BÖLÜM 9: BİG GİRLS CRY

808 77 155
                                    

-DÜZENLENDİ-

"İşte böyle de, dağıtma işlemini kullanıyoruz. "

Uyumamak için kendimi zorlarken, yanağımı avuç içime yaslamıştım. Avuç içime yasladığım yanağım, yukarı doğru şişerek gözümün yarısını kapatıyordu! Yanağımın bu kadar tombik olduğunu bilmiyordum.

"Ve sonra.... Alçin! " gözlerim tam kapanmıştı ki, hocanın adımı yüksek sesle söyleyişiyle yerimde sıçradım.

"Ha? " diye bir tepki ortaya koyduğumda, bazıları gülmeye başladı.

"Ben hangi konuyu anlatıyorum? " tahtaya bakmaya çalıştığımda, görmemi engelleyerek, yazının olduğu yerin önüne geçti.

Vay şerefsiz vay....

Hangi dersteydik biz? 3 tane erkek hocamız vardı. Matematikçi, Hakan hoca ve Fizik hocası.Bu Hakan hoca olmadığına göre, iki seçenek kalıyordu.

"Eee.... Böyle yatay bir şey vardı, üzerinden bir şey taşınıyordu, sonra böyle yuvarlak bir şey vardı, kuyularda kullanılıyodu falan. Onu işlemiyor muyuz? "

Tamam, daha konunun adını bilmiyordum. Nilaya yan gözle, yardım istercesine baktım. Durumu anlayıp, sıraya yazdı.

"Heh! Basit Makineler! " Nilayla masanın altından el çaktık.

"Fizik dersinde olsaydık belki... "

What dedin gülüm?

"Alçin, dersimiz matematik. "

Hass....

"Valla kanka ben de bilmiyodum suçlama beni. "

"Peki, derste uyumanızın nedenini öğrenebilir miyim Bayan Dildar? "

Allahım bu Kanada'daki hocalar da ne meraklı lan!

"Çünkü...." tamam Alçin, hadi kızım salla bişiler. İşte hiçbir şey geliyor!

"Hocam.... Bunu uzun zamandır herkesten, ailemden bile sakladım ama galiba zamanı geldi... "

Tüm sınıf arkasına dönmüş, ne diyeceğimi merakla izliyorlardı.

"Benim... Hipersomnia adlı bir hastalığım var. Evet...."

Bu hipersomniayı, instagram'da görmüştüm. Çok uyumak hastalığıymış. E ben işte başka kim olcak? Yalan da söylememiş oldum, oh!

Hocaya baktığımda, gözleri dehşet verici bir ifadeyle açılmıştı.

"T-tamam kızım, sen uyu. "

Zafer sırıtışıyla, başımı sırama gömdüm. Hadi ama, en fazla ne olabilirdi ki!

---

"Kızım sen manyak mısın! Tamam manyaklık Türklerin geninde var ama ciddi bir hastalığı, hocana söyleyip, uyumak ne ya! "

Bir kez daha lanet ettim. "On fozlo nolobolor ko! " ah! Bunu ben demiştim değil mi?

Olanlar şuydu. Bu hastalık ciddi bir hastalıkmış ve canım hocamız yaptığım mütüşmel şakayı anlamadı.

Ve, müdür tarafından azarlanıyorum.

"Ama hocam ben bunun ciddi olduğunu bilseydim şaapmazdım ki! "

Nilay da ardımdan konuştu.

"Ama hocam o bunun ciddi olduğunu bilseydi şaapmazdı ki! "

Allahım, çok harika bir kankam var!

Careless|Finn WolfhardHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin