Bir koluma abim, diğer koluma Mert girdi. Okula yavaş adımlarla yürümeye başladık.
"Abi sen ne zaman saplıktan kurtulacaksın?" diye sordu Mert.
"Belki de sap değilimdir. Nerden biliyorsun?"
"Ne?" dedik aynı anda.
"Bana bana biricik kardeşine söylemedin. Sen?" dedim.
"Evet. Her şeyi size söylemek zorunda mıyım?"
"Evet." dedik aynı anda.
"Biz sana söylemek zorundayız ama." dedi Mert.
"Siz benim kardeşlerim siniz. Tabi söyleyeceksiniz." dedi.
"Allah allah." dedim.Abimin kolundan çıkıp 2 adım önüne geçtik.
"O zaman trip." dedim.
"Başlatma tribine Miray. Bu akşam tanıştırıcam sizi." dedi.
Tekrar koluma girdi.
"Ne zamandır sevgilisiniz?" diye sordum.
"1 hafta oldu."
"İnsan söyler ya." diye isyan ettim.
"Zaman olmadı kardeşim, zaman."
"Zomon olmodo kordoşom, zomon." diye taklidini yaptım.Okula gidene kadar abimle muhattap olmamaya çalıştım. O da beni fazla sallamadı. Ama sen görürsün abi. O kız bizim eve gelmeyecek mi? Çekeceği var benden.
***
Abim ne kadar itiraz etsede bizimkileri eve çağırmıştım. Kız daha gelmediği için biz muftağa geçtik.
"Sizce nasıl biridir?" diye sordu Mert.
"Hiç umrumda değil. O kızın benden çekeceği var." dedim.
"Sende ne taktın ha." dedi Berkant.
Kötü kötü baktım. O da ağzına fermuar çekiyormuş gibi yaptı.Kollarımı birleştirdim. Oğuz kolunu omzuma attı.
"Biraz rahatla. Belki de beklediğin gibi biri değildir. Belkide çok iyi anlaşacak sınız." dedi.
Kafamı göğsüne koydum. "Bilmiyorum. Ama içimde kötü bir his var."
Alnımı öptü. Ona daha çok sokuldum. Neden mutlu değilim? Neden bana iyi gelmiyor Oğuz?Kolumdan çekildiğimde ne olduğunu anlamaya çalıştım.
"Ne oluyor ya?"
"Kardeşin yine kıskançlık krizlerine giriyor." dedi Oğuz sinirle.
Mert beni kolunun altına aldı.
"Mert o benim sevgilim. Sarılmamız gayet normal." dedim. "Hem ben, sen ve Melek'e karışıyor muyum?"
"Hayır da...""Gençler bir kız geliyor." dedi Berkant cama bakarak.
Hızla cama baktım. Iyy... YMÇ'dan daha kötü bir kız.
"Iyy bu ne be? YMÇ daha iyi kalıyor bunun yanında." dedim.
"Aynı kişiden bahsettiğimizi sanmıyorum." dedi Berkant. Parmağıyla bizim bahçeye giren kızı gösterdi. "Ben şu kızdan bahsettim."Kızı inceledim. Kot pantolon ve yarım bir bluz. Uzun saçlar ve şirin bir surat. Kötü birine de benzemiyor valla. Hemen iyiyi düşünme Miray. Belki de içi kötüdür. Haklıyım.
"Ben kapıyı açmaya gidiyim." dedim.
Abimden önce davranıp kapıyı açmaya gittim. Kapı zilini çalmasını bekledim. Ama onun yerine sesler geliyordu. Kulağımı kapıya dayadım."Hadi kızım Aslı. Alt tarafı Meriç'in kardeşleriyle tanışacaksın. Severler seni ya. Yani severler inşallah. Ahhh! Ya sevmezlerse. Kardeşleri onun için çok önemli. İyi bir kız olduğumu göstermeliyim. Beni kötü bellemesinler. Hadi bismillah."
Gülümsedim. Tam aradığım yenge. Allah'ım kötü biri değil. Kapıyı çalmadan kapıyı açtım. Kız daha ne olduğunu anlamadan sıkıca yeni yengeme sarıldım. Bundan iyi yenge mi bulucam valla. Bu abimi de üzmez.
"Hoşgeldin yenge."
"Hoşbulduk." dedi gülümseyerek.
Koluna girip içeri çektim onu. Beraber salona girdik. Bizimkiler çoktan salonasa ki yerlerini almışlardı."Bak yenge..." Mert'i gösterdim. "Bu benim bir küçüğüm. Ablasının bir tanesi."
"Yani Mert."
"Abim bizi tanıtmış sana."
"Biraz."Bizimkilere baktım. "Bunlarda bizimkiler. Yani aslında benimkiler."
"Arkaş grubun?"
"Onun tarzı bir şey. Ama biz arkadaştan daha öteyiz."
"Anladım." dedi gülümseyerek. Bu kız süreli gülüyor. Çok sevdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİZİM TAYFA
Teen FictionBüyük bir tayfanın beraber üzülüp, beraber sevindiği bu hikayeye hoşgeldiniz.