BÖLÜM 15: "Öpesim geldi."

889 70 91
                                    

"Hayır hayır, ben aramadım sen beni aradın! Rüyanda gördün diye beni gece yarısı uyandırmaktan vazgeç Finn!" masada gülen tek iki kişinin onlar olduğunu farketmelerini beklerken, bizler ise sıkılıp yemek tıkınıyoduk. Bazılarımızın dinlemediğine bile emindim.

"Finn vıcık vıcık aşk sözlerinizi duymak zorunda değiliz. Bakın Noahla Nilayı örnek alın biraz. "

Jack'e her ne kadar hak versem de, Noahla Nilayın mesajlaşmalarına hiç denk gelmediği için bir noktada yanılıyordu.

Çikolatalı sütümü içerken, sıkılmış bir biçimde etrafı izliyordum. Kısacası insanların kantinde tıkınışlarını izliyordum.

Şu gizemli Alexander adlı çocuğun gelip benimle konuşuşundan sonra 3 gün geçmişti. Nilaya olayı anlattığımda o da en az benim kadar şaşkındı.

Ama bana söylediği tek şey:yakışıklı mı?

Hayır yani senin Noah gibi bir sevgilin varken sana ne? Her ne kadar bana ayarlamak için söylediğini bilsem de, bu olanağı hiç düşünmek istemediğimden boşverdim.

Etrafa bakmaya devam ederken, gözüm yine onu gördü. Bana bakıp sırıtıyordu. Kaşlarım çatılırken, çikolatalı sütün kutusunu daha çok sıktım.

Hayır, aileme hala onun hakkında soru sormamıştım. Konusunu bile açmamıştım.

İçimden bir his yapmamamı söyledi sadece.

Ama bu çocuğu her gördüğümde,bana bakıyor oluşu çok sinir bozucuydu.

"Alçin iyi misin? " gözlerimi 'Alex'ten ayırmadan başımı salladım. "Hı hı. "

"Iııı, çikolatalı süt bitti ve sen şuan kutusuna eziyet ediyorsun da. "

Pipeti ağzımdan çekip, kutuyu bıraktım. "Birazdan gelirim. "

Diyip hızla onun yanına gittim. Yanına geldiğimi görünce, kantinden bahçeye çıktı.

İyi oldu çünkü Nilaydan başka kimsenin bilmesini istemiyordum.

Bahçeye çıkıp, ne ara ulaştığını bile bilmediğim ağacın yanına gittim.

"Lan senin o bakan gözlerini oyarım oğlum!" gülmeye başlayınca, sinirden ölmeme ramak kalmıştı.

"Başkalarının sinirini benden çıkarman hiç hoş değil Alçin. "

Neyden bahsettiğini biliyordum ama kabullenmeye niyetim yoktu. Çünkü Finn ve vıcık aşkına sinirlenmemiştim. Tamam, sinirlenmiştim ama onların sinirini ondan çıkarmıyordum. Zaten bilinmezliği bile insanı deli ediyordu.

"Bana bak, kimin nesisin bilmiyorum ama hayatıma bir anda giremezsin bay bilinmez. Bir anda gelip bana, beni yıllardır tanıdığını ve ailemin de seni tanıdığını söylüyorsun. Kaldı ki bana ne! Tanıyosan tanı da bu zamana kadar gizli gizli tanıdın,böyle tanımaya devam et. Umrumda değilsin. "

Arkamı dönüp gidecekken tekrar konuşmasıyla durdum.

"Cidden onun yanına mı döneceksin? Oraya dönüp, o masada onun başkasına olan aşkını gözlerinden görüp acı mı çekeceksin? Yazık, acıyorum sana Alçin. Oysaki akıllı bir kız olduğunu sanırdım. "

Hızlı adımlarla dibinde bitip, işaret parmağımı ona doğrulttum.

"İlk olarak bu seni ilgilendirmez. Seni daha 3 gündür tanıyorum adını bile aklımda tutmaya tenezzül etmezken sen gelip kişiliğim hakkında eleştiri yapamazsın."

Hızla arkamı dönüp uzaklaşmaya başladım. Kantinden içeri girip, masaya ilerledim.

Masadaki yerime oturduğumda, herkes bana şüpheli şüpheli bakıyordu. Harika!

Careless|Finn WolfhardHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin