X • Taeten

13

Kafasının içinde Ten ismi yankılanırken istemsizce ayağa kalktı ve öne iki adım attı. Sonra ayağa kalktığını fark edip Johnny'e baktı. Gözlerini açmıştı ama anlam verememişti. Kendi de anlam veremiyordu ya!
Çocuk içerden çıkmamıştı ve oraya gitmeye karar verdi. Belki de sâhiden tanıştıkları gün bugün olacaktı? Neden heyecanlanmıştı ki, önemsiyor muydu?

Fakat tam girişin orada durmuştu ki diğer derslikten bir insan topluluğu geliyordu, hemen geçmesi gerekiyordu.
Ama dondu kaldı, bir sürü insan gelip geçti ve Taeyong'a çarptılar.
Taeyong aylardır onun peşinde olan çocuğu görmüştü ama farketmemişti. Yüzünü de görememişti.
Kalabalıktan sıyrılıp kolilerin taşındığı odaya doğru yürüdüğünde içeride kırmızı tişörtlü bir çocuğa dahi hiçbir şey yoktu. Kolilerden başka bir şey bile yoktu. "Az önce buradaydı, o buradaydı" diye geçirdi içinden.
Çocuk dışarı çıkıp kalabalığa karışmıştı bile. Taeyong tekrar dışarı çıktığında yakınlarda kırmızı dar tişörtlü kimseyi göremedi.
Johnny'nin şaşkın bakışlarına geri dönerek yanına oturdu ve gözlerini kapatıp çocuğun yüzünü görüp görmediğini düşündü. Her ne kadar sapık ve güvenilmez de olsa merak ediyordu.
Aylardır sapığı olan x dövmeli çocuk... Kaslarına yapışacak kadar dar tişörtlü ve kafanızı başka tarafa çevirmenize fırsat vermeyen muhteşem fizikli o çocuğun içinde cidden Taeyong'u düşünen bir kalbin olması...
İyice dikkatini çekmişti.