“Açıklama mı? Söylediğim gibi sadece su getirmiştim,” diye kendini savundu Harry. Ama masum olmadığını ikimiz de biliyorduk.
“O bardaktaki suyla beni ıslatacaktın değil mi?” Dudağını ısırdıktan sonra gözlerime baktı. Kapıyı gösterdim. “Çık Harry, anladın mı! 5 yaşında mısın?”
Bir adım geri çekildi. “Üzgünüm ben… Sadece bana sümüklü demene sinir olmuştum.”
Gözlerimi kısıp onu inceledim. Biraz daha ona bakarsam bayılacaktım. “Pekala artık sümüklü demem. Şimdi çık.”
Sessizce odadan çıktı ve ben de yatağıma yatıp gözlerimi kapattım.
(11.55)
“Kristen, Geometri dersin berbat! Bu gidişle bu dersten kalırsın. Son sınavdan A alman gerek. Hem de artı.”
Bayan Hale’yi anlıyormuş gibi başımı sallayıp hızlı adımlarla çıkışa ilerledim. Neden yapamıyordum ki! Geometriden aldığım en yüksek sınav notu C- olmuştu. Şimdi ise A+ almam bekleniyordu. Yok yok, imkansız. Ben Geometriden A+ falan alamam!
(18.45)
“A-L-A-M-A-M!”
“Sakin olmayı dene Kristen,” dedi Zayn.
“Bu mümkün değil!”
Salonda dolaşıp duruyordum. Bir anda dış kapı açıldı ve içeriye Harry girdi. Onunla uğraşamazdım hem de hiç. Sınav 2 gün sonraydı!
“Belki de en iyi çözüm sizinle birlikte Los Angeles’a gelmek?” diye sorarken Zayn’e doğru gülümsemiştim. Televizyonu kapatıp ayağa kalktı ve yanağımdan makas alıp olumsuz anlamda başını salladı. Harry ise çoktan odasına çıkmıştı.
“Of ben ne yapacağım? 2 gün sonra sınav!”
Zayn merdivenlerden çıkarken durdu ve arkasını dönüp, “Çalış,” diye söylendi. Yanaklarımı şişirip kendimi koltuğa attım ve gözlerimi kapattım. Gözlerimi açmamı sağlayan kişi Harry olmuştu. Yanıma oturdu ve ağzında sakızçiğnemeye başladı. Bir balon patlattıktan sonra omuz silkti.
“Baksana senin Geometri dersin kaç?” diye sordu.
“F.”
Kahkaha attıktan sonra gülerek ayağa kalktı. Gitmeden önce, “A,” dedi.
“A MI?” Diye bağırdım. “Yuh o nasıl bir kafa! Kıvırcık saçlarının arasında Bayan Hale mi var?!” Ayağa kalktım. “Şaka mı bu? İnanmıyorum.”
“İnanmazsan inanma. Ben odamdayım,” diyerek odasına çıktı. O gittikten sonra kapı açıldı ve diğerleri içeri girdi.
“Çocuklar…”
Mırıltımı duymazlıktan gelerek mutfağa girdiler. “Size bir şeyler hazırlamamı ister misiniz?”
