#17#

184 30 13
                                    

---Kim Hae Young---

Unni kendisine yöneltilen soruyu cevaplamadan öylece ağlamaya devam ediyordu. Ağzından küçük bir hıçkırık kaçtığında hızla koşmaya başlamıştı. O anın şokuyla kısa bir süre arkasından bakmıştım. Neler olduğunu anlayamıyordum. Kendime geldiğimde gözlerimi arkamda kalan bedene çevirip o özlem duyduğum yüzüne baktım. Dolan gözlerimi umursamadan onunla bir kez daha konuşmak istedim.

''Kendine iyi bak Kim Taehyung.''

Bir süre cevap vermesini beklesem de isteğim gerçekleşmemiş ve sessizliğine bürünmeye devam etmişti. Gözyaşlarımı eski yerlerine gönderip yağmur yağmasını engelledim ve unninin gittiği yöne doğru koşmaya başladım. Bir an önce onu bulmalı ve sakinleştirmeliydim.

Kısa bir koşunun ardından marketin bir arka sokağında kalan parkta buldum unniyi. Banklardan birine oturmuş, kollarını dizlerine koymuş ve başını ellerinin arasına almış bir vaziyette ağlamaya devam ediyordu. Bunu sallanan bedeninden anlamıştım. Hemen yanına gidip kollarımı ona doladım. Sarılmak, böyle zamanlarda en iyi gelebilecek şeydi değil mi?

''Ne oldu unni? Neden ağlıyorsun?''

Bir süre sonra elleri arasındaki başını kaldırmış ve kızaran sulu gözlerini bana çevirmiştim. Ağlamasını zorla durdurmaya çalışırken sorumu cevaplamıştı.

''Oydu Young.''

''Kimden bahsediyorsun unni?''

''Marketten sonradan çıkan, ilk ve son aşkımdı.''

''N-ne? Bu nasıl olabilir unni? Belki sadece benzetmişsindir.''

''Eminim Young. O olduğuna eminim.''

Unni ağlamaya devam ediyorken bu durumun nasıl gerçek olabileceğini düşünüyordum. 100 yıldan daha uzun bir süre geçmişken nasıl hayatta kalabilirdi? Unnimin söylediklerine göre genç yaşında trafik kazası geçirmiş ve hayatını kaybetmişti. Ailesinin bile zamanla vefat ettiğini gözleriyle görmüştü. Nasıl oluyor da genç yaşında tekrar unnimin karşısına çıkabiliyordu?

Aklımdaki soruları cevaplamaya çalışırken aynı zamanda unnimi sakinleştiriyordum. Birlikte kafeye geri döndüğümüzde unni ilk iş eski kimliğine geri bürünmüştü. Koltuklardan birine uzanmış ve sessizce gözyaşlarını dökmeye devam etmişti. Masanın üzerindeki poşet dikkatimi çektiğinde ne olduğuna bakmıştım. İçinde inciler vardı. Demek ben ağlarken unnim hem beni sakinleştirmeye çalışmış hem de inciye dönüşen gözyaşlarımı toplamıştı. Nasıl bu kadar pervasızca davranabilmiştim?(!) Hem kendimi hem de soyumu tehlikeye atıyordum ve bunu sürekli yapıyordum. Bir an önce kendimi toparlamalı ve insanların içinde yaşamayı daha iyi öğrenmeliydim.

Unnimin gözleri kapanınca uyuması için onu odada yalnız bırakmıştım. Bugün fazla müşteri olmadığı için tekrar dışarı çıkmış ve yakınlardaki parka doğru yürümeye başlamıştım. Parkın sesiz kalan kısmına gidip gördüğüm ilk boş banka oturmuştum. En azından birkaç soru işaretini cevaplayabilmeyi umuyordum.

Kısa bir süre sonra başımda hissettiğim acıyla ellerimi başıma götürmüş ve biraz baskı yapmaya başlamıştım. İnsanların ''baş ağrısı'' dedikleri acıya çok benzer bir acı vardı başımda. Galiba başım ağrıyordu.

Gözlerim şaşkınlıkla irileşirken başımı tekrar yoklamıştım. Gerçekten başım ağrıyordu. Ama ben hasta olmaz veya ağrı çekmezdim ki. Neler oluyor bana?

Düşüncelerimin arasında boğulurken ani gelen istekle daha önce hiç yapmadığım bir şey yapmıştım. İnsanların dilinde bu ''hapşırmak''tı. O sırada önümden geçen biri bana dönüp insanlarca alışılmış olan o cümleyi söylemişti.

''Sağlıklı yaşayın.''

Nasıl bir cevap vereceğimi bilememiş, öylece yüzüne bakakalmıştım. Benim bu halimi görünce yüzüne büyük bir gülümseme yerleştirmişti.

''Yanınıza oturabilir miyim?''

Sorduğu soruya başımla cevap vermiştim. Bankta boş kalan kısma oturduktan sonra sesi bir kez daha gelmişti kulaklarıma.

''Saçlarınız ıslak durmaya devam ederseniz hasta olursunuz.''

Saçlarımın ıslaklığını onun söylemesiyle fark etmiştim.

''Haklısınız. Fark etmemişim.''

''Acaba size bir soru sorabilir miyim?''

''Tabii, buyurun.''

''Çalışıyor musunuz?''

''Evet. Hemen yakındaki bir kafede garsonluk yapıyorum.''

''Acaba aynı zamanda benimle de çalışabilir misiniz? Sizin gibi birine ihtiyacım var.''


Merhabaaa :) Nasılsınız? Umarım güzel günler geçiriyorsunuzdur ^^ Bölümle ilgili düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız çok sevinirim =) Yeni bölümde görüşünceye dek, kendinize iyi bakııınn :)

SARANGHAEEE ^^

Sende Kimsin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin