bazı aşklar sonsuz olmak için yaratılmıştır. bazı aşklar, daha hiç başlamadan sonsuzluğa uğurlar kendini. o aşklar ki, en büyük aşklardır.
bir gidenin olduğu büyük bir aşk tanıyorum. bir gidenin olduğu, ama gidenin de kalan kadar çok sevdiğini düşündüğüm bir aşk. kendisinden emin olduğum, kendisine tutkun olduğum bir aşk.
evet bir gideni var ama gittiği belli olmayan bir giden. bu giden, öyle bir gitmiş ki, kalana yüzlerce kez seni sevmiyorum dese de inandıramazmış kendisine. kalansa, kalanmış işte: yenik, bitkin, kaybetmeye alışkın ve sessiz. kalanın göğüs kafesinde bastırdığı çığlıklar varmış. bastırmış çünkü annesi mutfaktaymış. bastırmış çünkü annesi üzülsün istememiş.
ama kalan öyle bir üzülmüş ki, tüm gün yakan kavuran hava bir anda ağlamaya başlamış. bana sorarsanız eğer yalnızca kalanın hüznü dökülmüş bulutlardan.
peki ya giden? bu giden her zaman bildiklerimizden değil. bu giden, öle öle gitmiş. bu giden yalnızca kabullenmek için, uzaklaşmak için gitmiş. çünkü giden, aslında hiç gidemez-miş. takılır kalırmış hayallere.
o yüzdendir ki, bu aşk sonsuz. giden bu aşk sonsuz olsun diye gitmiş fikrimce. çünkü giden avuç içleri öpülesi, gözleri sevilesi bir insanmış.
kalan ardından yalnızca, en güzel o gitti demiş.
en güzel o gitti.