13. Gece Ruhları

5.7K 437 156
                                    

Medya : Çiğdem ve Lucas

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°

  İçimde yaşadığım korku katsayım hızlı nefes alış verişlerimle orantılı bir şekilde artarken ilk defa güçlerimden nefret ettim. Eğer duyu organlarım bu kadar gelişmiş olmasaydı, bu korkunç şeyi de görmezdim.

 Korktuğum hâlde ne ondan gözlerimi çekebiliyordum, ne de buradan kaçıp gidebiliyordum. Buraya mıhlanmış gibiydim. Beynim işlevini kaybetmişti sanki. Ne olduğunu bile bilmediğim yaratık bana biraz daha baktı, sonra da ağzını oynatmaya başladı.

  "Korkunç görüntüme bakma, benden sana zarar gelmez."

 O ağzını oynatırken bu sesler dolmuştu beynime. Sonra da arkasını döndü ve çekip gitti. Derin bir nefes verdim ve balkonun zeminine çöktüm.

 Eğer o dakikada o şey beynimin içine korkunç bir şey fısıldasaydı korkudan kalp krizi geçirme ihtimalim çok yüksekti. İşin en garibi de onun da beni görmesiydi. O kadar uzaklıkta nasıl oldu da beni görebildi?

 Az önce gördüğüm yaratık neyin nesiydi bilmiyorum ama benim bu gece uyuyamayacağım kesindi.

   ...

   "O sandığa bakmanın şuan vakti değil Alya. Yakında her şeyi öğreneceksin."

  Gözlerimi açtığımda balkonda uyuduğumu fark ettim. Uyuyamam demiştim ve en fazla üç saat uyumuştum. O üç saatlik uykumda da bu cümle sürekli beynimde dönüp durmuştu.

 Ayağa kalkıp içeri girince saatin daha erken olduğunu fark ettim.Üstümü giyinip çantamı hazırladıktan sonra kızlara not bırakıp yurttan çıktım.

  Gizli tünele doğru yürümeye başladım. Bugün ormana gitmek istiyordum. Dün gördüğüm o yaratığı hayvanlara sormam gerekiyordu. Tünelin içinden geçerken yine o resimler dikkatimi çekti ve kadupul çiçeğinin önünde durdum.

  Bunu buraya kim neden çizmiş olabilirdi ki? Ya da diğer resmi?

  Tünelden çıkar çıkmaz İgètis'in yanına gidecektim ki birden ayaklarım durdu. Geriye, sandığın saklı olduğu yere baktım. Oradaydı işte. Kamera o tarafı gösteriyordu. Bu tarafı göstermiyordu ama orası gözüküyordu. Sabah beynim de yankılanan ses geldi aklıma.

   "O sandığa bakmanın şuan vakti değil Alya. Yakında her şeyi öğreneceksin."

   Bu yüzden oraya uğramadan devam ettim. Kendimi bunu yapmak için zorlamam gerekti.

 İgètis'in yuvasına geldiğimde tüm tilkiler çok sevindi. Yavru tilkiler ayaklarıma dolanırken İgètis de bize bakıyordu.

  "Çocuklar Alya ablanızı rahat bırakın."

  Yavru tilkiler İgètis'in sözleriyle uzaklaşırken ben de ilerideki kütüğe oturdum.

  "İgètis, sana söylemem gereken çok önemli bir şey var."

   İgètis 'söyle' dermiş gibi yüzüne bakınca konuşmaya başladım. Her zaman açık kahve olan gözleri bugün biraz daha kötü renge bürünmüştü.

"Dün gece balkona çıktım temiz hava almak için. Ormana bakarken bir şey gördüm. O... Çok korkunçtu İgètis. Ormanın içinden bana bakıyordu. Gercekten aramızda çok mesafe vardı ve beni nasıl gördü hala anlamdırabilmiş değilim. Sonra beynime ondan korkmamam gerektiğini fısıldadı ve gitti."

CANAVAR OKULUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin