"Derin gibi bir varlığa bunları yapmak büyük cesaret ister. Senin kadar cesur birini unutmak çok zor yani." Gülüşü ve gülüşünden küçülen gözleriyle çok tatlı gözüküyordu.
'Anladım' anlamında olan yalancı ve soğuk gülümsemenin eşliğinde başımı salladım. Masanın üzerindeki çantamı boynumdan geçirip ceketimi düzelttim. Ardından konuşmaya başladım.
"Ben gideyim artık. Görüşürüz Yeş-.. Yani Kerem." Yanlış hitap etmenin verdiği kızarıklık ve utançla yüzüm önümde merdivenlere dönüp yavaş yavaş ilerlemeye başlamıştım. Kerem'in sesiyle yavaş bir şekilde ona doğru döndüm.
"Eğer evin uzaksa istersen sen bırakabilirim."
Tam cevap vermek için ağzımı açtığımda banyodan gelen sesle sustum. Kerem ile yönümüz banyoya doğru döndük. İçeriden çığlık ve ağlama sesleri geliyordu. Ardından Derin konuşmaya başladı.
"Kerem! Yardım Et"
Gülmemek için kendini zor tuttuğunu görebiliyordum. Banyodan bana dönen bakışlarına karşılık gözlerimi devirerek konuşmaya başladım.
"Beni eve götürmek yerine Derin'i Bakırköy'e götürsen iyi olacak." deyip yavaş adımlarla evden çıktım.
Evden çıktıktan sonra içimdeki ve üzerimdeki sıkıntıyı farkettim. Acayip derecede saçma birşey içindi. Kerem.. Ona "Neden Unutmazsın?" Diye sorduğumda verdiği cevap beklediğim cevaptan çok farklıydı. Ne bileyim, "Çünkü kokunu ezberledim, çünkü gözlerinin renginde kayboldum, çünkü unutulamayacak kadar..." Ne diyorum ben ya! Anlaşıldı benim ne düşündüğüm. Salaklık bende ama. Onun sevgilisi var ve birbirlerini seviyorlar. Ve sevgilisi Derin gibi bir vahşet! Ve dahası da var. Benim de birsevgilim var. Ama benimkinin olup olmadığı mahkeme konusu. Varlığı yokluğundan beterimsi gibimsi.
*****
Eve yürüyerek gelmiştim. Gelene kadar da akşam olmuştu. Kapıyı açmamla kendimi koltuğa atmam bir oldu. Yavaş yavaş kendimi uykunun huzurlu kollarına bırakırken çalan telefonun sinir bozucu sesiyle kendime geldim. Telefonu hiç pozisyonumu bozmadan aldım. Kimin aradığına bakmadan sarhoş ve kuru bir sesle (Nasıl bir ses türü olduğunu tam olarak bende bilmiyorum :D) konuşmaya başladım.
"Aloo?"
"Aloo?, Zeynep Hanım. Nasılsınız ben Cem."
Duyduğum ses ve "Ben Cem" cümlesiyle gözlerimin pörtlemesine engel olamadım. Gıcık tuttu gıcık.
"Cem, pardon ya. Bakmadan açtım da telefonu."
"Farkettim sesinden. Nasılsın hayatım?"
Cem'in "Hayatım"demesiyle suratım makineden yeni çıkmış çamaşır gibi buruştu. Ama bozuntuya vermedim. İki gün öncesine kadar 'Sevgilim, hayatım' derken son bir dakikadır 'Sevgilim, hayatım' yerine sadece 'Cem' vardı.
"Hayatım ben haber vereyim dedim. Havalimanındayım."
"İyi yaptın, iyi yolculuklar."
"Yalnız ben Sabiha Gökçen'deyim. Geldim İstanbul'a." Duyduğum cümle ile yüzümün ifadesi acayip bir duruma girdi.
"Aaa hoşgeldin İstanbul'a! İstersen gel bana konuşuruz filan."
"Sağol Canım ama şirkette bir kaç işim var . Daha sonra gelirim. Görüşürüz, kapatmam lazım."
"Bay, görüşürüz."
Aslında hiç içimden isteyerek 'Gel bana' dememiştim. Maksat demiş olmak.
