Jay yüzüme endişeyle bakarken donup kalmıştı.
"Ne?" "Neredesiniz? Baştan anlat şunu!"
Roxie'nin ağlama sesleri duyuluyordu.
"Tamam sakin ol. Geliyorum hemen." Jay telefonu cebine atıp bana döndü.
"Rosie'yi kaçırmışlar. Sam'e de ulaşamamış." dedi.
"Gidelim."
(Jay)
Diana'yla arabaya koştuk. Kapıyı tam açacakken durup Diana'ya baktım. Sürücü koltuğuna oturmak yerine bagajı açmıştı. Bir yandan da telefonda biriyle konuşuyordu. Şaşkınlıkla onu izledim.
"Bana hemen sinyali gönder. Şifreyi biliyorsun. Tamam." Eline hayatım boyunca hiç almayacağım bir silah almıştı. Kurşunlarını kontrol edip beline taktığı palaskaya bıçağıyla beraber yerleştirdi. Başını kaldırıp bana baktı. Göz göze gelmiştik. Yüzünde anlam veremediğim bir hüzün vardı. Bir şeyden rahatsız olmuş gibiydi. Sanki onu böyle görmem hoşuna gitmemiş gibi. Gözlerimi kaçırıp arabaya bindim.
Bagajın kapağını kapattı ve hızla arabaya bindi. Arabayı çok hızlı sürüyordu. Yüzünde gördüğüm soğuk ifade beni de rahatsız etmişti. Telefonu eline alıp tekrar biriyle konuştu.
Ne yaptığını bilir gibiydi.
* * *
Roxie'yi sakinleştirmeye çalışıyordum.
"Ağlamayı kes ve ne olduğunu sakince tekrar anlat." dedim omuzlarından tutarak. Onu sarsarken Roxie'nin yüzü dehşete düşmüş, şokla yüzüme bakıyordu.
"Kendine gel!" diye bağırdı Diana. Ona şaşkınlıkla baktım.
"Parkta oynuyordu. Birden... birden Rosie'yi göremedim. Sonra siyah bir arabanın hızla gittiğini gördüm." Tekrar hıçkırıklara boğulmuştu.
Diana beni itip Roxie'ye sıkı bir tokat attı.
"Şoka girmiş." diye mırıldandı. Roxie ağlamayı bıraktı.
"Babam. Babam yaptı. O yaptı." söylediği şeylere anlam veremedim.
"Neden babam yapsın. Saçma sapan konuşma Roxie." diye bağırdım.
"Roxie arabanın modelini hatırlıyor musun?" Diana az önce vurduğu yeri okşarken bakışları kendinden o kadar emindi ki.
"Bilmiyorum. Büyüktü." dedi. Diana'nın telefonu çalmaya başladı. Zaman kaybetmeden cevapladı.
"Tamam Sebastian. Bundan sonrasını ben hallederim." dedikten sonra bize döndü.
"Nerede olduğunu biliyorum." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~KEHRİBAL~
ActionDiana Ranold. Ruhu karanlıklar içinde kalmış acılı bir adamın kızı. Acılı ve acımasız bir babanın... Babasının eline bıçağı tutuşturduğu günden beri ilk defa kendine soruyordu. "Bana nefretle bakan bu gözler... Bu gözlerin sahibi neden bana böyle...