Resim : Yiğit
Bölüm Masal'ın ağzından :
Öpücük midemi bulandırmadı aslında hoş bile sayılırdı ama hiç heyecanlanmamıştım yani karnıma kramplar girmemişti yada kelebekler uçuşmamıştı kalbimde oysa Ateş'i sadece görmem bile bunları hissettiriyordu bedenime... Öpücük heyecanlandırmasada sonra olanlar bayağı bir heyecanlandırdı beni .
Ateş aramıza girdi ve Yiğit'e yumruk attı. Çok şaşırdım böyle bir tepki beklememiştim. Ateş'in bir kere daha vuracağinı anlayınca hızla araya girdim.
- Ateş yapma.
- Lanet olsun ikinizede!
Ah eminimki Ateş'in gözlerinde gördüğüm acıydı , peki ama neden...
Onun da kalbi acımışmıydı başkasını öptüğüm için tıpkı yıllar önce darmadağın olan kalbim gibi mi olmuştu kalbi. Kafamı salladım kendime gelmeliydim. Benimki aşk acısıydı onunki olsa olsa ego zedelenmesi olurdu. Kendimi boş yere kandırmamalıydım.
Yiğit'i yine tamamen unuttuğumu anlayıp her defasında sevgilimi unutmama sebep olan Ateş'e içimden küfrettim ve Yiğit'e döndüm. Ama yinede Yiğit'in mutlu olacağını düşünmüştüm. Tamam tam bir öpüşme sayılmazdı öpücüğümüz ama ... Yiğit neden bu kadar sinirliydi. Morarmaya başlayan gözüne doğru uzattım elimi ama elimi tutup itti. Şaşırdım.
-Yiğit?
- Neden benim yanımdasın?
- Yiğit bu ne biçim bir soru
- Sen beni aptal mı sanıyorsun?
- Yiğit ben hiçbir şey anlamıyorum
- Ona nasıl baktığını görüyorum Masal, dahası onunda sana nasıl baktığını görüyorum.
- Ne demek istiyorsun?
- Masal sen ona aşıksın , ben salak değilim beni ilk defa öpüyorsun ve şansa bak ki o da tam arkamızda oluyor bunlar tesadüf mü !
- Yiğit ben...
- Sus şimdi sus kafamı toplamalıyım , sonra Masal sonra konuşacağız.
Yiğit gitti ama ben bir süre boşluğa baktım. Yiğit'in sözleri dağıtmıştı kafamı. Ben gerçekten hâla aşık mıydım Ateş'e...
Hızla eve doğru koşup Ateş'in odasına çıktım. Onu görmeye ihtiyacım vardı. Kapıyı açtım. Muhteşem pürüzsüz sırtını gördüm önce , arkası dönüktü ama sadece bu görüntüsü bile beni heyecanlandırmaya yetmişti.
- Ne var anne ?
Bir an ürktüm ama sesimi bulduğumda çaresizce fısıldadım.
- Ateş?
- Rahat bırak beni Masal!
Asıl o beni rahat bırakmalıydı. Hiçbir zaman aklımdan çıkmamıştı , beynimi kurcalayıp durmuştu onu bütün gün düşündüğüm yetmiyormuş gibi bir de rüyalarıma girmişti lanet herif. Hayatım boyunca onunla mücadele etmiştim ben onun hayaliyle onun gözleriyle - sık sık renk değiştirirdi gözleri mesela... güneşte kehribar loş bir ortamda kahverengi hatta bazen gri olurdu gözleri. Zaten en çokta gözlerinden nefret etmiştim ben , çünkü en çok gözlerini severdim.
Son bir kez daha fısıldadım, konuşmaya ihtiyacım vardı ondan ne kadar nefret ettiğimi hatırlamaya ihtiyacım vardı.
- Ateş dinle beni lütfen...
Yine gözlerim dolmuştu ama kendimi tuttum o damlalar bu gözden akamazdı akmamalıydı. Şimdi değil...
Ve Ateş bana döndü. Her şeyi unutmak üzereydim. Heyecan tüm vücudumu sarmıştı. Yavaşça yaklaşmaya başladı bana ama ben donmuştum kımıldayamıyordum zaten. Her bir adımında onunla birlikte hareket eden kasları yüzünden bir türlü dikkatimi toplayamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LANET ADAM
Teen FictionYıllar önce aşkını itiraf ettikten sonra bu itirafa kahkahalarla gülen bir adam ki bu adam kuzenin ve onu her zaman görmek zorundasın daha fazla canın yanabilir mi ? Peki ya bu adamla evlenmek zorunda kalsaydın? Dalga geçercesine attığı o kahkahadan...