Huzur nedir sizce? Sessiz, sakin, sorunsuz, güllük gülistanlık, her şeyin yolunda gittiği, bir elinin balda, diğerinin yağda, bir sözünün iki edilmediği bir yaşam mı? Çevrende kim varsa, ne varsa sana göre tasarlanmış, sana göre kodlanmış, kalk dersen kalkarlar, otur dersen otururlar, yap dersen yaparlar. Budur huzur değil mi? Bu mu yani?
Peki, tüm bunlara sahip olanların "monoton hayat sürüyorum" diye isyan ettiklerini bilmiyor musun? "Bıktım artık ne istiyorumsa oluyor, ne arzu ediyorsam yapılır" diyerek intihara bile yeltenenleri duymadın mı hiç.
Sizce varlık mıdır huzur? Ya yokluk? Ya aile ya çocuk? Belki paradır. Yok yok sessizliktir, mesela deniz kıyısı, kar kaplı çöl. Yani doğa mıdır? Ana babadır belki. Belki de bir iş bulmaktır, akşamları kazandığın bir parça ekmekle yemek yapan karınla aynı sofraya oturabilmektir.
Bana göre bunların hiçbiri değildir huzur. Huzur maddiyattan bağımsızdır bir defa. Gördüğümüz alabildiğimiz sahip olabileceğimiz hiçbir şey bize sürekli huzur getirmez, anlık gönül rahatlığı yaşarsın o kadar. Doymazsın çünkü, daha da istersin, yine istersin, evindeki sakinlikten, sessizlikten bile bıkarsın bir süre sonra. Kafanın içini temizlemedikten sonra, hiçbir anlamı olmaz huzur aramanın. Boşuna arama bulamazsın. Senin o huzur sandığın şey sessizlikse, ya da dinlenmekse, tatile giderken huzur bulduklarını sananlar, eve döndüğü saaten sonra yine aynı düşünceleri, aynı sorunları karşılarında bulmuyorlar mı? Sanki geldikten sonra almak üzere kafalarını evde bir kaba boşaltıp gitmişler gibi.
Aslında, onların huzura ulaştıkları o tatil mekanı onların sorunlarını, onları huzursuz eden her neyinse onun askıya aldıkları zaman dilimidir. Bu yüzden bulamıyorlar gönül rahatlığını, iç huzuru dedikleri o rahatlamayı.
Oysa var olan sorunları "olmalıydı, oldu" diye kabul ederlerse ve neden oldu, kim yaptı, niçin yaptı diye sorgulamadan çözmeye çalışırlarsa, huzurlu olamayacakları imkansız. Her şey kafada biter bana göre. İyi yaşamak için çalışırken elinden geleni yaptığına emin olursan, kazandığının sana layık görülen olduğunu anlarsan, daha fazlası için kendini huzursuz etmezsin.
Yukarıda dediğimiz gibi nice zenginler vardır "bende olursa huzurlu olurum." dediğin her şey onlarda vardır, ama hiç huzurlu değiller. Onu bula bilmek için nelere, nerelere başvururlar bir bilsen.
Nice fakirler vardır bir dilim ekmeği zor bulur, ama çok huzurludurlar. Fakirler de vardır parasizlıktan huzur bulamadıklarını sanıyorlar, hep parasızlığa lanet ederler, onun yokluğuna bağlarlar başarısızlıklarını, mutsuzluklarını,huzursuzluklarını.
Ne demiş Mevlana "kardeş, sen fikir adamısın, geriye kalan et ve kemiksin. Gül düşünürsen gülistan olursun, diken düşünürsen dikenlk"
Karşına çıkan sorunları kendi isteğin doğrultusunda oluşmasını beklersen, huzur bulamazsın, ama aksine onları oluştuğu gibi kabul edersen, huzur bulursun, olacağı buydu dersin.
Kabul etmektir huzur. İsyan etmek değildir. Aslında hepimizin bildiğimiz, cidddiye almadığımız, belki de bir sözde bu kadar hikmetin olabileceğine inanmadığımız ŞÜKR etmektir- ŞÜKR etmektedir Huzur.
BEN:BEK.AY.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DeNEme veya SoHbet
De TodoKafam karıştı yine .Kafa karışıklığı iyidir. Düşünceleri savaştırır,karşılaştırır.Karışık kafalar karışık düşünceler doğurur.Karışık düşünceler sana gerek olan düşünceyi,fikri.Yaşıyorsun demektir.Kafan karışmışsa beyninde savaş var demektir.Akıl sav...