Karar

34.5K 1.7K 72
                                    

Sen gerçekte kimsin Kral Aleck?

Tüm gece bu düşünceler beynimi kemirirken bir yandan aklım ailemdeydi. Onların iyi olduğunu görmeden kesinlikle rahat edemeyecektim. Bu yüzden sabah uyandığımda ilk işim Aleck e bunu sormak olmuştu. Yine sadece geçiştirip düşünmem gereken tek krallığın burası olduğunu ima ettiğinde en kısa zamanda buradan kaçmam gerektiğine sonunda karar vermiştim. Yine mutluluğum kısa sürmüştü belki de hiç başlamadan bitmişti. Ne bekliyordum ki o yine aynı bencil, vahşi ve barbar adamdı bir kaç naziklikle nasıl bir hataya düştüğümü şimdi farkediyordum.

Günler ardı arkasına geçerken, Aleck i çok sık olmasada akşam yemeklerinde görüyordum ve ardından çalışma odasına kapanıyordu. Artık daha fazla yalnız kalmaya gerçekten katlanamayacağımı düşünerek Aleck in çalışma odasının önüne geldiğimde Marcus odadan henüz çıkıyordu.

"iyi akşamlar Keily bir sorun mu var? Bu saatte dışarda olmazdın sen" ah şu imaları yok mu yine de Aleck kadar sert olmamasına şükretmem gerekliydi. Bu kalede beni güldürebilen tek insandı.

" sanırım artık buna katlanamayacağımı düşünüyorum. Ve Aleck in artık bunu görmesi gerekli Marcus. Bu kale beni boğuyor."

Marcus haklı olduğumu biliyordu. Bir kaç kez ailem ile ilgili konuşmak istediğimde sadece o sabretmemi söyleyip beni geçiştirmemişti.

" anlıyorum. Yinede ben ve eşim senin dostunuz Keily bunu unutma"diyerek yine teselli etmeyi seçmişti. Teselliler sanırım bir süre bunları duymak istemiyordum.

" İçeri gel Keily! " daha kapıyı bile çalmaya fırsatım olmadan o geldiğimi anlamıştı.

" sen nasıl?" şaşkınca bakıyordum.

"kulaklarım iyidir ve ayrıca kokun..." Aleck pencerenin önünde bana bakarken ona doğru gelmem için ellerini uzatmıştı. Bense bir an tereddüt etsemde onu dinleyip yanına gittiğimde kollarını belime dolayıp beni önüne çektiğinde burnunu boynuma gömüp derin bir nefes aldı.

" Cok güzel kokuyorsun" sesi... O kadar içtendi ki bir an vücudumun ürpermesine engel olamamıştım.

"şey... Ben.. Tesekkür ederim."

"Neyin var sevgilim neden geldin aklından geçenleri hissedebiliyorum." yine düşüncelerim tüm çıplaklığı ile onun önündeydi.

"O zaman çözüm teklifimi de biliyorsun. Lütfen Aleck, en azından Mary bana burda eşlik etsin.  O benim en yakın dostum" Aleck dediklerimi tartarken sanırım sonunda onaylayacağını biliyordum.

"Peki bu seni mutlu edecekse yarın elçi yollayıp gelmesini sağlayacağım." dediğinde sevinçle boynuna sarılmıştım. Biran ne yaptığımı farkettiğimde artık çok geçti. Geri çekilmek istesemde Aleck daha sıkı sarılmıştı bedenime.

Sonraki gün Aleck sözünü tutmuş babama yolladığı elçi ile Mary buraya çağırmıştı. Kesinlikle babam onu buraya yollayacak kadar zekiydi.
Mary buraya gelmesiyle planımı hayata geçirecektim. Aleck e şans vermeyi düşündüğüm anlara lanet ediyordum. Ne bana verdiği sözü tutmuştu nede kuşatmayı kaldırmıştı. Neden diye sorduğum her seferinde sadece geçiştiriyordu beni.

"Kraliçem Leydi Mary saraya giriş yaptılar." oda hizmetlim eva nın cümlesiyle neredeyse ok gibi odadan koşarak çıktığımda belimde hissettiğim kollar ile biranda sert bir bedene çarpmıştım.

"sakin ol benim." şaşkınlıkla başımı kaldırdığımda Aleck suratında anlam veremediğim bir ifade ile bana bakıyordu.

" ben sadece heyecanlandım."
"umarım öyledir. Farklı fikirlerin yoksa sorun yok Keily." diyerek beni bıraktığında derin bir nefes alabilmiştim. Yine de bakışlarındaki şüpheyi görebiliyordum. Merdivenlerden indiğimde Mary karşımdaydı. Onu o kadar özlemiştim ki iki mizde sımsıkı sarıldık.

KURT KRALIN RUHUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin