Evden çıktım.
Kendi evime giderken yaptığım şey hakkında düşünüyordum.
Ya uyansaydı işte o zaman sıçmıştım. Neyse olan oldu ve güzel bir geceydi. Eve girdiğimde bir tuhaflık sezmiştim ama ne olduğunu anlamamıştım. Sabah uyandığımda salon da birinin çamurlu botlarıyla gezdiği çok net fark edilebiliyordu.
Ayak izleri merdivenden yukarı doğru çıkıyordu ve eski eşyaların ve anıların olduğu odaya gidiyordu. Odaya girdiğimde yeşil çantanın sonuna kadar açık olduğunu gördüm içinde sudeye ait olan topaç yoktu. Eve girmeleri çok zor olmamıştır diye düşünüyordum çünkü kapıları eski ve tahtadandı.
Evde topaçdan başka hiç bir şey çalınmamıştı televizyon bile yerinde duruyordu.
Bu iş beni çok ürpertmişti.
Etrafı temizledikten sonra kapıları değiştirdim ve artık sıkı önlemler alma vaktim gelmişti.
Sağlam silahlar satan özgür adında bir arkadaşım vardı. Yüklü miktarda param bulunuyordu.
Özgür ile eski bir mezarlıkta buluştuk.
Ona bu kadar para karşılığında neler alabileceğimi sordum.
Bana bir adet mp5,küçük gri renkli bir tabanca ve bir kaç tuzak malzemesi verdi.
Bütün parayı ona bıraktım.
Eve dönerken bu işlerin hiç iyi bitmeyeceğini hissediyordum sanki birileri beni gözlüyordu ve izliyordu. Eve girdiğimde masanın üzerinde "seninle bir oyun oynayacağız bakalım kazanan kim olacak kendine dikkat et" yazıyordu.
Silahları eve taşıdıktan sonra bütün perdeleri kapattım ve yatağın altındaki sandığın içine silahları yerleştirdim.
Artık ipleri sıkı tutma zamanı gelmişti.
Kendimi yatağın üzerine attım ve yaklaşık iki saat boyunca uyudum. Uyandığımda melek beni aramıştı. Hem de 3 defa.
Camdan etrafı gözetledikten sonra
Meleği aradım.
beni aradığını söyledim.
Bana iyi hissetmediğini ve beni merak ettiğini söyledi. Ona niye iyi hissetmediğini sordum nedenini bilmediğini söyledi sanırım doktora gitsen iyi olur dedim. O da belki dermişcesine bir şeyler söyledi.
Kısa bir sessizlikten sonra dün müzik kutusundaki müziği dinlediğimi ve sesinin çok iyi olduğunu söyledim
o da onu söyleyen ben değilim annemdi dedi. Buna çok şaşırmıştım sesleri neredeyse aynıydı. Ona annesinin sesinin çok güzel olduğunu söyledim.
Güldü ve işinin olduğunu söyledi sonra görüşürüz dedi ve telefonu kapattı.
Aradan sorunsuz 2 hafta geçti.
Melek ile çok iyi anlaşıyorduk onun dışında neredeyse hiç tanıdığım yoktu buralarda.
Bazen beni ziyarete gelirdi ve dertleşirdik
bazen just dance 2 oynardık. Genellikle hep o kazanırdı çünkü profesyonel bir şekilde dans ediyordu ona özel bir ders falan mı aldın? diye sormuştum.
Almadığını sanırım bunun doğuştan gelen bir yetenek olduğunu söylemişti.
Melek beni bir yandan düzeltiyordu son zamanlarda neredeyse hiç alkol almamıştım hatta barmen arkadaşım artık hiç uğramadığımı söylemişti. Melek bana çok iyi geliyordu sanki beni kendine çekiyor gibiydi onu cidden çok seviyordum ama onun beni sevip sevmediğini bilmiyordum. O benim şansımı geri döndüren bir melekti.
telefon numarasını şans meleğim diye kaydetmiştim.
Tabi onun bundan haberi yoktu.
Beni o kadar kolay etkiliyordu ki bana biraz kas yapsam fena olmayacağını söylemişti ve spor salonuna kayıt olmuştum.
Her haftasonu bara gitmek yerine spor salonuna gidiyordum artık. Küçük küçük beliren kaslarımı görünce çok hoşuna gitmişti.
Onu film izlemeye evime davet etmiştim seve seve geleceğini söylemişti ve gelmişti.
Uzun koltukta yayılarak filmi izlemeye başlamıştık.
Kısa bir süre sonra uyuduğunu fark ettim. Yavaşça dizimin üstüne yatmıştı.
Bu kız uyurken çok tatlı,tam anlamıyla bir melek oluyordu.
Filmi izlemeye devam ettim ve bir yandan saçlarını tararmış gibi okşuyordum.
