AH şu KADER

88 19 40
                                    

      Allah insanları sevdiği  için yarattı, onlara hayvanlardan farklı olarak zeka verdi, akıl ihsan etti.  İnsan o aklı kulanmayıp, sadece bekliyorsa bu onun kaderi değildir. Kader başımıza gelebileceklerin toplamıdır.  Karşımıza çıkan her hangi sorunu çözmeye çalışmadan, kaderimizde ne varsa onu yaşayacağız deyip beklersek, tabii ki karşılaşacağımız sonuç en olumsuz sonuç olacaktır. Aldığımız sonuçtan memnun olmadığımız zaman da "neden ben" diye isyan ederiz, sormayız kendimize "sorunu çözmeye gayret sarf ettin mi, bir şey yaptın mı ?" diye

Allah insanları bir robot olarak yaratmamıştır. Allah, insana karşılaşacağı her türlü hal ve hareketle başaçıkabilmek için akıl, zeka ve onu kullanma özgürlüğü vermiştir. İnsan kaderinin ona sunduğu seçeneklerden, zekasına uygununu, seçtiği şıklara göre, ya kazanır ya kaybeder. Hep duyarız ya "keşke bunu yapmasaydım" derler. Bunu söyleyenler   önlerinde fazla şık bulunduğunu  ve o şıkları seçme şansları olduğunu, ama  seçmediklerini de biliyorlar. İnsan özgür iradesiyle diğer şıkı seçmiş ve kabul etmiştir. Doğrudur, başına gelen onun kaderinde vardır, ama kazanmak da vardır her iki şık ona sunulmuştur, ama o diğerini tercih etmiştir.

 Allah insanları O'na kulluk etsinler diye yarattı ve yasaklananları yapmamaları için onları uyardı. Buna rağmen insan birşeyler yapıyorsa, mesela birini öldürüp sonra hapishaneye düşerse "kaderim buymuş" diyemez. O yaptığı eylemin suç olduğunu biliyordu ve buna rağmen yaptı. Yapmasaydı hapishaneye düşmeyecekti. Yani insan kaderini   yazılanlar içinden kendisi seçer.

"Elimde olmayan sebeplerden dolayı" deriz bazen. Mesela kaza geçiririz. Allah o adama filan yerde filankesi vuracaktır diye kader çizmemştir hızlı giderse böyle olur, yavaş giderse böyle olur. o hızlı gitmeyi tercih etmiştir ve kaza olmuştur. Senin de orada bulunman onun yapacağı kaza sırasında orda bulunma ihtimalindir. Kaza yapılmasaydı haliyle araba hızla geçmeseydi sen oradan geçmiş gitmiş olacaktın. Her kaide ve kuralın başka kaide ve kurala bağlı olduğunu biliriz. Birinin yaptığı cınayete tesadüf eseri şahit olmuşsundur söylemdiğin için sen de ceza alırsın bu senin kaderin değildir. İradeni kullanıp söylemiş olsaydın bu olmayacaktı. Başkasının işlediği suç seni de etkilemiştir kader dediğimiz o program da öyledir.

 Büyüklerimizin seçtiği ya bize seçtirdiği hayattan etkileniriz, ama istersek onların çizdiği yoldan gitmez, kaderimizi değişe biliriz. Allah bize akıl ve zeka verirken onu kullanmayı da kendi özgür irademize bırakmıştır.

 Allahü teala bize hiçbir şeyi zorla yaptırmaz, yazılmış olan kader seçeneklerini önümüze sürer "seç birini" der. Peki, "bu zorlama değil de nedir?" dersiniz bu da o demek değildir ki biz her istediğimizi yapa biliriz, nasıl ki ülkenin idare edilmesi gibi belli kuralları vardır insanoğluna da o kurallar sunulmuştur. Kurallara tabii olmak zorundayız. 

İnsanlar seçme özgürlüğüne sahipler. Karşında iki yol var, ikisi de senin kaderinde vardır, bir yolu  seçersen zengin- her şeye sahip , diğerin seçersen fakir-ihtiyaç sahibi olacaksın 3 –cü şık da var orta halli biri olarak yaşamına devam edeceksin. Ama bunların hangi yol olduğu hakkında bilgi sahibi olmayız, biz seçeriz o yolu-  sonuçu kaderdir. Her 3 yolun kaderimzde olduğunu biliyoruz. O yüzden bunalıma girmeyiz istediğimiz olmayınca.  Sizce aksi durum, yanı bazılarının annlattığı gibi bir durum söz konsu olsa kimse çalışır mı?

Ya ölüm. Sadece ölüm anı yaklaştığında hangi yolu seçersen seç öleceksin, yaşayacağımız nefes sayı, o yazı, yazgı dediğimiz o kaderde vardır. Evinde, dışarda, kazayla, kurşunla öleceğin şıkları mevcuddur. Sen aynı anda nerdeysen öyle de vefat edeceksin. Evdeysen evde, yataktaysan yatakta, sokaktaysan sokakta, arbadaysan arabada, harptaysan harpte.

Evliliklerde kader iki kişiliktir. 

Her iki kişinin kaderindeki şıklar üst üste düşürse ve her iki tarafın terçıhi aynıysa evlilik baştutacaktır. Ama yanlış ama doğru.

Buradan çıkan sonuç -herkes kendi yaşamından aynı derecede sorumludur. Doğru yolla giderse doğruyu,  yanlış yolla yürürse yalnışı bulacaktır. Kimse doğurken cehennemde yeri hazırlanmıyor,  insan kendi yerini kendi hazırlıyor ebedi alemde.   Ama  Allah onun hangi şıkları seçeceğini de biliyor. Akıl, zeka, inanç ve imanla yürüdüğü yolda hakikat olan bir şey var Allah'ın varlığı o -görünmez el -bizi kontrol ediyor. Yaptığımız her işten kendimz sorumluyuz, kaderimizi yaşarken yanlış yollara sapmazisek hayat imtihanından yüzü ak çıkarız ve kaderimiz cennet olur.

DeNEme veya  SoHbetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin