp mutfağa adımladı. Kahvaltı hazırlamak için oradan oraya koşturmaya başladı, mutfakta. O sırada Luhan uyanıp gelmişti. Sehun, sevgilisini görünce kocaman gülümsedi ama Luhan hafifçe tebessüm edip kahve kutusunu aldı. Kendine bir fincan kahve yapıp tezgâha yaslandı.

"Günaydın."

Sehun bozulan moraliyle, yine de gülümsemeye çalışıp Luhan' a günaydın öpücüğü vermek için yaklaştı. Yüzleri fazlaca yakındı ama Luhan fincanı kaldırıp dudaklarına götürünce, Sehun geri çekildi. Yaptığı işe geri dönüp, Luhan' ın yaptığı gibi, sadece kuru bir 'günaydın' dedi. Daha sonra birlikte kahvaltı sofrasını hazırlayıp hiç konuşmadan yediler. Önceden şakalaşarak, birbirleriyle sohbet ederek yemek yerlerdi ama Luhan ile birlikte bu da değişmişti. Sehun, doyduktan sonra kalkıp yatak odasına gitti ve Luhan gelmeden üzerini değiştirmek için acele etti. Luhan böyle davranınca, ister istemez yabancı gibi hissediyordu ve onun yanında soyunup giyinirken utanıyordu. Üzerini hızla değiştirip salona geçti ve masayı toparlayan Luhan' a yardım etti. Luhan da üzerini değiştirdikten sonra birlikte evden çıktılar. Yine sessiz geçen yolculuktan sonra okula geldiler. Sehun uzanıp Luhan' ın yanağını öptü.

"İyi dersler sevgilim."

Ardından sınıfa girdi. Ders boyunca Luhan' ı düşünmüştü. Anlatılan hiçbir şeye dikkatini verememişti. Çünkü olanları düşünüyordu. Birden böyle olması normal gelmiyordu bir türlü. Aklına Baekhyun ile dün konuşmak için sözleştikleri geldi. Ara verilince sırasından kalkıp, Baekhyun' un dersinin olduğu sınıfa gitti. Onların dersi daha yeni bitmişti. Koşarak Baekhyun' un yanına gitti. Baekhyun, Chanyeol ve Ren sıralarında sohbet ediyorlardı.

"Baek..."

"Ah! Hoş geldin Sehunnie. Gel otur."

"Yok, oturmayayım da sen gelir misin biraz? Dün konuştuklarımızı unuttun mu?"

Baekhyun aklına gelen konuşmayla başını sallayıp hemen ayaklandı. Chanyeol, nereye gittiklerini soramamıştı bile. Ren ise arkalarından bağırdığı ile kalmıştı.

"Hey! Nereye gidiyorsunuz?"

***

Kantine gelip en köşeye oturan ikili, önce birbirlerine sonra da etrafa bakıp konuşmaya döndüler.

"Ee anlatsana. Dediklerimi yaptığın halde soğuk mu hâlâ?"

Sehun Sıkıntıyla iç çekip başını salladı.

"Evet Baek. Hiçbir değişiklik yok. Dediğin gibi ona yakın davranıyorum. Önceden öpücükleri o başlatırdı ama bu sabah ona günaydın öpücüğü vermek için ilk adımı ben attım. Yine de olmuyor Baek. Öpmedi beni. Benim yerime kahve fincanını tercih etti. Ne yapacağım şimdi?"

Baekhyun elini çenesine atıp biraz ovuşturdu. Sehun endişelerinde haklı olsa da yangına körükle gitmek istemiyordu. Bu yüzden arkadaşına hep iyimser davranmasını söylüyordu. Ama artık kendisi de arkadaşının ilişkisi için endişe etmeye başlamıştı. Neler yapılabilirdi? Bir süre düşüldükten sonra çenesindeki elini çekip parmaklarını şaklattı.

"Buldum!"

***

Sehun bir elindeki tişörte bir de Baekhyun' a baktı.