Filmin sonlarına doğru uyandı ve sanki yanlış bir şey yapmış gibi benden özür dileyerek uyandı.
ben de "niye özür diliyorsun ki?" dedim.
uyuduğunu ve ayıp ettiğini söyledi. Ben de normal bir şey olduğunu ve gayet tatlı olduğunu söyledim. Bana "bakarak tatlı mı ?" Dedi ve saçlarını düzelterek "garip" dedi.
Sonra filmi izleyemediğini söyledi ona filmin cd'sini verdim. Hava kararmıştı.
Eve gitmesi gerektiğini söyledi ve ceketini giyip gitti.
Etrafı topladıktan sonra yukarı kata çıktım ve odama girdim.
Sandıktan küçük tabancayı çıkardım masanın üstüne koydum. Temizlemeye başladım.
Üzeri ve içi toz olmuştu.
Temizleme işi bittikten sonra melek mesaj attı.
Mesajda cidden tatlı mıydı? diye soruyordu
ben de evet öyleydi dedim sonra bana hala garip olduğunu söyledi ve ona gülücük attım o sırada aşağı kattan bir devrilme sesi geldi telefonu masaya bıraktım ve tabancayı aldım. Odadan çıkarken "işte şimdi sıçtın pislik" dedim. Aşağıya indim ve yere düşmüş bir kase gördüm. Ev hiç olmadığı kadar sessizdi.
Işıkları açtım.
Eve giren kişinin bu kadar hızlı evden çıkamayacağını düşündüm.
Küçük bir not vardı. Notta oyun başlasın o zaman yazıyordu.
Bir anda evin elektrikleri gitti.
Evde ben ve bir yabancı saklambaç oynuyorduk resmen.
Bu iş iyice garipleşiyordu.
Arkamdan hızlıca bir şey geçmişti. Zorunda kalmadığım sürece evin içinde silahı kullanmayı düşünmüyordum.
Üst kata doğru kaçtı ve odalardan birine girdi.
Evin içini sadece ay ışığı az bir şekilde aydınlatıyordu.
Onu bulmadan önce çekmecedeki el fenerini aldım.
İlk önce içinde gereksiz eşyaların olduğu ve büyük bir dolabın olduğu odaya girdim.
Dolabı açtım.
Burda değildi.
Diğer odaya doğru yavaşça ilerledim. Kapıyı açtığımla bir üzerime doğru küçük bir şey atladı.
Beni iktirip üzerime çıktı ama ona fenerin kenarı ile vurdum koridorda boğuşmaya başladık.
Silahın arkası ile eline vurdum. Üstümden kalkması için iktirdim. Aşağıya doğru koştu ben de onu kovalıyordum.
Aşağıda kapıyı açmaya çalışıyordu. Beni görünce üzerime koşmaya başladı. Delirmiş gibiydi. Bana doğru gelirken yüzüne bir tane yumruk patlattım ama bu onu durdurmadı. Beni iktirdi.
Yere düştüm ve kapıyı açıp kaçtı. yüzünü göremedim ama üzerinde kapşonlu bir ceket vardı.
Bu olanlar beni iyice sinirlendiriyordu odaları kilitledikten sonra perdeleri kapattım ve evden çıktım her yer karanlıktı. Meleği aradım ve bir kaç gün onda kalsam sıkıntı olur mu diye sordum.
Neden? noldu? diye sordu ona küçük bir yalan uydurdum ve eve böcek ilacı sıktırdığımı söyledim. Sanırım buna inandı ve tabi ki de gelebilirsin dedi.
Ben de yarım saate ordayım dedim
Yaklaşık yarım saat sonra meleğin evine geldim.
Çok tatlı görünüyordu.
Bana "içerisi biraz dağınık kusura bakma" dedi. Beni gözetleyen birileri olmadığından emin olduktan sonra içeri girdim. "Ne olduğunu anlatmak ister misin?" diye sordu. Önemli bir şey değil diye geçiştirdim. Pek inanmamış gibi duruyordu ama sadece "peki" dedi.
Korku filmi izledikten sonra "ben uyumaya gidiyorum sen istersen televizyon izleyebilirsin" dedi.
ben de espirili bir şekilde "acaba ben nerde uyuyacağım?" dedim.
O da gülerek "sanırım koltukta" dedi. Bana yastık ve çarşaf verdi.
Kafamı koyduktan sonra hemen uykuya daldım. Bir aralar hafif uyanır gibi olmuştum.
Meleğin etrafı topladığını gördüm ve bir yandan "ne garip bir adamsın ama eminim daha iyi biri olacaksın" falan diyip kendi kendine gülüyordu. Onun gülüşünü görünce ben de hafiften sırıtmıştım.
Tabi bir yandan da uyuyormuş gibi davranıyordum.
Güldüğümü görünce "acaba ne görüyosun rüyanda" dedi ve eline bir kaç eşya alıp odasına girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞANS MELEĞİ ( TAMAMLANDI )
Romance(🎉TAMAMLANDI🎉)🎈 albino hastası tarih öğretmenin yıkılmış hayatına giren bir melek...