1. Evlatlık !?

21.2K 745 475
                                    

Çok ciddiye alarak yazdığım bir kitap değildi o yüzden yanlışlarım çok olacaktır. Umarım çok takılmayın tadını çıkarabilirsiniz.

Başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz.

♡•♡•♡•♡•♡•♡•♡•♡•♡•♡•♡•♡•♡

Okuduğum kitaptan kafamı kaldırdım ve bağrışmaların olduğu yere baktım. Normalde kitap okurken dikkatim dağılmazdı ancak şuan okuduğum çok saçma bir fantastik romandı.

  Bilmiyorum, belki de her zamanki  gibi aklım dağınıktı. Kitap okurken, dizi izlerken veya yaptığım tüm işlerde asla tam odaklanamıyordum ve hiçbir zaman tam olarak mutlu olamıyordum.

   Kitabı bırakıp ayağa kalktım ve arkamdaki bağırışmaları umursamadan yatağımın birazcık yanında duran pis pencerenin yanına dikildim. Gözlerim bahçede giriş kapımızın önünde yerleri süpüren Sadık amcaya takıldı. Neredeyse beş yıldır burada çalışıyordu ve benim onu çok sevdiğim gibi o da beni seviyordu. Sağolsun, kaç yıl bana amcalık yapmıştı. Bir keresinde okulumdan hiç tanımadığım insanlar beni köşeye sıkıştırmıştı ve o gün baya bir dayak yemiştim. Ancak sonra Sadık amca beni hastaneye götürmüştü, benimle ilgilenmişti ve bana bir daha beni üzenlere karşı gelmem gerektiğini öğretmişti, hakkını ödeyemezdim.

Ellerim boynumdaki kolyemle, annemden hatıra kalan tek şey ile buluştu. Belki de her zamanki gibi bağırışları es geçmem, duymamam gerekirdi. Ancak bugün nedenini bilmediğim bir cesaret vardı içimde. Bedenimi döndürdüm ve bir çok yatağın arasından geçtikten sonra üst kata çıktım. Kulaklarım kendimi bildim bileli iyi duyardı, bu seslerin kimden geldiğini bile çözebilmiştim.

"Bana bak kızım! Sen buraya yeni gelmiş olabilirsin ama bu bir şey değiştirmez! Sen çaldın işte paramı biliyorum."

  Bu aşırı derecede nefret ettiğim sesti. Para için her şeyi yapan, buraya geldiğim ilk günden beri içimin ısınamadığı kişi. Ahşap ve aşırı dercede eskimiş merdivenlerden çıkarken ses çıkarmamak istesem bile bu mümkün değildi. Her adımımda ayrı bir gıcırtı, ayrı bir ses.

"Yemin ederim ben çalmadım."
diyen kıza baktım. Kesinlikle doğru söylüyordu. Gözlerindeki üzüntü ve korku bunu ele veriyordu zaten. Korkusu daha yeni geldiği yetimhanede 'hırsız' lakabı yiyeceği için olmalıydı. Bunun doğru olduğunu çok net biliyordum,çünkü az önceki gıcık sesin sahibi Ece yeni gelen herkese böyle yapardı. Bu alışagelmiş bir gelenek gibiydi burada. İnsanlara parasını çaldığına dair saçma bir iftira atıp, onlardan para istiyordu. Saf olanlar da, ki genellikle çoğu saf oluyordu, ailesiz büyümek mi onları saf yapıyordu tam emin değildim ama hemen inanıyorlardı bu saçma yalana.

Yetimhanede Ece'yi bir tek ben sevmiyordum sanırım. O buranın popüler kızlarındandı. Sarı saçlı ve güzeldi, güler yüzlüydü ancak sadece sevdiklerine karşı. Gerçi kimseyi kendisi kadar çok sevmediğine emindim. Herkesi çıkarları için kullanırdı, bunu bir tek benim bilmediğime emindim ancak diğer kızların sesi çıkmıyordu, çünkü birisi buna karşı gelirse dışlanacağından emindi. Kimse benim gibi olmak istemiyordu sanırım.

"Yine mi iftira?" dediğimde bir kaç kızın kafası bana dönmüştü. Ne var? Siz sesinizi çıkaramadınız ama ben çıkarttım, bu aptallık mı olur?

"Yeter, bıktım artık insanları kandırmandan." dediğimde sarı saçlarını eliyle omzunun arkasına savurdu ve cıyaklaya cıyaklaya konuşmaya başladı. Yapma ama, kulaklarım bunun için hazır değillerdi.

"Yok yaa! Oldu tatlım bende senin sözünü dinleyecektim zaten."dedi ve bana doğru gelip saçımı çekmeye başladı. Bu beklemediğim bir hamle olduğundan bir şey yapamamıştım. Sonradan hemen savunmaya geçtim. Karnına yumruğumu geçirdiğimde hademenin sesi koridorda yükselmeye başladı;

CANAVAR OKULUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin