𝐒𝐰𝐞𝐚𝐭𝐡𝐞𝐫 𝐋𝐨𝐯𝐞 || ᶜʰᵃᶰᵇᵃᵉᵏ

-𝟐𝟏-

Üstüme defalarca kez bakmıştım aynada. Ona güzel görünmek istiyordum. Açıkçası güzelden çok baştan çıkarıcı. Bu yüzden beni ikinci bir deri gibi saracak bir darlıkta pantolon giydim. Bacaklarım? Bacaklarım ön plana çıkmalıydı.Ama eklemlerim hareket edemeyince çıkarmak zorunda kalmıştım.

Böyle giyinmemin sebebi Chanyeol cinsel olarak gerçekten kendini bana karşı dizginliyor mu diye öğrenmek içindi. Gerçekten tek amacım buydu. Eğer yanlış bir şey olursa aramızda o şey bittikten sonraki ertesi gün bana kızabilirdi.

Pantolon olarak ne giysem diye düşünürken, bunlara gerek olmadığını fark ettim. Film ona yeterli olacaktı. Bu yüzden baskılı gri tişörtümü çıkarttım ve üstüme iki beden büyük gelen çizgili gömleğimi giyerek, altına da rastgele bir pantolon geçirdim. Hava soğuk olmaz diye ümit ederek, kapıdan gelen korna sesiyle direk aşağı inmiştim o halde. Kapının önünde annemi öpüp, el salladım ve arabaya bindim.

Sanırım annemi bir ara Chanyeol'le tanıştırsam iyi olurdu çünkü korkmuştu biraz kötü yerlere gideceğimden.

Chanyeol ile bir aydır çıkıyorduk. Ben şu bir ayda imkânsızı başararak onu kendime aşık etmiştim. Ve bu adam o filmi izledikten sonra bana fena halde kızacaktı ya neyse.

Evden biraz uzaklaştıktan sonra nihayet rahat hissederek, boynuna dolamıştım kollarımı. Yanağına öpücük bıraktıktan sonra geri çekildim. Kaza yapsın istemezdim. Zaten bunun için ters ters bakmıştı.

"Seni özledim dün görmeme rağmen." dedim sessizliği bozarak.

Gülümsedi ve elimi kaldırarak üstüne bir öpücük bıraktı. "Ben de özledim bir tanem. Neyseki bu akşam bendesin. Uzun zamandan sonra ikinci defa. "

Başımı omzuna yasladım sevgilimin. Bu akşam gerçekten de onda olabilirdim... Ayık kafadayken anneme bir ara haber versem iyi olurdu. Çünkü planlarımda sarhoş olmak da vardı. Sevgilimin cinsel detaylarını öğrenmek için düştüğüm şu haller felaketti...  Yahu... Libido meselesi gerçekten yaştan yaşa fark ediyordu. Ben fiziken elleşmeş, öpüşmek, o sevgiyle sevişmek istiyordu.

" Bahsettiğin sahil şu ilerdeki mi? Tabelada sağdan işareti var. Ona göre sapacağım."

" Evet~ Sap gitsin sevgilim. "

Elimin üstünü yumuşacık öperken, dediği gibi sağa saptı. Sevgilim ne de güzel araba kullanıyor, diye düşünmeden edememiştim. İleri de ehliyet alacaksam ilk dersimi ondan almalıydım.

Onunla dolu dolu şeyler yapmalıydım asıl. Chanyeol'ün dediği gibi pişman olarak ölmemek için aklıma ne gelirse yapacaktım sevgilimle.

"İşte geldik sevgilim. Perdenin önüne park et de ben gidip bir şeyler alayım."

Başını sallayarak onaylayıp, kurulmuş dev perdenin önüne park etti. Tam kemerimi açmış, inecektim ki beni durdurdu. "Bebeğim bir şey unutmadın mı? "

Meraklı bakışlarımla unuttuğum şey ne diye düşünürken, "ne unuttum sevdiğim?" dedim.

O da seslice bir nefes bıraktı havaya. "Para almayı unuttun. "

"Haaa. Aldım aldım. Bak elimde."

"Baekhyun, anlamazlıktan mı geliyorsun güzelim? Parayı benden alacaksın. Bırak bari bunu ben ödeyeyim. "

"Ama... Bunu senden aldım zaten... "

"Ne? Ne zaman? "

"Ne demek ne zaman sevgilim? Söyledim ya? Cüzdanından biraz para alabilir miyim, oraya gidince bir şeyler alacağım dedim. Sen de hmhm dedin yaa. Tabii yine düşüncelere daldığın için dediğimin farkında değildin. Kesin kolumu önden cüzdana uzatınca yine sarılıyorum sandın. "