eleven

6.4K 327 132
                                    

İnsanın doğum gününde mutlu olması gerekmez miydi? Nerden sürpriz çıkacak diye bekleyip, şaşırması, daha sonra mutlu olması, çok mutlu olması gerekmez miydi?

Gerekirdi tabiî.

Ama ben, her doğum günümde olduğu gibi yine kendimi bok gibi hissediyordum.

Bu doğanın bir kanunuydu. Temmuz'un 7 si her zaman kötü geçerdi. Çünkü kimsenin hatırlamadığı bir gün, neden mutlu geçsindi?

Evden ayrıldığım yıldan itibaren her doğum günümde yaptığım gibi sabah erkenden kalkıp pencereyi açtım. Dışarıdaki sıcak havayı soğuk gibi hayal ederek saatlerce oturdum karşısında.

16 yaşında evinden ayrılan bir liseli ergenin yaptığı saçma şeyler işte.

Ama o liseli ergen yaptığı şeylerde kendini buluyordu.

Buluyordum.

Aslında sabah saatlerinde geçirdiğim o melankolik suskunlukların ardından, öğle saatlerinde yoğun çalışan anne ve babamın yanına gitmek için sekreterlerinden izin almak için onları arardım. Genellikle meşgul olduklarını söylerlerdi. Çünkü Aleph Mena gizemli çocuktu. Hiç kimse bilmezdi Asya Mena ve Aras Mena'nın oğlu olduğumu. Gerek duymamışlardı birilerine bir çocukları olduğunu söylemeye. İlk başlarda bu durum çok canımı yakmıştı.Takii 16 yaşına kadar. Şimdi 19 yaşında biriydim. Her ay bankaya yatan param, evimin ödenen masrafları ve bir çok şey. Hayatıma kattıkları tek şey paraydı. Daha çok para. Yine de şükür diyordum. Annesi babası hayatta olmayan birçok insan vardı. Benimkiler ise hâlâ hayattaydı. Sığındığım tek şey buydu. Hayatta olmaları.

Doğum günü geleneğimi yerine getirmek için hazırlanmaya başlamıştım. Kısa bir duşun ardından beyaz gömlek, siyah, dar bir pantolon giyip aynanın önünde saclarimla uğraşmaya başladım. Annem düzensiz olmasını hiç sevmezdi ya da babam turuncu giymemi. Onlara giderken istedikleri gibi davranıyordum. Çünkü başka bir zaman görüşmüyorduk.

Ayaklarıma çoğu zaman tercih etmeyeceğim corcik tarzı ayakkabıları geçirip bir de deri ceket giyip evden çıkmıştım.

MENA HOLDİNG

"Buyrun, size nasıl yardımcı olabilirim?" diye sordu şirketin girişindeki kadın.

"Asya Mena ile görüşmek istiyorum"

"Asya Hanım bugün yoğun-"

"Aleph geldi derseniz kabul edecektir, dener misiniz?"

"Pek sanmıyorum ama deniyorum" deyip gülümsemişti.

"Merhaba, Asya Hanım ile bir beyefendi görüşmek istiyor, ismi Aleph... Peki tamam, bekliyorum." deyip bana bakmaya başlamıştı. "Biraz bekleteceğini söyledi" dediğinde kafamı sallayıp beklemeye başladım.

Telefon çalmaya başladığında açıp söylenenleri dinlemeye başladı.

"Asya Hanım sizi bekliyor" dedi utana sıkıla. Hafifçe tebessüm edip annemin yanına, yerini ezbere bildiğim odaya ilerlemeye başladım. Sekreterlerin attığı garip bakışlar altında annemin odasına girdim.

"Anne- Asya Hanım"

Odada tanımadığım birisi vardı. Annemin kesin kurallarından birisi başka birisinin yanında ona anne diye seslenmememdi. Saçma bir kuraldı ama 3 sene önce sorgulamayı bırakmıştım. Hissetmeyi, aileyi falan.

"Çıkabilirsiniz Ata Bey" dediğinde adam ikiletmeden odadan çıkmıştı. Şirket telefonundan birisini aramıştı daha sonra.

"Odama hiç kimseyi alma. Misafirim var." deyip kapattı telefonu.

aleph |bxb|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin