2. Kader Değiştirilemez

9.4K 574 216
                                    


Medya : Alya (Bridget Saterlee)

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°
 Kulağıma gelen sesleri duymamaya çalışarak yastığı kulağıma bastırdım. Neden alt katta konuşan hizmetlilerin sesini duymak zorundaydım ki?

 Dün ben kayıt için Yunanistan'a gitmek istemeyince Yusuf Amca kendisi gidip beni okula yazdırmıştı. Sonuçta bir hafta sonra oraya gidecektim ve yatılı kalmaya başlayacaktım. Bu yüzden de sanırım okul eşyalarımı şimdiden almalıydım.

  Bir de dün yatmadan önce Zeynep Teyze'ye her şeyi yavaş yavaş bir kez daha anlatmıştı ve şimdi oturuyordu kafamda. Ben bir vampirdim, ancak vampirlerin özel türünden zogotan denilen türündendim ve bu türün kendine özel özellikleri vardı. Dokununca geçmişi ve geleceği görme,  kendine özel özellik gibi.

  Tabi anlamıştım anlayacağıma ama hâlâ gerçek gibi gelmiyordu. Tıpkı okuduğum saçma fantastik kitaplardaki gibiydi. Gerçi kan falan emmiyordum neyseki.

  Üstümü giyindikten sonra yanıma küçük bir çanta aldım ve merdivenlerden inmeye başladım. Zeynep Teyze hizmetlilerle konuşuyordu. Bende onların konuşmasına daldım ;

  "Zeynep Teyze ben bugün okul için alışveriş yapsam iyi olur."dediğimde hizmetliler de dahil herkes bana döndü.

  Zeynep Teyze "Tabi tatlım da, keşke bir şeyler yeseydin."dedi.

 "Yok sağol Zeynep Teyze, saat daha erken, dışarıda yerim bir şeyler." dedikten sonra kapıdan çıktım ve bahçede yürümeye başladım. Eskiden olsa asla dışarıda yemek yiyemezdim ama Yusuf Amca'nın verdiği kredi kartı sayesinde yiyebilirdim. Zaten onunla alışveriş yapacaktım. Çünkü onlardan çekinmemem ve istediğim herşeyi almamla ilgili uzun bir nutuk dinlemiştim. Zaten gidecektim buralardan, dileğim kabul olmuştu. Burada bir yıl boyunca rahat etmiştim tabi ama ben kısıtlamaya gelemiyordum. Hizmetlilerin 'bu eve ait  değilsin' bakışları bile rahatsız ediyordu beni.

 Bahçeden çıktıktan sonra sokakta yürümeye başladım. Buranın zengin semtlerinden biri olduğu kesindi. Sokakta yürüyen insanlar çok şık ve çok bakımlılardı ancak bir o kadar da kendilerini beğenmişlerdi. Bu semt, bu ev, Zeynep Teyze'nin ve Yusuf Amca'nın yanı kesinlikle bana göre değildi.

  Alışamadığım, kendimi evimde hissetmediğim yerde yaşayabileceğimi hiç sanmıyordum. Ben kalabalık odada, başkalarının samimi sohbetlerini dinleyerek uykuya dalmaya alışmış bir kızdım. Benim için şu 'Canavar okulu' çok iyi olmuştu. Hâlâ bir nebze inanmadığım doğruydu, bu da normaldi bence.

  Birsürü villayı geçtikten sonra sonunda caddeye gelebilmiştim. Şimdi bir kırtasiye bulmam gerekiyordu. Yaya geçidinden geçtikten sonra yürümeye başladım.

  Ben etrafıma bakarak yürürken yanlışlıkla bir amcaya çarptım. Amcaya çarpmamla gözümün önünde bir şeyler görmeye başladım. Amca benim geçtiğim yaya geçidinden geçerken ona araba çarpıyordu. Bu da neyin nesiydi? Sanırım tek bir açıklaması vardı. Galiba, onun geleceğini görmüş olmalıydım. Daha 18 yaşında değildim?

Amca hâlâ bana bakıyordu.

"Özür dilerim, yanlışlıkla oldu."dedim. Yaşlı Amca bana gülümsedi ve Yaya geçidine doğru yürümeye başladı. Hemen amcanın yanına gittim ve "Sanırım karşıya geçeceksiniz, durun yardım edeyim."dedim.

  Bu amcanın göz göre göre ölmesine izin veremezdim. Ben amcanın koluna girince bu sefer de amcanın geçmişinden küçük kesitler görmeye başladım. Ne de güzel bir hayatı vardı! Torunları da çok tatlıydı. Gülümsedim ama bir yandan da kalbim çarpıyordu. Çok değişikti, resmen annem haklıydı. Ben bir vampirdim...

CANAVAR OKULUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin