17,Bölüm

398 17 1
                                    

Dedem ve lanet karı yan yana oturmuş bana bakıyorlardı. Yapılan tek konuşma neden gecelikle olduğumla ilgiliydi.

'Neden geldin?' dedim dedeme. Şaşırmıştı.

'Neden gelmeyeyim. Seni özlemiş olmaz mıyım?'

'Olamazsın.' Dedem 60 küsur yaşlarında idi. Yeni çıkmaya başlamış beyaz sakalları saçlarıyla uyumluydu. Annem olacak kadın onu andırıyordu. Ben ikisine de benzemiyordum. Belki de Babama benziyorumdur . Bilmiyorum hiç görmediğim için. 

'Niye böyle davranıyorsun Mina.' 

'Hep böyle davranıyor.' Sıkıntıyla yanaklarımı şişirdim. Bunun için mi gelmişti. Harbiden mi? Odama gitmek için ayağa kalktım.

'Nereye?' dedi annem olacak kadın.

'İşeyeceğim geliyor musun?'

***

 Tam 3 gün. Umut lanet olası 3 gündür ortalarda yoktu. Aramamıştım, oda aramamıştı. Dedem bizde kalıyordu. Lanet karı da sürekli beni şikayet edip durmuştu. Tek kaçışım, kurtuluşum belki de aşkım... Son dediğimi boş verin. Umut yoktu. 

Saat gece yarısını çoktan geçmişti. Evden kaçmıştım. Ara sokaklarda tek başıma yürüyordum. Ya da belamı arıyordum. Karanlık beni çağırmıştı. Sessizliği, kasaveti kalbimi yansıtıyordu.  Rüzgar esmeye başladığı zaman durdum. Kollarımı iki yana açıp göğü kucakladım. Rüzgarı iliklerime kadar hissediyorum. Bu tarif edilmez bir duyguydu... Duyduğum ayak sesiyle hemen gözlerimi açtım. Arkama baktığım da bir gölge bana doğru yaklaşıyordu. Kollarımı indirip yürümeye başladım. Ayak sesleri beni takip ederken hızımı artırdım. Olan olmuştu işte. Belamı bulmuştum. Belki de sokaktan geçen biriydi. Neden telaş yapmıştım ki? 

Ayak sesleri bana iyice yaklaştığın da telefonumu çıkartıp Umut u aradım. Açmıyordu lanet olsun neden açmıyordu? Gölge bana yaklaşırken korkum bedenimi ele geçirdi. Tam telefonu kapatacakken açtı.

'Ne var Mina?' 

'Sana ihtiyacım var.'

'İşim var. Sonra.' deyip telefonu kapattı. Lanet olsun. Lanet olsun. Lanet olsun. Bu kadardı. İşine geldiği zaman yanımdaydı. Ona ihtiyacım olduğu söylediğim halde gelmedi...

Karşıma çıkan ilk sapağa döndüm. Yolu kaybetmiştim ne güzel(!) Gölge nin nefesini ensemde hissettiğim anda koşmaya başladım. Lanet olsun! Karanlıkta nereye gittiğimi bilmeden deli gibi koşuyordum.Tek bir sokak lambası dahi yanmıyordu. Duvara çarptığım da sendeleyerek geriye gittim. Belimden tutan eller düşmemi engelemişti. Umut.

'Nereye bebeğim?' Teoman ın ince sesini duyduğum zaman hayallerim yıkılmıştı. Umut sanmıştım.

'Seni ilgilendirmez.' konuşurken burnum sızlıyordu kötü çarpmış olmalıyım. Bedenimi ellerinden kurtarmaya çalıştım. Ama izin vermedi. Beni erkekliğine bastırdığın da midem ağzıma gelmişti.

'Bırak beni.' 

'Hayır.' dedi nefesine enseme üfleyerek.

'Ne istiyorsun?'

'Dövmenin tamamını görmek istiyorum.' Beni kendinden  çekip serçe duvara yapıştırdı. Acıyla inlediğim de gülmeye başladı.

'Bu sesi farklı yerlerde, farklı şekillerde duymak istiyorum.'

'İğrençsin.' ellini vücudum da gezinmeye başladığında çırpınıyordum ama benden güçlüydü. Tek eliyle bacağımı sıkıyordu. Canım acımaya başlamıştı.

'Bırak beni.' dedim yalvarırcasına. Kahkaha attı. 

'Yıllar önce yapmam gereken bir şey vardı Mina dedi.' Kendini bana bastırırken.

'Yapma...' göz yaşlarım yanaklarımdan süzülürken o hala kahkaha atıyordu.

'Seni burada becereceğim ve o kabadayı bozuntusu sevgilin hiç bir bok yapamayacak.'

'Neden...neden bana bunu yapıyorsun?' 

'Çünkü çok seksisin.'    

İlham denen arkadaşla aramız biraz bozuk. Yeni bölüm gecike bilir :( 

Neyse Medya da Teoman var. 

Göğe Bakam Durağı hoşuma giden bir hikaye sizde bir barsınız ;)

http://www.wattpad.com/story/18505482-göğe-bakma-durağı-♣

@maviolanhersey in hikayesi :) 

Bir Umut OlmalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin