"Bu gece için sabırsızım lordum. Şu elf kralının sakladığı ve özellikle kimseye göstermediği melez kızı gerçekten anlatıldığı gibi mi?" Aleck son bir saattir sürekli konuşan erkek kardeşini dinlemekten sıkıldıkça oturduğu kadife koltukta iyice yayılmaya başlamıştı. Biraz daha devam ederse kesinlikle uyuyacaktı. Küçük kardeşi yeri geldiğinde çekilmez biri olmayı kesinlikle alışkanlık etmişti.
" Majesteleri beni dinliyor musun?"diyen Marcus uyuklayan Aleck bakıyordu. Onun bu ilgisizliği gerçekten can sıkıcı olmaya başlamıştı.
" Bu konuştuğunda sarfettiğin enerjiyi savaş meydanında harcasan şuan fethetmediğimiz diyar kalmazdı, Marcus" gözleri kapalı kardeşini iğnelemeyi ihmal etmemişti.
Marcus ise abisinin son seyahatinden yine eli boş döndüğünü gördüğünden beri onun kafasını dağıtmak için yapmadığı şaklabanlık kalmasada yine de Aleck umutsuz bir vakaydı. Tabi bunun sebebini çok iyi bilsede birşeyler demekten kaçınıyordu. En azından böyle yaparak 500 yıldır çektiği ıstırabı azda olsa unutmasını umuyordu. Çünkü abisinin acı çekmesine katlanamıyordu artık.
" Hadi ama! Aleck artık biraz ara vermenin vakti gelmedi mi? Aleck kardeşinin ani çıkışıyla dalıp gittiği düşüncelerinden irkilerek uyandığında ilk kez marcus un ciddi yüz ifadesi ile karşı karşıyaydı.
" Biliyorum kolay değil. Ama eşini aramak için gezmediğin diyar, savaşmadığın ırk kalmadı ama yinede bak elin boş döndün" derken Marcus un sözleri bir bıçak gibi kessede düşüncelerini canının acısını kat ve kat arttırmaktan başka bir işe yaramamıştı. Gözleri maviliğini yitirip o parlak altın rengine dönüştüğünde Marcus yanlışını çok geç olsada anlamıştı.
"Kardeşim bile olsan beni asla yargılama unutma senin kralınım. Şimdi git!" Aleck, Marcus un boğazındaki pençesini çektiğinde Marcus güçlükle nefes alıyordu.
"Peki kralım" Marcus kırgınlığını sesine yansıtmamaya çabalasa da bosunaydi. Ama bildiği bir şey varsa artık Aleck eski ALeck değildi. O sevecen, koruyucu ve ailesi için her şeyi göze alan genç adam değildi. Karşısındaki adam acımasız, zalim ve korkusuzdu. Savaş meydanlarındaki zalimliği artık bir efsaneye dönüşmüş, korku salıyordu dört diyarda.
"Sen bu değilsin" Marcus dimdik karşısında duruyordu tüm cesaretiyle abisine çabasının bos oldugunu bir kere daha anlatıp yine sessizce çekip gidecekti.
" Sen benim tanıdığım Aleck olamazsın ama şunu bil ki sadece sen değil tüm klan acı çekiyor" diyerek odadan çıktığında Aleck öfkesini dizginleyememiş herşeyi yerle bir etmişti.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURT KRALIN RUHU
Fantasy"Senin için tüm diyarları gezdim, savaştım, acı çektim prenses sadece seni bulabilmek içindi hepsi" Keily şaşkınlıkla karşısındaki mavi gözlü deve bakıyordu. "Artık bundan kaçışın yok" derken hırsla Keily sıkıştığı yerden kaldırmıştı. " Karanlığıma...