15.Bölüm

38 2 0
                                    

Canlarım benim yeni bölüm geç geldi farkındayım ama inanın vote sayılarına baktıkça hiç yazasım gelmiyor.Bu kadar emeğime karşılık göremediğim için çok üzgünüm.Halbuki yapmanız gereken sadece bir tuşa basmak ve vote vermek :)) Lütfen bölümlere devam edebilmemi istiyorsanız vote ve yorum atın.Çok az vote ve yorum olsada ben sizleri seviyorum ve bana destek olacağınızı biliyorum.Şimdiden hepinize teşekkür ederim :* Ayrıca 2 tane hikaye yazdığım için biraz zorlanıyorum o yüzden artık bölümler kısa ama sık gelecek.2.Hikayem Günaha Davet'ede bir göz atarsanız çok mutlu olurum :)

Multimedya'da Evren'e gönderilen videolu mesaj var.

http://www.wattpad.com/story/13702544-günaha-davet

_____________♥ _____________________♥ __________________

Kulaklarım duyduklarımı algılamakta zorluk çekiyordu. 

"4446 merkez,4446 merkez!"

"4342 merkez 2,dinliyorum."

"Büyükada'da verilen eşkale uyan 17-18 yaşlarında bir ceset bulundu.Takviye ekip yönlendirildi."

"Tamam 4446 bizde olay yerine geliyoruz."

Ortamdaki derin sessizliği bölen Melis'in annesinin bağırışları oldu.Sürekli "OLAMAZ!" deyip duruyordu.Babası ise birilerini özelliklede beni suçlayarak kendi vicdanını susturmak istedi.İnsanlar zaten her şeyin suçunu atmak için her zaman bir yol buluyorlardı.Tamam belki benimde suçum vardı ama annesi ve babasıda temiz sayılmazlardı.Kızları, hemde daha 18 bile olmamış olan kızlarını 1 hafta boyunca yalnız bırakacak kadar sorumsuzlardı.

"Senin yüzünden.Her şey senin suçun.Eğer kızımızın başına en ufak bir şey gelmiş olursa bunu sana ödetirim.İki elimde yakanda olur.Anladın mı beni?"

"Pardon ama sizin bunları bana söylemeye hakkınız yok.Kızınıza hepinizden çok güven verdim."

Söylediklerim babasını şaşırtmıştı bunu yüzündeki ifadeden anlayabiliyordum.

"Sen güven hissini nereden bileceksin.Kızımı ne kadardır tanıyorsun ki?" Bunu öyle bir tonda söylemişti ki benden iğrenir gibi bir hali vardı.

"Evet tabiki sizden daha kısa süredir tanıyorum ama inanın bana anlattıklarının yarısını bile anlatmamışt..."Sesim sonlara doğru öfkeli çıkmıştı ama ikimizin tartışmasını bölen annesinin "Yeter." sözü oldu.Herkes aynı anda ona dönünce tekrar "yeter" diye bağırdı ve zorlukla devam etti."Kızım belki şu an yaşamıyor ama siz ikiniz onun için tartışacak zamanı buluyorsunuz.Bırakın şunlarıda bir an önce kızımı bulalım."dedi.İşte o an Melis'in annesine ne kadar benzediğini farkettim.Ortamı dağıtma huyunu annesinden almıştı ama fiziksel olarakta benziyorlardı.Annesi sanki Melis'in orta yaş hali gibiydi.Gözlerinin rengi tıpa tıp aynıydı ama Melis'inki gibi ışıldamıyorlardı ve annesinin saçları boyaydı.Bunların dışında birbirlerinin benzerliklerini görememek körlük olurdu.O telsizi duyduğumdan beri başıma korkunç bir ağrı saplanmıştı ve lanet olsun ki geçmek bilmiyordu.Olanlara hala inanamıyordum..Polisler yanımıza gelip olay yerine gitmemiz gerektiğini söyledi.Bizde onları takip etmek için gruptakilerle ayrı bir arabaya geçtik.Merve,Batuhan,Ozan hatta Seren ve Yağız bile gelmişlerdi.Arabayı Batuhan sürüyordu çünkü araba süremeyecek kadar kaygılıydım.Sahil güvenlik yardımıyla adaya geçtik.Olay yerine yaklaştıkça kaygım artıyordu.Gidipte Melis'i sağ bulamamak korkunç olurdu.Küçüklüğümde şahit olduğum olay dışında hiçbir şey beni bu kadar korkutmamıştı.Evet belki aşık değildim Melis'e ama güvenmeye başlamıştım ki güven bende her şeyden önce gelirdi.Aslında aşk nasıl olur onu dahi bilmiyordum.Belkide aşığım ama tanıdık olmadığım için bana yabancı geliyordur bu duygu.Büyükada Yetimhanesine doğru gitmeye başladık.Daha yetimhaneyi görür görmez içimi panik kapladı.Kafamda yol boyunca bir sürü olay yeri düşündüm ama hiçbiri burası kadar ürkütücü değildi.Etrafın sessizliği insanı içine çekecek ve boğacak gibiydi nitekim zaten ben boğuluyordum.Eğer Melis'i buraya getirmişlerse gece karanlık olduğunda eminim çok korkmuştur.Koşarak ani bir şekilde arabadan indim.Eğer ona bir şey olmuşsa bunu görmek istemiyordum ama içimden bir ses oradaki kızın o olmadığını fısıldıyordu.Karşıma ceset torbası gelince o ince fermuarın altında yatan bedeni görmekten korkuyordum.Ya o benim hayatımı değiştirmeyi azda olsa başaran Melis'se diye ölesiye korktum.Avuç içlerim terlemeye başladığında fermuarın sesi kulaklarımı tırmalıyordu.Fermuarı açtıklarında karşımdaki surat tanınmayacak haldeydi ama Melis olmadığını anlamam saniyelerimi aldı.İçimde tarifi olmayan bir rahatlama aynı  zamanda inanılmaz bir öfke doğdu.Kim bir kıza bu kadar işkence edecek kadar vicdansız olabilirdi.Kızın görüntüsü gözümün önünden gitmiyordu ve midemdeki bulanma git gide arttı.Karanlık olduğu için birazcık yol dışına çıktım ve midemdeki her şeyi çıkarttım.Gördüğüm görüntü benim için bile fazlaydı.Tam kendime gelmiştim ki telefonuma bir mesaj geldi.Videolu bir mesajdı.Görüntüde Melis'in ağlarken olan bir videosu ve ağlama sesleri vardı.Arkada ise bir erkek sesi ama bilgisayarla oynandığı çok belliydi.Söylediği şeyler ise şuydu.

GERI DÖNÜŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin