𝐒𝐰𝐞𝐚𝐭𝐡𝐞𝐫 𝐋𝐨𝐯𝐞 || ᶜʰᵃᶰᵇᵃᵉᵏ

-𝟐𝟐-

Uykum yavaş yavaş beni terkederken, kıpırdanıp, arkama dönmüştüm beni saran kolların içinde. Döner dönmez bir çift gözle karşılaşınca gülümseyip, başımı sevgilimin göğsüne gömdüm. "Ne zamandır izliyorsun beni?"

Başıma bir öpücük bıraktığında, yerimde huzur doldurmuştu hemen de içime.

"Beş dakika olmuştur." diye cevap vermesi verebileceği en sade ama en güzel cevaptı.

Başımı boynundan çektim, yüzüne baktım. Avcumu yanağına yerleştirdiğimde yüzünü belki de bininci kez aklıma kazımıştım. Yumuşakça parmak uçlarımı teninde gezdirdim. Bu esnada başıma vuran sızı yüzüme yansımış elimi yüzünden çekerek, alnıma yaslamıştım.

"Demek ki neymiş Baekhyun? İçki içmek o kadar iyi bir şey değilmiş."

"İçmemin nedeni bir şeyi öğrenmek içindi."

Elimi tuttu ve gözlerimin içine baktı. "Ne gibi bir şeyi öğrenmek için."

Açıkçası korkmuştum, söylediğimde vereceği tepkiden. Çünkü o böyle şeyleri sevmezdi. Ama bunu öğrenmek zorundaydım. Neden diğer sevgililer gibi bir ay geçmesine rağmen, samimiyeti daha fazla arttıramadığımızı öğrenmek istiyordum. Benlik bir şey yoktu bunda. Bu anormal bir durumdu bana göre.

"Seninle ilgili aklımı kurcalayan üç şey var."

Yüz ifadesi az öncekinin aksine daha ciddiydi. Önemli konulardan konuşacağımızı anlamış olmalı ki kalkmış, bana bakmıştı devam et dercesine "Neymiş onlar?" dedi, kollarını bağdaştırırken.

Ben de oturur vaziyete kalktım, ardından yorganı bacaklarıma örttüm. "Bazı konularda beni oyalıyormuşsun gibime geliyor Chanyeol. Hâlâ emin olamadığın ne var hakkımda?"

"Konuyu açar mısın Baekhyun?"

Hafif çatılan kaşlarına baktım, parmak boğumlarımı sıkarken. Daha diyeceklerimden emin değilken nasıl açabilirdim?

"Normal bir çift bizimle aynı anda başlamış olsaydı bizden daha ileride olurlardı şimdi. Biz sevgiliyiz Chanyeol. Seni doyasıya öpmek istiyorken sen beni engelliyorsun. Söylesene sorun bende mi sende mi?"

Sorumla bana ciddi misin dercesine bakışlar attı. Ortam çok fazla ciddiydi ve ben neşeli bir insandım ciddi olamazdım fazla. Ancak durum kendimi tutmamı gerektiriyordu.
"Değilim, ikimizde de sorun yok. Sadece dediğim gibi her şeyin bir zamanı var. Önce okulunu bitirmen gerek."

"Seni öpmemle okulumun ne alâkası var?"

"Baekhyun anlatamıyorum galiba sana. Yoksa sen anlamazlıktan mı geliyorsun? Seviyorum ve ben de öpmek istiyorum. Ama öğrencimi öpmek pek hoşuma gitmez. Seni Baekhyun olarak öpmek istiyorum, mezun olduğunda. "

"Tamam bu konu kapansın diğer soruma cevap ver. Neden cüzdanında bir kız resmi var?"

Duraksayarak yüzüme baktı uzunca. Bunu görmemden dolayı afalladığı için mi yaptığını kestiremiyordum. Israrla bir cevap beklediğimi gösteriyordum yüzüne bakarak.

"Bana güveniyorsun değil mi Chanyeol?"

Başını sallayarak onayladığında, ifademi bozmayarak, "O zaman söyle." dedim. "Neden seni tanıdığımdan beri hergün dalgın görüyorum seni?"

"Bu her insanın yaptığı bir fiil değil mi?"

İstediğim cevap bu değildi kestirip, atıyordu. Beni daha ne kadar tanıması gerek kendini bana açması için?

"Söylesene, neden belirli bir maaşı olan bir öğretmen böyle bir evde oturuyor?  Geniş bahçesi, garajı, arkadaki havuzuyla minimum, bir iş yerinde genel müdürün sahip olabileceği bir ev. Sen bu evi nasıl aldın?"