hakarete dönüşen terimler.

130 27 15
                                    

Bir şeyi unutma: Sana ihtiyaçları vardır. Sensiz sadece boş bir perde vardır ellerinde.  Fırsatı yakaladığında ortaya çık doğru bildiğini yap. Ve ona yapış, etrafındakı tüm palyaçolara kulak verirsen işin biter.   James  Cagney. 

                     M.Ö 584 yıllarında yunan kültürinde ortaya çıkmış. Önce sözsüz ve maskelerle oynamışlar sahnede. Sonralar sözlerin gücüyle oyunlarını birleştirip daha da önemli hale getirmişlerdir oyunlarını.  Yunanlarda göklere kaldırılan oyunculuk Roma'da değersizleştirilmiş, tanıklıklarına bile başvurulamayan güvenilmez insanlar hesap edilmişlerdir. Kendileri dışında başkalarıyla evlenmeleri bile yasak olmuş,  şehirlere sokulmamışlardır. Ve uzun dönem değersiz meslekler sırasında görülmüştür. Alt tabakadan sayılmışlardır. Daim kendilerini aşağılayan toplumlara kendilerini ıspatlama çabasında olmuşlardır. Azmetmişlerdir ve oyunculuk mesleğini ayakta tutmaya çalışmışlardır. Bunun doğurduğu nefret ve sitemle halka mesaj,  bilgi verme niteliğinde oyunlar oynamış, bazen iktidar tarafından sevilmemiş halk tarafından sevilmiştir. Zamanla yaşamanın zor olması ve yaşamak gerektiği düşüncesiyle her meslek gibi bu meslek de türlüleşmiştir.  Bazı oyuncu (tiyatro) toplulukları burjuvanın gözdesi haline gelmiş, bazıları da  ötekileşmiştir. Onlar da herkes gibi kendilerini ıspat yolunda bozguna uğrayan ve uğramayanlara dönüşmüşlerdir. Ama ne olur olsun meslek aşkıyla ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmışlardır. KIlıktan kılığa girmiş yazarların söylemek istediklerini en iyi şekilde halka iletmişlerdir. Böylece Fridrich Schiller'in diliyle desek "sanat gençliğe terbiye, yoksullara zenginlik ve zenginlere süs verir"olmuştur.

  Ama ne sebeptense  zamanla hakarete dönüşen terimler meydana çıkıyor. Kızdığı birisine oyuncu, aktör, artist gibi laflarla hakaret ettiklerini sanıyorlar ve başarıyorlar da."kırmızı aktör", "oyuncu bozması" falan filan derken onların yaptıkları işleri, oyunları seyrederken elleri kabarıncaya kadar alkışlayan insanlar kendilerinin ikiyüzlülüklerini göremeyecek kadar kör olduklarını  anlamıyorlar. Ama onlar anlamıyorlar ki hakaret ettikleri, beğenmedikleri  bu oyuncular  onları bile etkilemiştir ki onu kandıran, onu kızdıran, ona ihanet eden insanı aktöre benzetiyor. Aslında söyledikleriyle onların işlerini ne kadar iyi yaptıklarını ve ne kadar iyi oynadıklarını ve bundan ne kadar etkilkendiklerini gösteriyorlar. Sadece bir şey anlamaları gerektiğini bilmiyorlar, onlara yanlış yapanlara inananlar kendileridir.  


ben.BEK.AY.

DeNEme veya  SoHbetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin