13.

5 1 0
                                    

(Louis’nin ağzından)

 

Kristen eve gelmeden geometri kitabının arasına dün gece Harry ile birlikte uyurken olan fotoğrafı koymuştum. Bunu görünce çok şaşıracaktı. Fotoğrafı koyduktan sonra evden çıkıp Eleanor’la buluşmaya gittim. Sonra da prova vardı zaten.

 

(Kristen’ın ağzından)

 

Ders geometriydi ve sınav sonuçları okunmuş olabilirdi. Bayan Hale bana gülümsedi. Daha sonra elindeki defterden sonuçları okumaya başladı. Çoğu kişi E veya F almıştı. Bana sıra geldiğinde tekrar gülümsedi.

“Kristen, A almışsın tatlım.”

Herkes bana gözleri irileşmiş bir şekilde bakmaya başladığında yutkundum. Nasıl almıştım ben A’yı? Vay be! Ders bittikten sonra aceleyle kitaplarımı çantama sıkıştırıp sınıftan çıktım. Çantamın fermuarını kapatmamıştım bile! Harry kimya laboratuvarından çıkıyordu. Koşarak yanına gidip kolundan tuttum.

“Teşekkür ederim Harry! A almışım,” dedim gülerek.

Gülümsedi ve önüme gelen saçımı geriye attı.

“Aferin sana!” dedi gülerek.

Öylece dururken yanımdan geçen bir kızın bana çarpıp çantamı ve içindekileri yere düşürmesiyle irkildim. Bu kız Rose’du.

“Sana kaç kere bana dokunma dedim!” diye bağırdı. Yere düşen kitabımın arasından çıkan fotoğrafta Harry ve ben vardım! Gözlerimi kısarak yerdeki fotoğrafa baktım. Rose fotoğrafı eline alıp salladı.

“HEY MİLLET OLAYA BAKIN! MEĞER KRISTEN’IN A ALMASININ SEBEBİ HARRY’YMİŞ!” diye bağırdıktan sonra bütün herkes başımıza toplanmış, etrafımızda bir daire oluşturmuştu. Harry’ye bakmıyordum bile.

“Sevgililere bakın,” diyerek gülüyordu Rose.

Harry, Rose’un elindeki fotoğrafı çekip kitabımla beraber çantama koydu. Sonra da elinde çantam, beni kolumdan çekerek oradan götürdü. Rose kendini ne sanıp da beni rezil edebiliyordu! Hem ne varmış Harry beni çalıştırdıysa? Tamam. Ünlü birinin beni çalıştırması biraz saçma ama… sonuçta biz sevgili rolü yapıyorduk ona karşı. Ben bunları düşünürken çoktan Harry’nin arabasına binmiştik. Harry bana hiçbir şey demiyordu. Sanki bu benim suçumdu! Bu fotoğrafı kim kitabımın arasına koymuştu ki? Daha doğrusu fotoğrafı kim çekmişti? Tabi ya, Louis! Harry’yi çağırmaya gelen ve bizi uyandıran da o değil miydi zaten? Eve geldiğimizde hemen Louis’nin odasına girdim.

“Louis! Bu fotoğrafı sen çektin ve kitabımın arasına koydun değil mi? Senin yüzünden rezil oldum!”

Louis telefonuyla oynuyor beni takmıyordu. Gidip telefonu elinden çektim ve cebime koydum.

“Bunu neden yaptın?!”

Ayağa kalkıp telefonu koyduğum cebimi işaret etti.

“Telefonu ver Kristen.”

Telefonu çıkardım ama elimde çevirdim.

“Kristen!”

Louis ilk defa bana bu kadar bağırmıştı. Telefonu ona verdim ve odama gidip kapıyı kilitledim. Hem suçlu hem güçlü!

Akşam olduğunda babam kapımı açmam için hala ısrar ediyordu.

“İstemiyorum baba.”

“Louis ile konuştum. Sadece bir anı olsun istemiş. Hem böyle yapmamalısın.”

“Anı mı? Evet, gerçekten bunu hiç unutmayacağım.”

 

FICTIONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin