#25#

192 23 40
                                    

Yazardan;

Hae Young düşünceli bir şekilde odasına girdiğinde ahjummanın da aynı durumda olduğunu gördü. Yanına gidip boş kalan yere oturduğunda sessiz kalmaya devam etmişti, ta ki ahjummanın söylediklerini duyuncaya kadar.

''Artık zamanı geldi.''

''Neyin zamanı geldi ahjumma?''

''Gitmeliyim buralardan. Hakkımda dedikodular çıkmaya başladı. Nasıl hala sapasağlam kaldığımı tartışıyorlar.''

''Onu bulmuşken gerçekten gidecek misin ahjumma? Unni olsan ve burada kalmaya devam etsen. Belki-''

''Belki beni tekrar mı sever?''

''Ben eminim ahjumma. O, sana tekrar aşık olacak.''

''Bende bundan korkuyorum işte. Onun tekrar ellerimin arasından kayıp gitmesine dayanamam. Artık o kadar güçlü değilim Young.''

Pek de konuşulacak bir şey kalmamıştı artık. Bir süre daha sessizliğin arasında oturmuş daha sonra ahjumma, odada Hae Young'u yalnız bırakmıştı. Hae Young da yarının yoğun bir gün olacağını düşünerek uykuya dalmıştı.

Sabah alarm çalmadan uyanmıştı Hae Young. Biraz koşsa iyi olabileceğini düşünmüş ve üzerini hızlıca değiştirip kendini dışarı atmıştı. Bir süre sonra fazlaca susadığını hissetmiş ve ilk gördüğü markete girip dolaptan soğuk bir su almıştı. Dışarı çıkar çıkmaz suyundan içmiş ve seri adımlarla yürümeye devam etmişti. Terlemişti, bir an önce kafeye dönse iyi olurdu. Kafeye gider gitmez ahjummayı bulmuş ve duş almak için evine gidip gidemeyeceğini sormuştu. Her zamanki gibi ahjumma ona izin istediği için kızmış ve hemen işini halletmesini söylemişti. Hae Young kısa sürede duşunu almış ve hazırlanmıştı. Artık şirkete gitme zamanı gelmişti. Ahjummaya haber verdikten sonra taksiye binmiş ve kısa sürecek yolculuğa başlamıştı.

Yol boyunca Taehyung'u görünce ney yapacağını, düne dair bir soru sorarsa ne söyleyeceğini düşünmüştü. Ücreti ödeyip taksiden indikten sonra seri adımlarla şirkete girmiş ve asansör beklemişti. Asansörde de belli bir zaman dilimi geçmişti. Asansörden inip koridorda ilerlemeye başlamıştı. İlk geldiği güne göre koridor biraz daha doluydu sanki. Düşünceli bir şekilde ilerlerken biri yanından geçiyordu ki Hae Young yine beklenmeyen bir şey yapmıştı. Bu aralar vücudu çok farklı tepkiler veriyordu. Hapşırdığı sırada yanında geçmekte olan birine çarpmıştı. Hemen kendini toparlayıp çarptığı kişiden özür dilemişti. İlerlemeye devam edeceği sırada ona seslenilmesiyle beklemek zorunda kalmıştı.

''Özürleriniz arttı.''

Çarptığı çocuk Taehyung'un yaşlarında gibiydi. Uzun boylu, iyi bir fiziğe ve kızları bile kıskandıracak kadar güzel bir yüze sahipti. Hae Young çocuğa dair bu tür düşüncelere dalmışken o da aynı şekilde Hae Young'u inceliyordu. Hae Young hemen kendini toparlamış ve çocuğun ne söylemek istediğini anlamaya çalışmıştı.

''Nasıl yani?''

''Bu ikinci özrünüz. Hatırlarsanız elemlerin olduğu gün de bana çarpmıştınız.''

Hae Young'un aklına dolan düşünceler onu tekrar özür dilemeye itmişti.

''Ah! Hatırladım. Gerçekten özür dilerim. Biraz dalgındım.''

''Eğer benimle sıcak bir şeyler içerseniz sizi affedebilirim. Hem bu sizin için de iyi olur. Üşütmüşsünüz galiba.''

Hae Young saate bakıp daha vaktinin olduğunu görünce karşısındaki borçlandığı bu çocuğun teklifini kabul etmişti. Kafeteryaya inmişler ve boş bir masaya oturup siparişlerini vermişlerdi. Daha doğrusu adını bile bilmediği karşısındaki çocuk, garsona bir bitki çayı ve kendisi için de kahve söylemişti. Daha sonra bitki çayının Hae Young'a daha iyi geleceğini açıklamıştı. Aralarına sessizliğin girmesine izin vermeden yüzündeki tebessümle elini çocuğa doğru uzatmıştı Hae Young.

Sende Kimsin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin