ÖN YARGI

151 26 24
                                    



Ön yargı. Son zamanlar  dilimizden düşmeyen iki kelimedir bu.  Anlamı nedir sizce. Apaçık ortada olan ifadenin anlamını açmaya zaman harcamamız saçma, değil mi? Bence değil. Ben ön yargının başka yönüne değinmek istiyorum. Bu ifade kendinde bulundurduğu anlamı sonuna kadar hak eden insanların üstünde "güzel" duruyor. Bazıları vardır ki bu laf onlara yakışmaz. Yama gibi kalır. Eğreti durur üstlerinde. Etiketlersin insanı ön yargılı diye. Zamanla  düşüncesini değişse bile inatla "ön yargılısın" deyip durursun karşındakına. Peki, o öyleyse sen nesin. İnatçıya inatla inatçısın deyen inatçı değil de nedir? Maalasef insanları yargılarken kendimizin de onlardan geri kalır yanı olmadığımızı göremiyoruz.

 Ön yargılı dediğimiz insan edindiği bilgilerden sonra fikrini değişe bilmişse, bizim  ön yargı dediğimiz şeyin aslında erken yargı olduğunu görüyoruz ki bunun da adı dilimizde sabırsızlıktır. Biraz sabretse mesala, karşısındakini giyim kuşamına göre değrlendirmese. Saçının uzunluğuna, kulağındakı küpeye bakarak değer biçmese, sabretse, dinlese başka tür olmaz mı? Dinlemeden dinlemiş gibi görünüp yargılayanlar, dinleyip kendi kafa yapılarına göre yargılayanlar, dinlemeği bile lüzümsüz bulup dış görnüşe göre yargılayanlar vardır hayatımızda. 

Aslında bizler de onlardan biriyizdir. Acımasızları vardır, daha acımasızları vardır onların. Daha acımasız olanlar konuşmaya bile fırsat vermeyenlerdir. Hatta laflarıyla "idam ederler" insanı. Sen konuşmak istersin, yanlış olduklarını fark etseler bile "sallandırdıkları ipten almazlar" karizmaları çizilir diye. Hani söz ağızdan birkere çıkarmış ya o yüzden. Oysa bir özür onu "ipten" alırdı. Yalnış olduğunu bile bile "asarlar"seni laflarıyla.

 Bencillerdir ön yargıcılar. Hepimiz bir az öyleyiz aslında. Az ya da çok. Hep istediğimizin,  tahmin ettiğimizin olmasını  isteriz.  Bazılarımız yalnışlardan dönerken, bazılarımız ego'muz yüzünden dönmeyiz, dönemeyiz, devam ettiririz. O yüzden derler "erken yargının aldığın bilgilerden sonra değişmeyen halidir ön yargı" diye. Ego'suna yenik düşenler fikirlerinden kolay kolay dönmezler. Unutmayalım ki bedenimiz gibi aklımız da gelişir. Biz de ego'muzu değil, aklımızı geliştirirsek ve dilimizle aklımız arsında bir bağ kurursak, konuşmadan önce düşünür  tartarsak yani sabredersek karar vermeden önce "asmayız"düşüncelerimizle, dilimizle insanları.


Ben:BEK.AY.

Değerli okurlar, yorumlarınızı bekliyorum...kiymetli zamanınızı harcayıp okuduğunuz için teşekkür ederim.   


DeNEme veya  SoHbetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin