Duyduğum kelimeler kulağımda yankılanıyordu.
Oğlu.
İntikam alacağın adamın oğlu.
Sırtımı duvara dayadım. Farkında olmadan David'i sıkıyordum.
"Diana!" Emma'nın bağırışıyla gözlerimi açtım. Dayak yiyordu. Sebastian'sa onu korumaya çalışıyordu. Lanet olsun. David'e döndüm. Üstüme çöken ağır acıyı atamıyordum.
"Bunu neden yaptın David?" diye sordum.
"Çünkü Diana..." ağzına dolan kanı yuttu. Nefes almaya çalışarak konuştu.
"Sana borcum vardı. Ödedim. Artık... Artık geçmişi düşünüp kendini üzme." dedi zorlukla. Sırtını duvara yaslamasını sağlayıp,
"Dayanmaya çalış. Sakın ölme! Tamam mı?" diye sordum aceleyle. Başını salladı gülümseyerek. Ayağa kalkıp Tae' ya seslendim.
"Onu koru!"
Emma' ya baktım. Yüzü dağılmış acımasızca dayak yiyordu.
"Seni orospu çocuğu!" Bağırarak onu döven adama koştum. Üstüne çıkıp yüzüne yumruklarımı indirdim. Peş peşe. Bayıldığına emin olduğumda Emma'nın yanına koştum.
"İyiyim. Ben iyiyim." Endişeyle ona bakıyordum.
"Bu iş çok uzadı." dedim ayağa kalkmasına yardım ederek. Kolunu omzuma attım. Sebastian birini daha yere sermişti.
"O nasıl?" diye sordu Emma.
"Çok kan kaybediyor. Fazla dayanamaz." dedim. Ben ve Emma adamların tamamını bağladık. Sebastian ve Tae kaptan merkezine gittiler. Biri geminin rotasını değiştirmeliydi. Trosey kaçmaya çalışmış ama buna engel olmuştuk. Üst güvertede etrafı çevrili odada olmalıydı.
Emma David'le ilgileniyordu. Yanlarına gidip etrafı gözetledim.
"Çanta nerede?" diye sordu Emma.
"Çanta?" diye söylenerek etrafa bakındım.
"İşte." koşarak çantayı aldım. Emma kıyafetlerini yırtıp kanamayı durdurmaya çalıştı. David acıyla bağırdı.
"Bu geminin reviri yok mu?" diye sordu Emma.
Aceleyle ayaklanıp,
"Revir? Neredeydi?"
"Bu malzemeler yetmez. Dönene kadar da bekleyemez. Git reviri bul Diana." Emma istediği malzemeleri sıraladı. Tam adım atacakken David ayak bileğimi tuttu.
"Hayır." diye fısıldadı. Emma'yla birbirimize baktık.
***
"Yaklaşmayın! Bir adım daha atmayın!" rehineler korku dolu gözlerle Tae ve Sebastian'a baktılar. Aralarında kadın ve çocuklar vardı. Adamın elindeki çocuk korkudan altına yapmış, titreyerek ağlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~KEHRİBAL~
ActionDiana Ranold. Ruhu karanlıklar içinde kalmış acılı bir adamın kızı. Acılı ve acımasız bir babanın... Babasının eline bıçağı tutuşturduğu günden beri ilk defa kendine soruyordu. "Bana nefretle bakan bu gözler... Bu gözlerin sahibi neden bana böyle...