Sen bir melezsin Keily, safkan bir elf olamayacaksın , bizler gibi olamayacaksın... Asla!!!
Tüm çocukluğum bu kabuslarla geçmişti. Annemin bir insan olması onlar için her zaman bir sorundu. Babamın onunla evlenmesinin nedense hiç bir değeri yoktur. Onlar için asillik saf kandı benin gibi bozuk kanlı biri asla gerçekten elf olarak kabul edilmezdi. Bu yüzden gitmiştim insanların dünyasına ilk kez orada kabullenilmiştim. Beni ben olduğum için Keily olduğum için seviyordu dostlarım. Her hafta bademli kurabiye getiren Bayan jackson, sırf ilgimi çekmek için haftada üç kitap okuyan genç Brain ve sayamadığım bir çok insan dostum bana her zaman özlemini duyduğum arkadaşlığı sunmuşlardı. Ve şimdi de Aleck...
Ama burası çok farklıydı. Kurtlar beni yadırgamıyor. Melez olduğum için tiksinmiyorlardı benden. Aleck 'in eşiydim burda onlar gibi olmasamda beni içtenlikle kabul ediyorlardı.
"saraya hoşgeldiniz Kraliçe Keily buraya huzur ve mutluluk bağışladınız." bana içtenlikle gülümseyen ufak tefek orta yaşlarının başında görünen güzel bayanın sesiyle şaşkınlığımı üzerimden atabilmiştim.
"şey... Ben teşekkür ederim"
"Linet sarayın baş sorumlusudur Keily senin emirlerine mutlak itaat edeceğinden emin olab ilirsin" Linet başıyla onaylayarak gülümsediğinde Aleck burada mutlak bir otoritesi olduğunu gördüğümde korkmuştum. Dün gece yanımda uyuyan Aleck ile Kral Aleck çok farklıydı. Biri sevgiyle bakarken diğeri gerçekten korkunç olabiliyordu.
"tamam o zaman Linet beni kalacağım odaya götürebilir misin?" linet, Aleck 'in önünde eğilerek beni sarayın merdivenlerine doğru yönlendirmişti.
Sarayın içide en az dışı kadar ihtişamlıydı. Hayranlıkla duvardaki işlemelere bakarken bunların sıradan birer işçilik olmadığını görmüştüm. Bunlar bir önceki kadim kralların ve kraliçelerin resimleriydi."Huzur bulan Kral ve Kraliçelerimizin resimleri yakında sizinde portreniz burada yerini alacak. Uzun zamandır bunu bekliyorduk." diyen Linete sadece bakmıştım.
"lütfen cesaretimi mazur görün Kraliçe Astra yani Kral Aleck in annesi bizlere karşı çok içtendi" Linet sanırım beni yanlış anlamıştı.
"beni yanlış anladın sadece biraz şaşkınım" derken utanmıştım. Linet yeniden o içten gülümsemesi yüzüne yayılırken bende derin bir nefes alabilmiştim.
Merdivenlerden çıkıp kocaman bir kapının önünde durduğumda sadece bakabildim bu kapı sanırım altındı. Bu kadarını da beklemiyordum.
"umarım beğenirsiniz. Kralın emri istediğiniz düzenlemeyi yapmamızı söyledi. Sizin rahatınız için." Burası kesinlikle dairemin üç katı kadardı. Devasal tavandan sarkan tüller, boydan boya serili halı ve kürkler. Ya bu yatağa ne demeli kesinlikle aile boyuydu. Takla atabilirdim rahatlıkla.
Tabi Aleck in cüssesini düşününce bir dakika burası Kralın odasıydı ve ben burda mı kalacaktım. Endişe tüm bedenimi sararken ne yapabileceğimi daha sonra düşünecektim. Şimdi istediğim yıkanmak ve uyumaktı.
"Banyo yapabilir miyim" diyerek banyoyu ararken sadece bir pravan ve sanırım küvet vardı. Yani banyo yok muydu?
"sıcak su ve yardımcı olması için bir kız yollayacağım" banyom bana özeldi kesinlikle. Kimseyi istemiyordum.
"hayır sadece su" dediğimde Linet ne demek istediğimi anladığında onaylarak çıkmıştı. Dakikalar sonra su gelmiş ve küvet yeterince dolduğunda oda hızla boşalmıştı. Bende vakit kaybetmeden hızla soyunup sıcak suya girdiğimde rahatlayarak derin bir nefes alıp gözlerim yavaşça kapanmıştı.
Omuzlarımda dolaşan parmaklarla gözlerimi aniden açtığımda suya batmaktan kurtulamadım.
"sakin ol benim." Aleck edepsizce beni süzerken uyuya kaldığımı anlamıştım. Aleck soyunup çırılçıplak küvete girdiğinde itiraz etmeye vakit bile bulamamıştım. Karşılıklı küvette birbirimize bakarken Aleck aniden beni kucağına çekmişti. Çırılçıplak ve kucağındaydım. Daha ne kadar kızarabilirdim artık bilmiyordum şuan.
Parmakları yavaş yavaş bacağımı okşarken beni iyice kendine yaklaştırıp burnunu boyun girintime sürtüyordu yavaşça.
Rahatsızca kıpırdandığımda artık yüzyüzeydik. Sadece ufacık bir mesafe ve tek bir hareketle bana sahip olabilecekken sadece sürtünüyordu. Karnıma garip sancılar birbir girerken nefes dahi alamaz olmuştum.
"sadece izin ver" diyen Aleck sanki ölüyordu ve bende ondan farksızdım.
"ben emin değilim..." sesim zorlukla çıkarken sanki bir tepeye tırmanıyordum nefes nefese ve aniden düştüm tüm bedenim sürtünmenin verdiği hazla kıvranırken Aleck in başı kükreyerek geriye düştüğünde o da en az benim kadar bitkindi.
"bir dahakine emin ol içinde olacağım." derken saçımı okşuyor ve öpüyordu. Küvetin yanındaki havluya sarılıp sudan çıkmıştı. Koca havlu sadece bel altını kapatıyordu ama erkekliği hala ayaktaydı. İstemeden gözüm oraya takıldığında suratındaki hınzır gülüş iyice büyüdü.
" daha fazla bakarsan oraya geleceğim" gözlerimi korku ve heyecanla kaçırdığımda kahkaha atmıştı.
"hadi sende gel ve uyuyalım su soğumaya başlamıştır" o burdayken asla kalkamazdım.
"arkanı dön!" kaşlarınu kaldırmış şaşkınlıkla bakıyordu.
"arka mı dönmek mi asla bu manzarayı kaçıramam hem görmediğim bir şey yok" galiba daha önce bu kadar kızardığıma emin değilim hatta morarmış bile olabilirdim. Hızla kalkıp havluya uzandığımda kıç üstü yeniden suya gömüldüğümde Aleck belimden tutarak beni kaldırdığında artık çok geçti. O ise sıradan bir olay gibi beni havluya sarıp yatağa taşımıştı. Ardından masanın üzerinde duran kıyafetlerimi getirdi. Bense sadece izledim. O ise elindeki iç çamaşırını bacaklarıma geçirirken ciddi duruşunu hiç bozmamıştı. Ardından geceliğimide giydirdiğinde beni yeniden sıcak kürklerin arasına yatırdığında kendisi çıplak uzanmıştı. Bir adam bu kadar nazik olabilir miydi? . Sen gerçekte kimsin Kral Aleck....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURT KRALIN RUHU
Fantasy"Senin için tüm diyarları gezdim, savaştım, acı çektim prenses sadece seni bulabilmek içindi hepsi" Keily şaşkınlıkla karşısındaki mavi gözlü deve bakıyordu. "Artık bundan kaçışın yok" derken hırsla Keily sıkıştığı yerden kaldırmıştı. " Karanlığıma...