Bölüm Ateş'in ağzından...
Asla inanamayacağım bir şey oldu , Masal gülmeye başladı ama aynı zamanda gözünden gözyaşları dökülüyordu . Gözlerinde acı vardı , ama ne yapmak istediğini anlamıştım .Küçükken sırf bana aşık olduğunu sandığı için onun acı çekmesini istememiş benden nefret etmesini sağlamıştım.Görüyorum ki ben çok büyük bir hata yapmıştım. Onu çok kırmıştım ama üzülmesine dayanamadığım içindi... Ona kıyamıyordum o zaman bile o küçük kız bile şuanki gibi aklımı başımdan alıyordu , korkuyordum benden uzaklaşsın istedim çünkü bana ne yaptığı hakkında en ufak bir fikrim yoktu ve hâla onun büyüsündeyim. Ama artık onu uzaklaştırmak değil yakınlaştırmak içime koymak onu saklamak istiyordum. Kimse ona dokunmasın , kimse onu böyle ağlatmasın istiyordum.
- Git Ateş sabah kimin yatağında uyandıysan ona anlat derdini , eminim hemen kabul edecektir teklifini.
- Ne saçmalıyorsun sen?
Sinirlenmiştim. Ne demek istiyordu şimdi .Ben bu kızı bir gün anlayabilecek miydim...
- Yeter artık, rahat bırak beni...
Geriye doğru sendeledim.Ben kendi çapımda şokumu yaşarken Masal odadan hızla çıktı. Onu bırakmamı istiyordu. Rahat bırak demişti. Demek ki onu sıkıyordum , boğuyordum yani gerçekten nefret ediyordu benden öyle mi? Ben o varken nefes alabiliyordum, o ben yokken yani... O yüzden mi ağlamıştı... Ne sanmıştım ki tahmin ettiğim gibi küçükken bana aşık olduğunu sanmıştı. Madem onun için bir küçüklük aşkı olduğumu biliyordum o zaman neden yıllarca onun beni sevdiğini düşünüp mutlu olmuştum. Niye yıllarca bana yalan gelen hayatta sadece onun yanında uyuduğumda doğruyu, gerçeği bulduğumu hissetmiştim. Neden her şeyimi kaybettiğimi düşünüyorum. Zaten onu yıllar önce o gün kaybetmemiş miydim... Ama ben onu kaybetmeyi hiç istememiştim ki...
***
Ben bütün gün onu düşünüp kafayı yemiştim. O ise sevgilisinin gönlünü almaya mı gitmişti? Masal arabadan inene kadar boş yere kandırdım kendimi , gitmemiştir o adama diye. Açılan arabanın kapısından Masal inince hızla kapattım perdemi. Sinirden delirmek üzereydim. Neden umrumda bilmiyorum sadece o çocuğu sevmiyordum o Masal'ı haketmiyordu , onu kimse hakedemez zaten...Sonunda kabul etmek istemediğim ama kafama dank eden gerçekle sarsıldım. O gerçekten beni sevmiyordu. O artık o lanet herifi seviyordu. Içimde nedensiz yere büyüyen bu acıyı dindirmek istiyordum , kırıp dökmek yok etmek , yok olmak istiyordum... Önümde duran aynaya hızlı bir şekilde yumruk attım. Ellerime batan camları hiçe sayıp yatağıma çöktüm. Ne yaptığımı anlamıyordum. Ne istediğimi bilmiyordum. Aslında biliyordum. Masal'ı istiyordum. Her anlamda , her şekilde sadece benim olsun istiyordum.
Ne kadar zaman geçti bilmiyorum , hafifçe tıklatılan kapının sesini duydum. Kimsenin beni bu halde görmesini istemiyordum.
- Müsait değilim.
Kapı açılınca hem şaşırdım hem sinirlendim. Masal gelmişti. Hangi yüzle gelebiliyordu yanıma.
-Müsait olmadığımı söyledim.
- Eline ne oldu ?
Masal'ın ürkek tavrı ve telaşlı sorusu aklımı karıştırdı. Benim için endişelenmış miydi... Dolu dolu bakan gözlerini gördüğümde tüm bildiklerimi unuttum . O an sadece onu biliyordum. Onu mutsuz görmeye dayanamadığımı biliyordum.
Hızla yanıma gelip elimi tuttu. Gözyaşları o güzel gözlerinden süzülüyordu. Acıyan elim değil , onun gözyaşlarını hisseden kalbimdi. Onun ağlamasından nefret ediyordum.
- Masal , önemli bir şey yok niye ağlıyorsun?
- Çok acıyor mu , cam parçaları var elinde.
Beni mi düşünüyordu yani? Onun acısı benim acımmış gibi kalbimi dağlıyordu acaba o da aynı şeyi mi hissediyordu... Diğer elimi yanaklarına koyup farketmediğini bildiğim gözyaşlarını sildim . Ve bu ufacık temasın bedenimde yarattığı etkiyle afalladım. Kendimi ve onu sakinleştirmem gerekiyordu.
- Sakin ol ben iyiyim , sadece ayna kırıldı tamam mı ?
- Pansuman yapmalıyız , kesikler çok derin ve elin iltihap kapmak üzere...
Bu sevecen tavrı ve beni düşünmesi içimde bilmediğim garip hisler uyandırdı. Yok olduğunu düşündüğüm , öldüğünü düşündüğüm...
- Tamam ben hemen yaparım. Sen bekle burada...
- Ben yaparım.
Banyoya gitmesini izledim. Kısa bir süre sonra malzemeleri alıp yanıma geldi. Elimi eline aldığı an elektrik çarpmasına benzer duygular hissettim. Dokunuşu içimde tarife sığmaz, kalbime sığmaz hisler yaratıyordu. Ne olduğunu anlamadığım... O an bu kızı kaybetmeye dayanamayacağıma inandım işte. Elimi sardı ve bugün ilk defa gözlerime baktı. Başka bakıyordu bu sefer bana o kahverengi gözler , çaresiz, muhtaç ...
- Ateş, teklifin hâla geçerliyse kabul ediyorum.
- Anlamadım.
- Diyorum ki, KOCAM OL !
O yanımda duruyordu ve ben hâla duyduklarımın şokunu yaşıyordum. Hâla benden cevap bekleyen gözlerine ve hafif aralık dudaklarına baktım. Kendimi kontrol edemiyordum. Onu bana aşık olduğunu söylediği günden beri beklemiştim. Artık dayanamazdım. Sağlam olan elimle ensesinden tutup kendime çektim ve hızla yapıştım dudaklarına. Yumuşak tarif edilemez bir tadı vardı , hiçbir şekilde doyamayacağım eşsiz bir tadı. Dilimi ağzına kaydırıp tüm ağzını okşadım ve cüretkâr bir şekilde bana karşılık veren dilini hissettiğimde mutlulukla inledim. Sımsıcak ellerini boynuma doladı bende onu belinden tutup kendime daha çok yaklaştırdım. Kendimden geçiyordum beni benden alıyordu , onun oluyordum resmen hissediyordum. Kimse bana böyle hissettirmedi doyulmaz, eşsiz, farklı evet doğru kelime buydu o farklıydı. Kimse onun gibi olamazdı , bu kadar sıcak bu kadar hazır ... Masal inleyerek kendini bana doğru biraz daha yaklaştırdı. Patlama noktasına gelmek üzereydim. Nefes nefese kalmıştım , geri çekildim alnımı onun alnına dayayıp kapalı gözlerine baktım. Dudaklarını yaladı ve bu hareketi daha ileri gitmem için beni teşvik ediyordu ... Yavaş yavaş açılan gözleri hızlı bir şekilde beni buldu.
- Karım olucaksın Masal.
Içimden ekledim , benim olacaksın...
Masal hızla benden ayrıldı ve kapıya doğru gitti.
- Teyzeme haber vereyim .
Bu kadar merak ettiğimi bilmediğim o soruyu sorduktan sonra anladım cevabına muhtaç olduğum soruyu...
- Masal , bana hâla aşık mısın ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LANET ADAM
Teen FictionYıllar önce aşkını itiraf ettikten sonra bu itirafa kahkahalarla gülen bir adam ki bu adam kuzenin ve onu her zaman görmek zorundasın daha fazla canın yanabilir mi ? Peki ya bu adamla evlenmek zorunda kalsaydın? Dalga geçercesine attığı o kahkahadan...