10.Bölüm

5.9K 312 122
                                    

Tarzım olmayan birkaç şey yazmış olabilirim. Ama bazı şeylerin yazılması gerekiyor malesef. İyi okumalar.

Ruh gibiydim.

Ellerimi çapraz bir şekilde çıplak göğüslerimin üzerinde kavuşturup sallanıyordum. Kendi pisliğini bana bulaştıran pislik ise hemen yanıma uzanmış sigarasını tüttürüyordu.

O sigaranın kokusuyla yine nişanlım Emir aklıma geldi. Onun aklıma gelmesiyle "Allah belanı versin!" diye konuştum dişlerimin arasından. "Allah seni kahretsin. Hayallerimi çaldın benden, her şeyimi aldın." dedim sallanmaya devam ederken.

"Keyfimi bozamayacaksın."

"Senin keyfine s*çayım, aşağılık herif!"

Başını çevirip bana baktı. Sigarası hala ağzındayken "Eğer bir daha küfür edersen senin ağzını s*kerim." diye tehdit savurdu.

Sinirlendim. Benimle böyle konuşmaya hakkı yoktu. Komodinin üzerine uzandım. Elime gelen şeyi kafasına geçirdim hınçla. Toparlanıp sigarasını ağzından eline aldı. Ben kinle ona bakarken o, sakin tavırlarla uzattığım bacaklarımın üzerine oturdu.

"Sana hiç kötü davranmamıştım, biliyor musun? Ama artık bunu hak ediyorsun!"

Ona vurmak için kullandığım ellerimi tek seferde iri avucuna hapsedip başımın üzerinde topladı. Sıkıca kavrayıp yastığı daha da bastırdı. Diğer elindeki sigaradan bir nefes çekip tüm zehirli dumanı yüzüme doğru üfledi. Bu işlemi öyle yakından yaptı ki öksürdüm.

Sonra yarısına gelmiş sigarayı bacak arama götürdü. Onun sıcaklığını hissettim ve bedenim buna tepki verdi. "Hayır, hayır. Yapma!" diye kendimi çekmeye çalıştım. Sigara hassas bölgeme yaklaşınca "Hayır lütfen..." diye yalvardım.

"Beni mi istiyorsun, onu mu?" diye sordu. Yüzü öylesine ciddiydi ki! Nasıl bir insandı? Nasıl bunları yapmaktan zevk alıyordu?

Cevap vermeyince sigarının küllerini hassas bölgeme savurdu. O küllerin verdiği yakıcı his biraz sonrakinin fragmanı niteliğindeydi.

Dişleri arasından konuştu bu kez. "Söyle. Elimdekini mi istiyorsun yoksa bunu..." derken kendisini bana bastırıp devam etti "...ağzında mı istiyorsun?"

Başımı hızla iki yana salladım. "Kıpırdama! Cevap ver!" diyerek bileklerimi daha da sıktı.

"Bırak beni."

Ve o an sigaranın kızgın ucunu bacağımın en üst kısmında hissetmemle büyük bir çığlık kopardım. Dudaklarımı dişledim acımdan. Bu acı bambaşkaydı.

Bir yerimize yanlışlıkla ütü değse hemen irkilir çekerdik. Sobaya yanlışlıkla dokunsak elimizi toparlardık. Bu ise orada kendine yer edinmek ister gibi bastırılıyordu.

Sönen sigarayı yaşlarla bulanmış gözlerimin önünde tuttu. Ne yaptığını gösteriyordu. "Bu ilk cezandı." dedi elindekini fırlatırken.

Bileklerimi serbest bıraktı. Ben bu sırada hıçkırıklarla ağlamaya devam ediyordum. Yüzümde gözyaşlarının oluşturduğu ıslaklığı öptü. Ondan ölesiye tiksinmeme rağmen üzerimden çekilmesi için hiçbir hamle yapmadım, yapamadım

Biraz sonra onun öfkeyle "Lanet olsun!" diye soluyarak yataktan kalkışını izledim. Üzerinde ince sarı tişörtü hızla başından çekip çıkardı. Yenisini üzerine geçirdikten sonra dönüp bana bakmadan odayı terk etti.

KALBİN ESİRİ(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin