16,Bölüm

360 21 3
                                    

Ne o konuşuyordu ne de ben. Kalbimi kırmıştı. Ben duygusuz değilim.Ama... ona nasıl göstereceğimi bilmiyorum. Beni öpmeye çalıştığın da neden geri çekildiğimi bilmiyorum birden oldu... ben lanet olsun ne yapacağımı bilmiyordum. Rüya sını sormadığım için mi kalbimi kırdı bilmiyorum... Eğer isterse kendi anlatır diye düşünmüştüm. Zorlamak istemedim. Hata mı yaptım.

'Umut...' ses çıkarmadı. Bana bakmadan arabayı kullanmaya devam etti.' Arabayı durdur!' aniden frene basınca öne doğru fırlamıştım. Kemerim olmasa ön camla bütünleşe bilirdik. Arabalar kornaya basarak yanımızdan geçiyordu. Umut bey de bana bakmamakta ısrarcıydı.

'Ke-kenara çeker misin?' dediğimi yaptı. Komutlarımı uyguladı. Yüzüme bakmadan. Biraz sonra yapacağımdan belki pişman olacağım. Belki de olmayacağım. Belki de Umut istemeyecek ama denemek zorundayım. Kemerimi açtım. Uzanıp onun  kemerini de açtım. Kaşlarını çatmıştı. Ama lanet herif hala bana bakmıyordu. Kucağına oturdum. Oturmaya çalıştım. Şaşkın bir ifadeyle bana bakıyordu. Hemen ifadesini düzeltti. Çatık kaşlı Umut geri gelmişti. Kafamı göğüsüne koydum.

'Ben bu tarz şeyler yapmam. Yapamam. Beni birazcık tanıdıysan bunu bilmen gerekirdi.' kollarını bedenime sardı. 'Ben kalpsiz değilim.' bunu fısıltıyla söylemiştim. Kafamı kaldırıp ona baktım. Dudaklarıma bakıyordu. Beni öpmeden önce ' Değilsin.' diye fısıldamıştı.

Öpüşmemiz derinleşirken alt dudağımı dişlerinin arasına aldı. Ağzımdan acı dolu bir inilti kaçmıştı. Geri çekildim.

'Ben- ben özür dilerim. Ne yaptığımı bilmiyorum ama özür dile...' dudaklarıyla beni susturdu.

'Dileme.' dedi saniyelik geri çekilişin de. Umut benim her şeye ilkim olmuştu. İlk öpüştüğüm erkek, önün de ağladığım ilk erkek, özür dilediğim ilk erkek...

 Tutku dolu öpüşmemizi Umut telefonu bölmüştü.Bir kaç küfür savurduktan sonra beni iyice kendine bastırıp torpido gözüne uzandı. Tabi ki arada sıkışmıştım. Kaşlarını çatarak telefona baktı.

'Efendim.' dedi sertçe. Bana bir bakış attı. Karşı taraftan bir erkek sesi geliyordu. Tanıdıktı ama çıkartamamıştım. Ne dediğini bile anlayamamıştım. Ama Umut kasılmıştı.

'Evet yanım da...Kim dediniz?' Ne oluyor lan? Beni biraz daha kendine çekti. Sanki daha fazla gelebilir mişim gibi.

'Tamam. ' telefonu kapatıp araka koltuğa attı.Saçlarımı öptü.

'Seni bırakmayacağım. Bunu sakın aklından çıkarma şimdi seni eve götüreceğim.' Beni bırakıyor bırakmayacağım derken bırakıyor.

'Ha-hayır beni oraya götürme.'

'Üzgünüm götürmek zorundayım.'

'Kiminle konuştun?' sırtımı sıvazladı.

'Deden.' kendime geriye çekmeye çalıştım. İzin vermedi.' Eve gideceksin.' saçlarımı tekrar öpüp beni kendi koltuğuma bıraktı.

'Kemerini tak.' dediğini yaptım. Arabayı çalıştırdıktan sonra yaptığımız tek konuşma bu olmuştu. Yol boyunca ara ara bana bakmıştı. Dedem ona dedi ise ikiletmeden, itiraz etmeden beni o lanet yere götürüyordu. Kahramanlığı burada bitmişti. Cidden bu kadar mıydı? Ah lanet olsun.

Araba durduğun da bana buruk bir gülümsemeyle bakıyordu. 

'Her şey için teşekkür ederim.' dedim yüzüne bakmadan arabadan indim. Kapıyı kapattığım gibi gaza basmıştı.Kaçıyordu. 

Bir Umut OlmalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin