Küçüklüğümden beri aşık olduğum çocuk -evet kuzenim oluyordu ama yapacak bir şey yoktu- önümde duruyordu.
Hemde sarışın çok güzel ama her baktığımda midemi bulandıran bir kızla, öpüşüyorlardı. İnanamıyordum!
Ateş bunu bana nasıl yapardı. Tamam Ateş'in benimle doğru düzgün konuştuğu bile yoktu, sonuçta ondan 4 yaş küçüktüm. Ama bu ona aşık olduğum gerçeğinide o kızı linç etmek istediğim gerçeğinide değiştirmiyordu!
Koşarak yanlarına gittim ve bağırmaya başladım:
- Ateş ,bu da ne demek oluyor?
Sesimi duyar duymaz hiddetle o kızdan çekilip bana döndü:
- Gerizekalı senin burada ne işin var?
Elbette gerizekalı lafına ne kadar alındığımı ya da onu takip ettiğimi ona söylemeyecektim. Lise 1'e giden 14 yaşında kocaman bir kızdım ben bana gerizekalı diyemezdi ama bu kadar sinirliyken bunu söylemem pek te yararıma olmazdı. Ani gelen bir cesaretle kafamı kaldırdım, nasıl cüret ettiğimi bilmiyorum ama ağzımı açmıştım bir kere :
- Önce benim soruma cevap vereceksin!
Sonra o sarışın yellozun sesini duydum :
- Ateş sevgilim bu küçük kız da kim?
Tam ona ağzının payını verecektim ki Ateş'in bana nasıl sinirle baktığını görüp vazgeçtim. O an arkama dönüp koşarak kaçmak istedim ama ayaklarım beni dinlemiyordu.
Ateş oturduğu banktan kalktı hızla kolumu tuttu ve beni peşinden sürüklemeye başladı ve sinek vızıldaması kadar rahatsız eden o yellozun sesini tekrar duydum :
- Sevgilim beni bırakıp nereye gidiyorsun!
Ateş ona dönüp bakmamıştı bile , bunu fırsat bilip kafamı çevirdim ve ona dil çıkardım. Ateş onu umursamıyordu işte benimle birlikte geliyordu, içim çocuksu bir coşkuyla çağlıyordu.
Kolum Ateş'in tutuşuyla birlikte acımaya başladı ama hiçbir şey demedim bir yandan acıtsa bile diğer yandan içimi ısıtıyordu tutuşu.
Bir süre daha peşinden sürükledi beni ve sonra bir duvara yasladı. Kaslı vücudu nefis kokusu ve uzun boyundan dolayı ki ben çok kısaydım üzerime eğilmesi beni romantik hayallere daldırmıştı. Ama kulağımın dibinde bağırmasıyla daldığım hayallerden uyandım:
- Sana diyorum gerizekalı beni takip mi ediyorsun?
Heyecanlandığımda ya da korktuğumda hep kekelerdim.
- Be ... ben şey... aslında...
- Ney gerizekalı ?
- Şey işte don... dondurma...
- Ne saçmalıyorsun sen ?
- Hava çok sıcak işte bende dondurm...
- Lanet olası kış ayındayız hangi sıcaktan bahsediyorsun?
Biliyorum resmen çuvallamıştım ama bu kadar yakınımda durması beni sımsıcak hissettirmişti kış olduğunu bile unutmuştum. Ama unutmadığım şey o kızı öpmüş olmasıydı :
- Neden öptün o kızı ?
Gözlerimin dolduğunu biliyordum ama ne yapayım ben duygusal bir kızdım.
- Sanane bundan!
- Sana aşığım ben...
Ne olduğunu anlamadan Ateş kafasını geriye yatırdı ve kahkahalarla gülmeye başladı
- Harbi gerizekalıymışsın sen Masal daha kaç yaşındasın sen 10 mu?
Tekrar güldü o güldükçe vücudumu karıncalar istila etmiş gibi ve her yerimi ısırıyorlarmış gibi kötü oldum. Ne var karıncalar benim en büyük fobimdi. Böyle dalga geçmesine daha fazla katlanamazdım ama yinede gözyaşlarımın akmasına izin vermedim. Onu ittim ve yavaş adımlarla başım dik bir şekilde eve doğru gittim.
Aşkımı yaşatmayı bildiğim gibi öldürmeyide bilirdim zaten aşk yazıldığı gibidir dimi sesli başlar sessiz biter.
4 yıl sonra...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LANET ADAM
Teen FictionYıllar önce aşkını itiraf ettikten sonra bu itirafa kahkahalarla gülen bir adam ki bu adam kuzenin ve onu her zaman görmek zorundasın daha fazla canın yanabilir mi ? Peki ya bu adamla evlenmek zorunda kalsaydın? Dalga geçercesine attığı o kahkahadan...