"sen benim ruhumsun asırlardır aradığım kayıp parçam" Aleck in bana söylediği en güzel cümlelerdi bu sanırım. Aylardır belki öfke belki kinle ama asla nefretle uzak durmamıştım ondan. Canımı yaktığı gibi onunda canını yakmak istemiştim ama sonunda gerçek sevgi herşeyi unutturmuştu tabi birde ikizlerim. Günden güne varlıklarıyla içime güneş gibi doğan meleklerim. Artık doğum yakındı. Aleck e onu sevdiğimi itiraf ettiğim günden beri liseli aşıklar gibi dolaşıp duruyorduk. Annem ve babam artık huzurluydu. Bizi birlikte gülerken görmek en çok on ları mutlu etsede sanki birşeyler yeniden hortlayıp yeniden mutsuz olabilirim diyede çok korkuyordum.
"sanırım bir kaç gün içinde doğum gerçekleşebilir prenses." elf şifacı düşünceli gözlerle bakıyordu. Son günlerde bebekler çok hızlı gelişmişti. Şifacıları endişelendiren doğumun zorluguydu aslında. Melezde olsa kurt bebekler güçlü ve zorluydu. Kurt anneler bile çogu zaman bu doğumları kaldıramazken benimde başıma birşey gelmesi korkusu Aleck i günden güne öfkelendiriyordu.
"doğum zor olmayacak değil mi? Yani birşey olmayacak"
"lordum onu yaratıcı bilir biz elimizden geleni yapacağız."
"yapmak zorundasınız. Eğer birşey olursa taş taş üstünde bırakmam" derken Aleck i sakinleştirmek için elini tutmuştum.
"sakin ol birşey olmayacak" Aleck beni kendine çekmiş sımsıkı sarılmıştı.
"leydim yardım edim oturmanızA" yeni hizmetime giren Luna nın yardımıyla yeniden oturmuştum. Aleck nedense ondan hoşlanmıyordu. Ben ise ne diyebilirdim ki. Sessiz bir kızdı ve benim için sorun değildi."sen dinlen sevgilim. Ona diikat et" derken Aleck luna yı tehdit ediyordu sessizce. Onu öperek yolladıktan sonra her zamanki gibi ellerim karnımda bebeklerimi hissediyordum.
"o biraz stresli aslında o kadar öfkeli değil" diyerek luna ya gülümseyerek uzanıp kapanan göz kapaklarımı serbest bıraktım.Karnıma giren ani sancıyla gözlerimi açtığımda sanki başka bir boyutaydı yalnız. Ağrı dayanılmaz olmaya başlamıştı ve ben sanırım doğuruyordum.
"demek doğum vakti sevgili prenses" bu ses...
"sen" derken ağzımdan ufak bir çığlık firar etmişti.
"benim ya sandra pis sürtük ölmün için burdayım tabi bebekler içinde" derken arkasında sessizce duran Luna yı gördum.
"luna.."
"ha o mu tanıştırım. Kardeşim" büyüyen gözlerle ona bakarken luna gözlerini kaciriyordu. Çığlıklarım artarken doğum başlamıştı bile.
Luna yanıma geldiğinde geriye gitmek istesem de kıpırdayamamıştım ve sonrası koca bir karanlik. Hissettiğim acıyla gözlerimi açtığımda hic bilmedigim Bir yerdeydim."burası neresi... ALECK!!"
"Sakinleş ve nefes al. Seni duyamaz. Doğum başladı şimdi. Ikın..." O an karnından kasıklarıma inen sancıyla nefesim kesildi .Aleck çıldırmış gibi sarayı yıkarken Kral Tristan tüm diyarları arıyordu.
"Acı çekiyor. Doğum başladı" derken Aleck olduğu yere çökmüş acıyla kıvranıyordu."Dayan bulucağız kızımı. Hisset onu.." kral Tristan Aleck e büyü yaparken kızının varlığını hissediyordu artık. Boyut mağarasında...
"
Çok kısa bir bölüm biliyorum ama artık final yakındır....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURT KRALIN RUHU
Fantasy"Senin için tüm diyarları gezdim, savaştım, acı çektim prenses sadece seni bulabilmek içindi hepsi" Keily şaşkınlıkla karşısındaki mavi gözlü deve bakıyordu. "Artık bundan kaçışın yok" derken hırsla Keily sıkıştığı yerden kaldırmıştı. " Karanlığıma...