Bir anda depresyona girmiştim. Çünkü Cem'in gelmesi ortalığın karışmasından başka hiçbir işe yaramazdı. Çünkü Cem ile sekiz aydır sevgiliyiz ve birlikteliğimizin mimarı Derin! Cem iki ay önce Amerika'ya iş toplantısı için gitmişti ve biz Derin ile son bir buçuk aydır bu haldeyiz. Yani kısacası Derin ile küs olduğumuzu Cem bilmiyor. Ve Cem ile Derin kardeş gibiler. Birbirlerini çok seviyorlar. Cem Derin ile kavgalı olduğumuzu öğrenirse kesin sorun çıkarır. O yüzden söylememek en iyisi. Ve en kötü olanı da Derin'in dünyaya intikam için gelmiş olması. Bundan daha kötü olanı da Cem gelince ilk işi kolumdan tutup Derinler'e gitmek olması. Gidersek de Derin Cem filan demez, en yağlısından bir şaka yapar. Eşek mi olur boğa mı olur onu bilmiyorum ama ağır bir şey olacağını olmadan tahmin ediyorum.
*****
Sabah kalktığımda geceden kalma halimi görünce koltukta sızmış olduğumu farketmem pek zor olmadı. Koltuktan doğrulup ayağa kalktım. Yüzümü yıkadıktan sonra spor kıyafetlerimi giydim ve saçımı topuz yaptım. Telefonu Yaren'i aramak için elime aldığımda o benden önce davranmış ve beni aramıştı bile .
"Alo Yaren, bende tam seni arıyordum."
"Diyorum sana 'hadi be' diyorsun. İyi insanım işte."
"Ay tamam. Bir şey diyeceğim. Bugün müsaitsen sahilde Alin's Cafe'de buluşalım mı? Hem spor yaparız hemde sohbet ederiz."
"Olur olur hemde çok güzel olur canım."
"Tamam o zaman. Bir saat sonra buluşalım orada."
"Tamam. Ararım seni tekrar."
"Tamam. Gorüşürüz."
Telefonu kapattıktan sonra anahtarımı da alıp kapıdan çıktım. Yavaş yavaş koşu modunda ilerlemeye başladım. Sabahın erken saatleri olsa bile hava çok sıcaktı. İnsanın beyni yanıyordu.
Sahile gelince buluşacağımız yerin biraz uzağındaki marketin önünden geçerken durdum ve evden susuz çıktığımı farkettim. Kendime kızarak hızlı adımlarla markete gittim. İçeri girip hemen soğuk hava dolaplarındaki buz gibi suyu alıp kasaya doğru yöneldim. O sırada telefonum çalmaya başladı. Cebimde telefonu ararken birine çarptım. Ona bakmak için başımı kaldırdığımda şaşkınlığın ve karşılaşmanın verdiği mutlulukla gülümsedim.
"Ke-Kerem?"
"Zeynep. Naber? Sen gelir miydin bu saatte buralara ya?"
"Her hafta yürüyüş yapıyorum burada. Daha önce seni hiç görmedim ama sen yeni mi başladın?"
"Ne zaman başladığımın bir önemi yok ama artık her hafta buradayım.Spor yapmak için süper birini buldum."dedi göz kırpıp burnumu hafif sıkarken.
"E hadi artık gidelim kasaya ve çıkalım buradan. Yoksa gece olacak."
Aldıklarımızı ödedikten sonra dışarı çıkmıştık. Kerem'e bakıp düşünmeye başladım. Gerçekten bu sefer ona karşı bir sevgi hissediyordum. Ama karşılıklı mı hiç bilmiyorum tabi.
Sadece önümüzde önümde büyük bir engeller var. Üç ve beş harfli engeller gibi mesela.
Devam devam devaaam .
Birinci bölümde dedim. Bırakmak yok. Düzenleme yaptığım için söylüyorum. İlerdeki bölümler mü kem mel oldu! Kacirma KuKuCan :*

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kusursuz&Kuralsız
Teen FictionEğer sana senin izin vereceğin mesafe kadar yakın olacaksam,senden izin almayacağım. Çünkü ben senin yanında değil,kalbinde olmak istiyorum.Artık seninle olup geriye kalan bütün kusurlarımı kapatmak istiyorum. Kusursuz'un olmak istiyorum.Seninde ben...