13. Bölüm

2.3K 179 38
                                    

"Seni koruyamadım." dedi yaşlı gözlerle. Çatallaşmış sesiyle "Affet beni." diye ekledi.

Ne olduğunu anlamadan İvana'nın başını göğsüme kapanmış ağlarken buldum. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Bu yaptığına bir anlam veremezken kısa bir süre sonra kendini geri çekti. Elleriyle gözündeki yaşları sildi. Kendinden oldukça emin, çenesi dik bir şekilde konuştu. "Seni kurtaracağım Emina."

"Sana inanmıyorum." dedim. "Oğlun kapıda bizi dinliyor değil mi?" Gözlerim dolu dolu "Birazdan içeri girecek ve bana yine saldıracak!" diye konuştum dişlerim arasından. Canım çok yanıyordu. Neden ondan kurtulamıyordum!

"Sakin ol." diyerek uyardı beni. "Senden sadece sabırlı olmanı istiyorum."

"Ben..." dedim tüm içtenliğimle "ölüyorum. Burada her nefes alışımda ölüyorum." Birilerinin yanında ağlamaktan nefret etmeme rağmen ağlamaya başladım. Artık dayanacak gücüm kalmamıştı. Hayatım mahfolmuştu. Babamı kaybetmiştim, şu hayatta başka kimsem yoktu ki ondan başka. Emir vardı bir de! Nişanlım. Onu da kaybetmiştim.

İvana bana sarılınca onun düşman cephesinde olduğunu önemsemeden kollarımı ona sardım. Onun göğsüne doğru iç çekerek ağlamam devam etti. Daha önce kimseye sarılarak ağlamamıştım. Belki annem olsaydı ona böyle sarılıp ağlardım. Ama annem hiç olmamıştı.

Saçımı okşayarak "Geçecek." dedi. Başımı göğsünden kaldırıp yüzümü avuçlarının arasına aldı. "Sen kurtulacaksın." dedi gözlerimin içine bakarken. Öyle bakıyordu ki bana canavarın annesi olmasına rağmen ona inandım.

Parmakları göz yaşlarımı silip yanaklarımı okşarken "Nasıl?" diye sordum. Ağlamam geçmişti. Sesim ise ağlamaktan değişmişti. Eminim ki burnum ve yanaklarım kızarmıştı.

"Telefonla konuşurken duydum. Raporu olmasına rağmen onu tekrar göreve çağırmışlar. Ne kadar kızıp reddetse de dönmek zorunda."

"Yani o gidecek."

Elleri yanaklarımdan saçlarıma uzandı. "Evet." dedi gülümseyerek. "Seni benimle bırakacak. Ben de senin gitmene izin vereceğim."

Bir ümitle "Sana inanayım mı?" diye sordum. Normalde kimseye inanmaz ve güvenmezdim. Ama öyle şeyler yaşıyordum ki bu yaşıma kadar yapmadığım şeyleri yapmıştım. Düşmanıma bile yelkenlerimi indirip ondan medet umar hale gelmiştim.

"Bana tüm kalbinle inan Emina. Senin de onun elinde ölmene izin vermeyeceğim."

Kaşlarımı çatarak ona baktım. Senin de?

"Başka kim onun elinde öldü?"

Pot kırdığını anlayınca ellerini saçlarımdan çekti. Bu kadında tuhaf şeyler seziyordum. Bakışları,konuşması, bana davranışları değişikti.

"Sen bunları düşünme." diyerek ayağa kalktı. "Birkaç gün ona uysal davran ki seni gözü kapalı bana emanet etsin." diye öğüt verdi. Başımı onu onaylayacak şekilde salladım.

İvana odadan çıkıp gidince iyice düşündüm. Artık az çok o canavarı tanımıştım. Onu kızdırınca daha çok üzerime düşüyordu. Ancak onun dediklerini yaparsam beni yanında götürmezdi. Ve bu benim kurtuluşum demekti.

Allah'ın izniyle ondan kurtulacaktım.

***

Uysal esir rolümü ilk günden itibaren ona karşı çok güzel bir şekilde oynamaya başladım. Öğün yemeklerini bile onunla yiyordum. Günlük sorular soruyordum. Midemi bulandırmasına rağmen sanki o insanmış gibi gözlerinin içine bakarak konuşuyordum.

KALBİN ESİRİ(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin