Sabah uyandığımda yanımda Burak yoktu. Dün gece birlikte, birbirimize sarılarak uyumuş, onun nefes alış verişlerini dinleyerek uykuya dalmıştım. Belki garipti bu hareketlerim. Başka birisi duysa garip karşılardı. Umurumda değildi açıkçası. Bu bendim.
Yataktan gerinerek kalkıp karşımdaki dolaba ilerledim. Içinden bir şort ve mor bir tişört çıkarıp giyip, banyodaki rutin işleri halledip odadan çıktım. Odamın kapısını açtığımda mutfaktan şarkı söyleyen birinin sesleri geliyordu. Mırıltılar şeklinde gibiydi. Yavaş adımlarla mutfağıma ilerlediğimde görmeyi beklediğim son kişi anneydi. Hele ki benim mutfağımda yemek yapması hayalimde bile canlanmayacak türden bir şeydi.
"Sizin ne işiniz var burada?" dedim kapının pervazından anneye bakarken. Ani bir irkilme yaşayıp yerinde zıpladı hafifçe.
"Ah, korkuttun beni Aleph?" deyip tekrar önündeki krepleri yapmaya devam etti.
"Size bir soru sordum" deyip yanına adımladım yavaşça. Ellerini önündeki önlüğe silip bana döndü.
"Bilmiyorum, sabah uyandıktan sonra kendimi buraya gelmek isterken buldum. Sonrada geldim." dedi bir elini mutfak tezgâhına yaslarken.
"Burak ile dışarıda da buluşabilirdiniz. Buraya gelmenize gerek yoktu." dedim buzdolabından bir tane portakal çıkarıp sıkmaya başlarken.
"Sadece hep birlikte kahvaltı etmek istedim. Hepimiz." dediğinde bardağı kafama dikip tezgaha bıraktım.
"Olur, edelim." deyip tekrar buzdolabına yönelip kahvaltılıkları çıkarmaya başladım. Anne, yüzündeki gülümseme ile önündeki krepleri yapmaya devam ediyordu. Ona yaranmak değildi amacım. Istediğim tek şey Burak'ın üzülmemesiydi. Bunun icin çabalıyordum sadece. Kendimden verdiğim tavizler boyumu aşarken bile yine diğer yanımı düşünüyordum. Ben buydum işte.
"Umarım hayal görmüyorumdur" diyerek girdi mutfağa Burak. Yüzüme sahici olduğuna inandığım bir gülümseme yerleştirip ona döndüm yavaşça.
"Neden öyle dedin oğlum" dedi anne Burak'a hitaben.
oğlum oğlum oğlum
"Iyi anlaşıyor gibisiniz, bu beni mutlu eder." Burak elini belime yerleştirdiğinde otomatikman başım boynuna düşmüştü.
"Çok güzelsiniz" diye fısıldayıp ocağa geri döndü. Bu halleri bende bir çağrışım yapmıyordu. Hissedemiyordum onu. O, nasıl bize yabancı olduysa bende ona öyleydim. Gözümde, sadece Burak'ın annesiydi.
🖌🖌🖌🖌🖌🖌🖌🖌🖌🖌🖌🖌🖌🖌
aleph: çok sıkıldım onu affetmiş gibi davranmaktan
aleph: burak için bile olsa zoruma gidiyor
aleph: 19 senedir hayatımda yoktu
aleph: birden çıkıp gelmesi, kahvaltı hazırlaması, gülen gözlerle bakması..
aleph: bunlar küçük Aleph'in küçük istemleriydi
aleph: ama büyüdüm artık
aleph: yanımda yeniden ailem dediğim insanlar varken istemiyorum onu
aleph: gerçekten canım çok yanıyor
amor: bekle bi
amor: yine ne oldu?
amor: canımızı mı sıktılar?
amor: anlat bana
aleph: sabah anne gelmiş, mutfakta kahvaltı hazırlarken gördüm onu.
aleph: sırf kardeşim üzülmesin diye aynı sofraya oturdum onunla
aleph: bana 19 yıl boyunca bir sikmişim gibi davranan kadının yaptığı şeyi yedim.
aleph: kardeşim için verdiğim tavizler, boynuma bir ilmek misali düğümleniyor.
aleph: nefes alamıyorum
amor: sen kötü hisedince ölüyorum ben ya
aleph: özür dilerim
amor: dileme
amor: şu hayatta mutluluğu en çok sen hak ediyorsun
amor: gitti mi anne? Burak?
aleph: hayır
aleph: oturuyorlar, oturuyoruz
aleph: akşama 'ailecek' yemeğe gidiyoruz.
aleph: daha doğrusu mena villası denilen yere
amor: gitmek istemiyorsan gitme?
aleph: burak'ı üzmek istemiyorum
amor: yeter aq yeter
amor: o andaval it anlamıyor mu aci çektiğini?
amor: illa alnına acı çekiyor mu yazmak lazım?
amor: kaç kilosun?
amor: annenin yemeklerini yedikten sonra kustuğuna eminim
amor: göz altların mosmor
amor: başın ağrıyor, kan kusuyorsun.
amor: sırf onlar yüzünden üzüldüğün için
amor: seninle birlikte bende ölüyorum
aleph: özür dilerim
amor: özür dile diye değil
amor: akıllan diye attım bu mesajları
amor: yeni bulmuşken kaybedemem seni
aleph: seni seviyorum
amor: bende, çok fazla
amor: seviyorum
aleph: hazırlanmam gerekiyor
aleph: gece konuşuruz, olur mu?
amor: sanki hayır diyebilecek mişim gibi 😏
görüldü
🐵🐵🐵
Oy ver oy ozfn3o2o