#28#

179 23 22
                                    

---Kim Taehyung---

Çizimimin bittiğini görünce hemen yanıma gelmiş ve benimle birlikte incelemeye başlamıştı.

''Waooh!! Bunlar müthiş olmuş. Nasıl bu kadar güzel çize biliyorsun?''

''Bu alanda eğitim aldım. Aslında ne kadar eğitim alırsan al çizim yaparken düşündüğün ve hissettiklerin çalışmana yansıyor. Güzel ve kötü olmasında büyük bir etkisi var.''

''Sen bunları çizerken ne düşünüyordun peki?''

''Güzel şeyleri.''

''Ya! Bugün neden sürekli bilmece gibi konuşuyorsun?''

''Sen bugün toplantıda neden yüzüme bakmadın?''

''İlk soruyu ben sormuştum.''

''Ama benim sorduğum soru daha önce yaşanmış bir olaya ait.''

''Geçmiş geçmişte kaldı. Biz şimdiki zamana yoğunlaşalım.''

''Geçmişini unutursan geleceğini göremezsin. O yüzden geçmiş hiçbir zaman geçmişte kalmaz küçük hanım.''

''Sorumu cevaplamamak için taklalar atıyorsun büyük bey!''

''Kim atıyor acaba o taklaları?''

''Her neyse. Çizimin bittiğine göre bana bir açıklamada bulunmalısın.''

''Ne duymak istiyorsun?''

''Sana yardım etmem için getirdin beni ama elime kahve verdin kendin çalıştın. Ne yapmaya çalışıyorsun Kim Taehyung?''

''Seninle konuştuktan sonra çizdiğim çizimler berbattı. Sürekli karışık, belirsiz çizgiler atıyordum ve çizerken bunu fark etmiyordum. Bu şekilde çizimler aksamaya uğrayınca nedenini düşündüm. Bana hala cevabını vermediğin sorular var Hae Young ve bu benim kafamı karıştırıyor. Bunları düşünmemek için de sen yanımda olmalıydın. Bu şekilde bazı şeyleri düşünmeyi bırakıp daha iyi düşüncelere yoğunlaşabilecektim. Çizime bakacak olursak doğru bir çıkarımda bulunmuşum değil mi?''

Kısa süreli bir sessizliğin ardından gözlerim tekrar onu bulduğunda cevap vermişti.

''Üzgünüm.''

Yüzünde oluşan mutsuzluk ve suçluluk kırıntıları benimde üzülmeme neden olmuştu. Ona bazı şeyleri açıklamamalı mıydım?

''Neden?''

''İşine veya hayatına bu şekilde engel olmak istemezdim. Ben, sana gerçekten değer veriyorum Taehyung ve bana verilen görevi yapmaya çalışıyorum. Sana her nasıl olursa olsun zarar vermek isteyeceğim son şey bile değil. Özür dilerim. Belki de seni seçmemeliydim.''

''Pişman mısın? Beni seçtiğin için.''

''Sana zarar gelmemesi için seni seçmezdim ama bundan haberim yoktu. Her şey değiştiği için yapabileceğim bir şey de yok. Sadece seni korumalıyım.''

''Kimden koruyacaksın? Neler oluyor Hae Young?''

''Karşıdan karşıya geçeceğin sırada kaza yapacaktın, sana o gün söylediklerim hatırlıyorsundur. Birden bire gözlerimin önünde belirdiğini ve hemen yanına geldiğimi söylemiştim. Seni saniye farkla kurtarabilmiştim. O bir tesadüf değildi Taehyung. Kitapta benim okuyup da senin okuyamadığın yazı her şeyi açıklıyordu. Seni küçükken kurtarmış ve hayatında değişikliğe neden olmuştum. Soyumun devamı için seçilmemin bir hediye mi yoksa ceza mı olduğunu bilemediğimi söylemiştim. Bundan sonra çok dikkatli olmalısın Taehyung. Bu tür kazalar başına gelecek ve her zaman seni kurtarmak için her şeyi yapacağım. Lütfen bu yüzden yakınında olmama izin ver olur mu? Sana bir şey olmasından korkuyorum. Eğer yakınımda olursan kendimi daha iyi hissedeceğim.''

''Şimdi ölmem için sürekli kaza mı yaşayacağım? Ve sen beni kurtaracaksın. Peki ya kurtaramazsan? O zaman ne olacak?''

''Her şey bitecek, tek nefeste.''

''Bana bir şey olursa-''

''Olmayacak! Buna izin vermeyeceğim.''

Çalışma odama derin bir sessizlik çöktüğünde kafamı karıştıran birçok sorunun cevabını bulmaya çalışıyordum. Sormama engel olduğu soru beynimde dönüp duruyordu. 

''Bana bir şey olursa, sana ne olacak peki?''

Hiçbir soru cevabını bulamadığında bu durumdan sıkılmış ve ona bir teklif sunmuştum.

''Yemek yiyelim mi?''

''Ben artık gitsem iyi olacak.''

Gitmek için ayaklandığında biraz daha yanımda durması için ısrar etmiştim.

''Karnımızı doyuralım, seni ben bırakacağım. Hem böylelikle zaman da kaybetmemiş olursun. Anlaştık mı?''

Başını olumlu anlamda salladığında bileğinden tutmuş ve odadan çıkmıştım. Hiçbir şeyden kaçmayacağımı ve kalbimin istediği gibi davranacağımı kendime hatırlatarak yapmıştım bunu. Daha sonra bileğindeki elimi eline indirmiş ve mutfağa kadar bu şekilde durmuştuk. Anlatamayacağım ama fazlasıyla güzel bir duyguydu bana yaşattıkları.

Ben farkında olmadan değişiyordu kalbimin ritmi. Ona dair her şey beni bir çıkmaza sürüklüyordu sanki. Her soru işareti sonsuza kadar cevaplanamayacakmış gibiydi. İşin en tuhaf yanı da şuydu ki; ben ona dair her şeyden memnundum. 

Evet, inanması ve açıklaması zor bir durum belki ama konu o olunca kalbim duygularımı silah olarak mantığıma çeviriyor her an ateşlemek için tetikte bekliyordu. Mantığımın küçük bir kıpırdanmasında tüm silahlar ateşleniyordu. İşte her şey verdiğim bu örnek gibi tuhaftı ama ben bu tuhaflıkta ömür boyu yaşayacak kadar huzurluydum.

Merhabaaa :) Bölümü nasıl buldunuz? Umarım hoşunuza gitmiştir ^^ Bir sonraki bölümde görüşünceye dek kendinize iyi bakın =)

SARANGHAEEE ^^

Sende Kimsin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin