10.BÖLÜM

427 22 3
                                    

Resim:Ateş
Bölüm Masal'ın ağzından;
Ben ne demiştim böyle, "kocam ol " mu? Ah ne kroca ama o karım ol dediğinde içim erimişti. İlk başta yani. Ona da bana olduğu gibi mi oldu acaba? Yoksa ondan kopya çektiğimi falan mı düşünüyor. "Ah şu kıza bak benim kullandığım kelimeyi kullanıyor , sanki kendi beyni yok. " diyecek hali yok ya ... Ben ne saçmalıyorum yaa. Son kelimemin ve bu abuk sabuk iç kavgama olan hayretimden ağzım açık kalmıştı. Tam artık her şey bitti cevap bile vermiyor derken , elini ensemde hissettim zaten bu hissi algılamam yani tenini tenimde hissedip içimin sızlaması veya kalbimin halay çekmesi falan bir saniye bile sürmedi. Çünkü beni hızla çekip dudaklarıma yapışmıştı dolayısıyla da kalbim halaydan kolbastı oynamaya geçmişti. Anladım ben bu kadar heyecanı ve böyle hoş dudakları kaldıramıyordum , düpedüz saçmalıyorum ya.. Aman Allahım ne yapıyor bu bana, nasıl bir his bu. Bir insan nasıl böyle hoş öpebilir , nasıl insanın tüm ruhunu böyle sımsıcak hissettirebilir, babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi ? Ahh yine başladım ya, bu adam benim aklımı nasıl bu kadar karıştırabiliyor? İçime işleyip kalbimi aldığı yetmiyordu sanki , sıra aklıma mı gelmişti. Dilinin ağzımı talan etmesi aklımı başımdan aldı, inlemesi üzerine bu hoş heyecanla bende inledim. Sadece onu görmek bile inletiyordu beni zaten... Kendimi ona biraz daha yaklaştırdım. Saçma sapan hisler beni sarmaya başlamıştı. Ateşinde aynı hissettiğini biliyordum. Hadi ama bunu bilmemek için saf olmak gerekir yaa. Bir anda geri çekildi nefessiz kalmıştım ben nefes almaya çalışırken o da alnını alnıma yasladı. Hayal falan kurmadım inşallah diyerek dudaklarımı yaladım. Nemli olduğuna kesin emin olunca , onunla kurduğum öpüşme hayallerinin -evet hayalini kurdum ne var bunda- ne kadar basit kaldığını anladım. Yavaşça gözlerimi açtım ve Ateş'e baktım. Onu ilk defa böyle şaşkın ve savunmasız gördüm ama ifadesinin aksine kelimeleri açık ve netti.
- Karım olacaksın Masal.
Ne yaşadığımız kafama bir anda dank edince -yeni mi dank etti - diyen iç sesime lanetler yağdırarak Ateş'ten uzaklaştım.
- Teyzeme haber vereyim.
Kapıya doğru yürüdüm ve malesef ne cevap vereceğimi bilmediğim , cevabını bile bilmediğim o soruyu sordu Ateş :
- Masal , bana hâla aşık mısın ?
Daha demin lanetler yağdırarak susturamadığım o çok bilmiş lanet iç sesim bile susmuştu şimdi. Ne diyecektim ben Ateş'e. Yani hayır tabiki ona aşık değildim ben zaten nefret ediyordum ya ondan... Tabi ya nefret ediyordum. Neden çıkmıyor ağzımdan aşık olmadığım o zaman. Ne saçma bir şey bu... Ne seviyorum diyebiliyorsun ne sevmiyorum. Sonunda onunda aklını karıştıracak çözümü buldum.
- Ben sana bunun cevabını önceden verdim Ateş.
Daha fazla beklemeden çıktım odadan. Daha önce ona aşık olduğumuda söyledim nefret ettiğimide ... Hem onu alt etmiş olmanın mutluluğu ve aklımdan hiç çıkmayacak olan o enfes dudaklarına olan hayranlığım yüzüme nefret ettiğim seyredip durduğum filimlerdeki aptal kız gülümsemesini bulaştırmıştı. Derhal kendimi toparlamak istedim ama nafile bir ömür unutamazdım bu anıyı...
Odama gidip hızla yatağıma yattım. İki saat sağa sola döndüm ama bir türlü uyuyamadım. Telefonuma gelen mesajla doğrulup telefonumu elime aldım. Mesaj Ateş'ten di.
" Ne yani biz şimdi sevgili miyiz"
Güldüm. -Keşke gerçekten öyle olasaydık- diyen o saçma iç sesime ayağımdaki terliği fırlattım. Şizofrenik öküz ne olacak. Ateş' te formalite olduğunu gayet iyi biliyordu, kasten yapıyordu ruh hastası ! Cevabımı yazdım.
"Formaliteden evlenecek olan formalite iki sevgiliyiz biz. Yani o dediğinden sayılır heralde. "
Dudaklarımı kemirip cevap vermesini bekledim. Uzun da sürmedi zaten ...
"Hmm. O zaman iyi geceler formalite aşkım. "
Öküz yemin ederim öküz yine güldürdü beni. Bu kelimeyi -formalite kısmı hariç- diye düzeltme yaptı gereksiz iç sesim, yani demek istiyorum ki aşkım kelimesini ondan o kadar duymak istemiştim ki, böyle bu şekilde bile duymak içimde tarif edilemez fırtınalar kopardı. Biraz sakinleşince cevabımı yazdım.
"İyi geceler ŞİZOFRENİK ÖKÜZ!"
Son lafımıda söylediğime göre gönül rahatlığıyla -tabi bide öpüşme kısmını düşünmeye bir son versem -uyuyabilirim. Son olarak , kapa çeneni iç ses !
***
Ne zaman uyumuş ve nasıl böyle erken uyanabilmiş olmanın verdiği saçma ruh hali ile, ki daha saate bakmadığım için kaçta uyandığımı bilmiyorum hava hâla aydınlık bu da erken kavramı içerisine girer- diye yorumda bulunan iç sesime hatırlattığın için sağol bilmiyordum mesajlarımı göndererek saate baktım.
3 mü! Ne zaman ? Yani nasıl? Gereksiz sorulara vereceğim saçma sapan cevaplarla zaman kaybedeceğime bir an önce kıçımı kaldırmaya karar vermiştim ki , masamda duran kahvaltı tepsisini farkettim. Üstünde bir not olduğunu farkedince hemen ayaklanıp aldım.
" Günaydın formalite sevgililerin bir tanecik delik yanağı... tek başına kahvaltı etmeyi sevmediğini biliyorum ama malesef ki benim işlerim var yanında olamayacağım. Kahvaltıyı kendi ellerimle hazırladım , hepsini ye. Senin işin benden daha zor. Annem tüm gün başında olacak. Ne kadar üzüldüğümü tahmin
edebiliyorsundur:) kıyamammm :)) Beni ne kadar özlediğini biliyorum. Biraz daha dayanmalısın her dakika yanında olamam Masal! Son olarak afiyet olsun aşkım. "
Ahhh pislik ukala şizofrenik öküzü. Türünün ilk ve son örneği. Dayanmalıymışım. Ne özliycem ya. Manyak. Ukala öküz. -ama seni düşünüp kahvaltı hazırlamış- diyen iç sesimi bir yumrukla susturdum. İç sesim bile o öküzden yana...
Kahvaltımı yaparken farkettim de her şey benim sevdiğim gibiydi acaba kim söyledi Ateş'e neleri sevdiğimi ? Teyzemin sesini duyunca artık daha fazla oyalanamayacağımı anladım ve teyzemin yanına doğru istemeye istemeye gitmeye başladım.
Hayretten ağzım açık kaldı teyzem bir sürü kişi getirmiş eve.
- Teyze bunlar kim?
- Masal, nerdesin sen bak saat kaç oldu, sanki ben evleniyorum , daha alışverişe çıkacağız...
Ve milyonlarca daha sorduğum sorunun cevabını vermeyen şeyler söyledikten sonra sonunda asıl soruyu hatırlayıp cevabımı verdi. Tabi ben sorduğuma bin pişmandım. Ama son pişmanlık fayda etmiyordu dimi.
... Terzi ve kuaförler.
- Teyze ne terzisi aile arasında küçük bir düğün bu.
- Saçmalama tam tersine herkesin katılacağı büyük çaplı bir düğün.
Beni kenara çekip sözlerine devam etti.
... Herkesin evlendiğinize inanması gerekiyor.
- Ama teyze inanmayana evlilik cüzdanımızı gösteririz olur biter.
- Ne münasebet benim bir oğlum bir kızım var ikisi içinde tek bir düğün yapabiliyorsam bu düğün çok büyük olacak, o kadar Masal Hanım!
Ahhhh hayırrr teyzem asla itiraz kabul etmezdi. Ama nedense gelinlik giyip o nefret ettiğim Ateş'in gelini olma fikride beni hiç üzmüyordu zaten...

LANET ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin